Sosyal Medya

Rasim Özdenören: İran ve ABD arasındaki umut ve korku ikilemi

İran, Amerikan blöfüne pabuç bırakmadı… Küstahın burnu sürtüldü. Ama tek duracak mı? Sanmıyorum. Salınım hak ile batıl arasında kıyamete kadar devinmeyi sürdürecektir…



mutla korku arasında bir baÄŸlılaşım bulunuyor…
 
Bir bakıma umudu korkunun ters yüz edilmiÅŸ biçimi olarak görmek imkân dâhilinde…
 
Korku “bir tehlike veya tehlike düÅŸüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü” olarak tanımlanıyor (TDK SözlüÄŸü). Kötülük veya bir tehlike gelmesi ihtimaline karşı takınılan endiÅŸeli tutum… Bu tutum karşısında, telaÅŸlı bir kaygıyla kiÅŸinin benzi sararır, aÄŸzı kurur, solunumu sıklaşır, tansiyonu yükselir veya düÅŸer… Veya daha karmaşık fizyolojik deÄŸiÅŸimler yaÅŸanır…
 
Umut ise korkunun karşıtıdır. Sevinçli bir bekleyiÅŸ hali diyebiliriz… Olması arzu edilen veya olacağı düÅŸünülen muÅŸtulu beklenti…
 
Türkçemizde korku ile, umut ile ilgili bol miktarda deyim ve atasözü bulunuyor. (birine) korku salmak, (birine) korku vermek gibi deyimler; ıslanmışın yaÄŸmurdan korkusu olmaz veya korku daÄŸları bekler veya dünyada tasasız baÅŸ bostan korkuluÄŸunda bulunur, gibi atasözleri… Keza umut baÄŸlamak veya umut fakirin ekmeÄŸidir gibi deyimler; çıkmadık candan umut kesilmez gibi atasözleri dilimizin zenginliklerindendir…
 
Ä°nsan, bu iki duygu, korku ile umut veya havf (korku) ve reca (yakarış) arasında sürekli salınıp durur. Ne birinde sürekli karar kılar, ne ötekinde…
 
“De ki: ‘Ey kendilerine karşı aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.’” (Zümer, 39/53) ayeti kerimesinden hareketle, umutsuzluk bize haram kılınmıştır, diyoruz.
 
Korku da, umut da temelde bilinmezlikten kaynaklanıyor. Biri gelecekte vuku bulması beklenen fakat istenmeyen beklentiden; öteki vuku bulması beklenen fakat vukuu belli olmayan sevinçten…
 
Günümüz dünyasında, siyasal alanda olsun, iktisat alanında olsun bu iki uç arasındaki sürekli salınım kiÅŸileri de sürekli beklenti içinde bırakıyor. Uçların herhangi birinde istikrarlı biçimde durulmuyor, birinden ötekine doÄŸru yolculuk devam ediyor. Ä°lla bir istikrar aranıyorsa, istikrar salt bu salınım durumu olarak kalıyor…
 
Umudun edilgen, bezgin bir bekleyiÅŸ hali olduÄŸunu kabul etmiyorum. Bilakis, o, coÅŸkulu bir bekleyiÅŸ halini resmediyor. Bu bekleyiÅŸ kiÅŸiyi ayakta durduruyor. Ve onu çaba göstermeye sevk ediyor. Korku da öyle… Ä°nsanı tedbir almaya yöneltiyor…
 
Mevlana: O filozofçuk, korkuya vehim der. O, bu dersi eÄŸri anlamıştır, diyor ve devam ediyor: Hakikati olmayan vehim olur mu hiç? Hiç gönül doÄŸru olmayan bir yere akar mı? Yalancı, doÄŸru olmasa bir yalan kıvırabilir mi? Ä°ki âlemde de her yalan doÄŸrudan meydana gelir.
 
Bu mülahazalar, son birkaç gündür çevremizde vuku bulan ve savaÅŸ endiÅŸesi ile barış istikrarı arasında gidip gelen salınımdan kaynaklandı…
 
Ä°ran, Amerikan blöfüne pabuç bırakmadı… Küstahın burnu sürtüldü. Ama tek duracak mı? Sanmıyorum.
 
Salınım hak ile batıl arasında kıyamete kadar devinmeyi sürdürecektir…
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.