İlginç olan, Avrupalıların mesela Endülüs Araplarıyla kültürel süreklilik bağı içinde olduklarını zar zor ve biraz geç de olsa kabul etmiş olmalarına rağmen, asla ve kat’a Türkle
Osmanlı’dan miras kalan kadim kavram “mahalle olgusu” bize aslında çok şey ifade eder. Sorumluluk bilinci ile sosyal dayanışmayı; birbirlerini tanıyan ve birlikte ibadet eden insanların
Osmanlı kontrolünden çıkalı iki asra yakın bir süre geçmesine rağmen gerek kültürel anlamda gerek de mimari açıdan İslam’ın izlerini sürmek bugün bile mümkündür.
Afganistan Cumhurbaşkanı Gani'nin kararıyla Taliban ile barış görüşmelerini hızlandırmak için Barış Bakanlığı kuruldu. Meclisin onayından da geçen Bakanlık barış süreciyle ilgili
ABD saldırısında katledilen İranlı General Kasım Süleymani’nin cenaze töreninin bir benzeri başka bir toplumda görülebilir mi? Nasır öldüğünde yolları, meydanları dolduran, günler
ABD, BM'ye mektup göndererek İran ile olan gerilimin azaltılması için ön koşulsuz görüşmeye 'hazırız' dedi. Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin BM Sözleşmesi uyarınca meşru müdafa
Sultan Abdülaziz bugün bu köşeye siyasi kudreti ya da idari reformculuğu nedeni ile konuk oluyor değil. O, bugün burada, çünkü konumuz müzik. Daha doğrusu iktidar ve sanat çevreleri a
İran, Amerikan blöfüne pabuç bırakmadı… Küstahın burnu sürtüldü. Ama tek duracak mı? Sanmıyorum. Salınım hak ile batıl arasında kıyamete kadar devinmeyi sürdürecektir…
“Her şey öylece gelip geçiyor” dedi meczup, “sen geçme!”
Zorunluluklar ne olursa olsun, duygularımızı bastırıp aklın yolunu kullanmak; tarihi tecrübeden ve Suriye’de yaşananlardan ders çıkarmak mecburiyetindeyiz.
Başlık Cemil Meriç’ten. Namık Kemal için böyle diyordu Cemil Meriç: “Tevfik Fikret’ten Nazım Hikmet’e, Yahya Kemal’den Necip Fazıl’a kadar bütün şairlerimizin ceddi ekberi…�
"İslâm’da tenkid vardır fakat asıl mesele tahkiktir. Eleştiriden ziyade duyduğunuz ya da okuduğunuz şeylerin aslını ve hakikatini öğrenmek, asıl meseleniz olsun."
General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi benzer suikastların aksine tüm dünyada geniş çaplı bir yankı uyandırdı. Doğrusu böylesi bir şeyi kimse öngörmemişti.
Başbakan Kurz, Avusturya’da ilk kez Entegrasyon Bakanlığı kurulmasını kararlaştırarak, son birkaç yıldır tutarlı şekilde sürdürdüğü aşırı sağcı siyasetini Müslümanlar, Türk
Altın Orda Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkî hanlıklar asırlarca Çarlık Rusya’nın katliam ve sürgün politikasına maruz kaldı. Binlerce soydaşımız katledildi, bir