Fatih Sultan Mehmed Han'ın türbedarı Doğan Pur, İstanbul'u anlatmaya vazife yaptığı yerden devam ediyor. Sizleri de yazısına ve dolayısıyla tarihin içine davet ederek....
Eşyaya ve olaylara hikmet nazarıyla bakabilen fertler sorumluluklarının farkındadırlar ve önlerine çıkan engeller ne olursa olsun hakikat çizgisinden uzaklaşmazlar. Bilginin hikmetle buluş
Dinimiz adına ve araya gelirken iki temel ölçü üzerinden ne kadar eksende kaldığımız ya da eksenden kaydığımız anlaşılabilir. Bunların birincisi şûradır. Bir kişinin veya bir grubu
İnsan, tarihî deneyim gösteriyor ki, esas itibariyle kemâl arayan bir varolandır; ancak her kemâl, zevâle evrilir... Öyleyse hem var-olmanın, hem de hayatın yeniden anlamlı kılınabilmes
Yine bir gün biri çıkacak ve “Şu kadına haddini bildirin” diyecektir. Cümlenin başında “Ulan” yer alacak mı almayacak mı orası şimdilik belli değil. Bilmediğimiz bir başka taraf
Klişeleşmiş üç beş söylem, bağlamından koparılan birkaç sembolle İslami değerler dünyası da Müslüman toplum da inşa edilemez. Aklın, adalet ve merhamet duygularının konjonktürel
Hasan Hulûs Çelebî aynı zamanda bir şair, bir araştırmacı, bir kültür mimarı ve bir bestekâr kimliğiyle tarihin tozlu sayfalarında sırlanmış bir eren olarak aşkla ihata ettiği ömr�
Fatih, Ortodoks kilisesine göre, aforoz edilmiş olduğu halde ölenlerin cesedinin bozulmayacağına dair bir inanışı sınamak istemiş. Böyle bir şahsın mezarının açılmasını emretmiş.
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma'nın; keçilerini otlatan Yusuf Emmi'nin, keçilerinin derilerinden yapılan çantaların ilginç bir hikayesini konu edinen yazısını okurlarımıza sunuyoruz
Asıl adı Abdulkasım Mahmud ibn Sebuk Tegin olan Gazneli Mahmud, 2 Kasım 971’de Afganistan’ın Gazne kentinde dünyaya geldi. Babası Ebu Mansur Sebuk Tegin, Samani İmparatorluğu’na sadık,
Filmin en çarpıcı, tırmanan anı, Selahaddin Eyyubi’nin Balian’ın “Kudüs’ün değeri ne?” sorusuna verdiği cevaplarda yatar: “Hiçbir şey” ve “Her şey.” Biri, dünyaya veril
1991 yılında İSAV (İslam Araştırmaları Vakfı) hocamız Ali Özek başkanlığında bir İran araştırma gezisi düzenlemişti. Bir yıl sonra da Tarabya Oteli’nde bir sempozyum yapıldı.
Cesur kimsenin gözü karadır, ama aynı zamanda teenni sahibidir. Her gördüğü kıpırtının, her gördüğü kırmızının üstüne saldırmak onun işi değil... O boğanın işidir. Siyaset
Show Müslümanlığı, mahremiyet kültürünü de yıkıyor. Anne, genç kız, arkadaşların özel kutlamaları pervasızca kamusal alana dökülüyor. Odalar, aile ve kutlama sahnenin bir parças�
Karşımıza çok sık çıkan cümlelerden biri: ‘Üretim değil, tüketim toplumu olduk.’ Biz de aynı şeyi düşünüyor ve söylüyoruz.