Sosyal Medya

Savaş Barkçin: Donanımlı olmaya sadece üniversite yetmez

"İslâm’da tenkid vardır fakat asıl mesele tahkiktir. Eleştiriden ziyade duyduğunuz ya da okuduğunuz şeylerin aslını ve hakikatini öğrenmek, asıl meseleniz olsun."



Genç kardeÅŸlerimizin merak ettikleri konulardan birisi de ÅŸu: Üniversiteyi okurken hayatımızın bu uzun süren safhasında kendimizi nasıl yetiÅŸtirebiliriz, sınavlara hazırlanıp ders kitaplarını tahsil ederken diÄŸer yandan nasıl donanımlı hâle geliriz?
 
Öncelikle donanım kavramını ikiye ayırmak gerekiyor: Bilgi donanımı, ahlâk donanımı.
 
Bizdeki temel eksiklik; bilgi donanımının yanı sıra ve özellikle ahlâk donanımıdır. Toplumda “kendi”si olabilen, her “ne” ise öyle davranabilen, gerçek fikri, düÅŸüncesi ve inancını tam olarak ortaya koyabilen insan sayısı oldukça az. Bunun birçok sebebi vardır. En büyük cesaret; kiÅŸinin ahlâkıdır, sizin kendinizi, olduÄŸunuz gibi ortaya koyabilmeniz önemli bir cesarettir. Bunu, genç yaÅŸlarda bu düzeyde anlamak, önemini kavramak kolay olmayabilir. Fakat gelin, yine de bu yaÅŸlardan itibaren kendimizi inÅŸâ etmeye baÅŸlayalım, bir hedefimiz olsun. Bu hedef dünyevî bir hedef olabilir ve bu hedef aÅŸkın bir hedefin bir parçası olabilir. Ancak hedef dediÄŸimiz ÅŸeyi putlaÅŸtırmayalım. Çünkü dünyevî olan hiçbir ÅŸey tek başına kıymetli deÄŸildir. Her biri Allah’ın verdiÄŸi birer araçtır. Arzu ettiÄŸimiz bir kurumda çalışmak ya da hayalini kurduÄŸumuz bir makamın nasip olmaması durumunda ebedi hedefimiz deÄŸiÅŸmemelidir. O yüzden biz dünyada kariyerist olamayız. Günümüzdeki hastalıklardan biri de maalesef budur. Gençler artık geçmiÅŸteki gibi belli düÅŸünce akımlarının, belli dünya görüÅŸlerinin bir parçası olmadıkları için genelde siyaseti, eÄŸitimi, düÅŸünceyi, kültürü ve sanatı tamamen araçsallaÅŸtırıyorlar. Oysa devlette çalışmak için falanca derneÄŸe katılmak, bir yere gelmek için filanca vakıfta görev almak, illaki siyasi baÄŸlantılar kurmak gibi yaklaşımlar esasen “kendi”lik hedefleri önünde önemli birer engeldir. Onun ebedi bir hedef olması gerekir çünkü cesaret, ÅŸahsiyet, kendini ortaya koyabilmek; kiÅŸinin ahlâkının bir parçasıdır. Dolayısıyla ahlâki donanım çok mühimdir.
 
Peki, ahlâki donanım nasıl elde edilir?
 
Öncelikle Allah’a has bir kul olmaya çalışmakla... Hayatımız bu gayretle geçmelidir. Oluruz ya da olduk diyemeyiz, olanı görünce imreniriz, olmayanı görünce üzülürüz ama en olmayanın kendimiz olduÄŸunu düÅŸünmeliyiz. KiÅŸisel serüvenimden örnek vermek gerekirse ben, Ankara’dan orta gelirli bir aileye mensup birisi olarak Ä°stanbul’a geldim. O zaman BoÄŸaziçi Üniversitesi ÅŸimdiki kadar büyük deÄŸildi, ortalama bin beÅŸ yüz kadar öÄŸrenci vardı. Dolayısıyla kampüste herkes birbirini tanırdı. Ä°ngilizce öÄŸrenirken iÅŸe, Üsküdar’daki Åžemsi Ahmet PaÅŸa Cami’nin kütüphane kısmında “okumalar listesi” hazırlamakla baÅŸladım. Hazırlık eÄŸitiminden sonra asıl alanım olacak Siyaset Bilimi’nin müfredatını düÅŸündüÄŸümde –Atina’dan baÅŸlayarak ABD’ye kadar gidecek olan serüvende- içinde tek bir Müslüman, Çinli ya da Hintli bir isme rastlamadan sanki bütün bir tarihi Batılılar yazmış gibi bir sorunla karşılaşıyordum. “Buna nasıl bir çözüm geliÅŸtirilebilir?” diye düÅŸündüm. Çareyi hiçbir zaman dışarda, bir kurumda ya da yapılanmada aramayın, gerçek çareyi kendinizin üretiyor olması gerekir. Günümüzde alternatif vakıflarda, akademilerde ya da ilim-kültür merkezlerinde deÄŸerli isimler aracılığıyla alternatif bilgiye eriÅŸim söz konusu olabiliyor ancak benim dönemimde bu durum, bir lükstü. Ben de ilk olarak Ä°slâm’daki siyasi klasiklerin bir listesini yaptım. Bugün bile daktiloyla yazdığım yüz yirmi-yüz otuz kadar kitap ismi gözümün önündedir. O dönemde ne Ä°nternet ne de bir arama motoru da olmadığından Beyazıt Kütüphanesi, BoÄŸaziçi Üniversitesi gibi eriÅŸimimin olduÄŸu kütüphanelerden araÅŸtırarak bir kısmına ulaÅŸtım. Maddi yetersizlikten dolayı edinemediklerim ise hafızamda tazeliÄŸini korudu. Çünkü yapamadığımız ÅŸeylerin deÄŸil “yapmak istediklerimizin, yapmazsak eksik kalacaklarımızın listesi” aklımızda sürekli yer etmelidir. Kanaatlerinizi, tek bir kaynaÄŸa ya da perspektife baÄŸlı olarak geliÅŸtirmeyin. Lütfen farklı perspektifleri görüÅŸ alanınıza alın.
 
Bir konuda emin olduÄŸunuz bir görüÅŸünüz olsa da onu muhakkak tahkik edin; gerçek olup olmadığını araÅŸtırın. Ä°slâm’da tenkid vardır fakat asıl mesele tahkiktir. EleÅŸtiriden ziyade duyduÄŸunuz ya da okuduÄŸunuz ÅŸeylerin aslını ve hakikatini öÄŸrenmek, asıl meseleniz olsun. Ne olmak, kim olmak istediÄŸimize karar verdikten sonra ise yapacağımız iÅŸi mahÅŸere baÄŸlayarak anlamlandırmamız gerekir. O yolda yürümek, bizi Allah’a yaklaÅŸtıracak bir ÅŸey mi yoksa bu, aslında nefsimizin arzu ettiÄŸi ve dünyada itibar görmek arzumuzdan kaynaklanan bir ÅŸey mi? MahÅŸerde “iyiler” arasında sayılabilecek iÅŸleri yapabileceÄŸimiz bir yol ise o yola girelim ve o yolun hakkını da sonuna kadar verelim. Asla ilimle ve bilgiyle yetinmeyelim; ömür boyu kanaat edilmemesi gereken yegâne ÅŸey bilgidir. Her an yeniden güncelleme yapmak, eksiklerimizi gözden geçirmek ve yenilerine açık hâlde olmamız gerekir. Dolayısıyla donanım; liyakat ve ehliyetle yani ahlâklı olmakla mümkündür. Allah, hepimizi hoÅŸnut olacağı kiÅŸilerden eylesin.
 
 
 
Kaynak: Makas Dergisi, Aralık- Ocak, 11. Sayı

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.