Sosyal Medya

İlk Türk Sultanı, Hindistan fatihi Gazneli Mahmud

Asıl adı Abdulkasım Mahmud ibn Sebuk Tegin olan Gazneli Mahmud, 2 Kasım 971’de Afganistan’ın Gazne kentinde dünyaya geldi. Babası Ebu Mansur Sebuk Tegin, Samani İmparatorluğu’na sadık, Türk kökenli bir Memlük köle askeriydi, annesi ise Doğu Afganistan’ın Zabülistan Bölgesi’nden asil bir ailenin kızıydı. Mahmud, babasının zamanında aldığı eğitimler sayesinde her konuda iyi eğitilmiş bir hükümdarın ilk örneği olarak kabul edilir. Savaş alanındaki cesareti ve güçlü yönetim becerileri gibi politik avantajlarının yanı sıra, sanata ve kültüre değer veren dini bir hükümdardı.



Gazneliler Devleti 962 yılında Alp Tegin tarafından kurulmuÅŸtur. Ancak bağımsız Gazneliler Devleti’nin gerçek kurucusu Gazneli Mahmud’un babası Sebuk Tegin olarak kabul edilmektedir. 977 yılında Gazneli Devleti’nin başına geçen Sebuk Tegin’den sonra devlet, hükümdarlığın babadan oÄŸula geçtiÄŸi bir hanedan haline gelmiÅŸtir. 997 yılında vefat eden Sebuk Tegin’in yerine, küçük oÄŸlu Ä°smail tahta geçti. O sırada NiÅŸabur’da olan Mahmud, kardeÅŸinin tahta geçtiÄŸini duyunca, Ä°smail’in taht hakkına meydan okumak için hemen doÄŸuya yöneldi. 998’de kardeÅŸini alt etmeyi baÅŸaran ve Gazne’yi ele geçiren Mahmud tahta oturdu ve 1030 yılında ölene kadar devleti kendisi yönetti.  KardeÅŸi Ä°smail’i de hayatının sonuna kadar ev hapsine aldı. 
 
Mahmud yönetimi ele aldıktan sonra o sırada dağılmakta olan Samani Ä°mparatorluÄŸu’ndan ayrılmaya karar verdi. BaÄŸdat’taki Abbasi halifesine baÄŸlılığını bildiren Mahmud’a, Abbasi halifesi saltanat alâmetlerinden olan hil’at, taç, bayrak ve sahip olduÄŸu ülkelerin Ahid’lerini göndererek “Yemînü’d-Devle”, “Velî Emîrü’l-Mü’minîn” ve “Emîrü’l-Mille” unvanlarını verdi. Gazne’de hil’at ve taç giyen Gazneli Mahmud, Abbasi Halifesi adına hutbe okuttu ve halifenin kendisine yapmış olduÄŸu iyilik ve kibarlığa karşılık olarak Ä°slam dinini yaymak ve korumak adına her sene Hindistan’a sefer düzenleyeceÄŸine söz verdi. 
 
 
Mahmud’un ilk fetihleriyle Gazne Hanedanı sınırlarını eski KuÅŸan Ä°mparatorluÄŸu sınırlarına kadar geniÅŸledi. 1001 yılına gelindiÄŸinde ise ilk olarak bugünkü Afganistan ve Pakistan’ın bulunduÄŸu toprakları iÅŸgal etti. Ardından da dikkatini imparatorluÄŸun güneydoÄŸusunda yer alan Hindistan’daki Pencap’ın bereketli topraklarına çevirerek 1027 yılına kadar Hindistan’a on yedi büyük sefer düzenledi. Mahmud öldüÄŸünde Gazne Ä°mparatorluÄŸu’nun sınırları Güney Gujarat’ta Hint Okyanusu kıyılarına kadar uzanıyordu.
 
Hindistan’a düzenlediÄŸi seferlerle ele geçirdiÄŸi yerlere mescitler ve camiler inÅŸa ettiren Gazneli Mahmud, buralara âlimler de göndererek Ä°slamiyet’in bu bölgelerde yayılmasına katkı saÄŸladı. Ardından da sırasıyla Multan, Kalincar ve KeÅŸmir gibi Hindistan’ın önemli kentlerini ele geçirerek buraları itaat almayı baÅŸardı.
 
Gazneli Mahmud Hindistan’a düzenlediÄŸi onuncu seferini Hintlilerce kutsal kabul edilen Thanesar üzerine yapmış, buradaki birçok tapınağı ve putu ortadan kaldırmıştır. Bu seferden sonra Hindular artık Müslümanları tanımaya baÅŸlamıştır. 1026 yılında da Hindistan’ın batı kıyısındaki Kathiavar Eyaleti’ni ele geçirmek için yola çıkan Mahmud on altıncı ve en ünlü seferini, Lord Shiva’nın muhteÅŸem tapınağı ile ünlü Somnath’a düzenledi. Somnath’ın baÅŸarıyla iÅŸgal edilerek tapınağın ele geçirilmesinin ardından Mahmud, tapınakta ezan okunmasını emrederek tapınaktaki bütün putları yıktırmıştır. Somnath seferinin ardından Ä°slam dünyasında kahraman olarak görülen Gazneli Mahmud’a, Abbasi halifesi tarafından “Sultan” unvanı verilmiÅŸtir. Böylece Gazneli Mahmud tarihte ilk defa “Sultan” unvanı alan Türk hükümdar olmuÅŸtur. Somnath’ı baÅŸarıyla iÅŸgal ederek tapınağı yaÄŸmalayıp yok etseler de bu sırada Afganistan’dan rahatsız edici haberler geldi. NiÅŸabur ve Merv’i ele geçiren Selçuklular da dâhil olmak üzere, Gazne hâkimiyetine karşı çıkan diÄŸer Türk boyları ayaklandılar. Bu ayaklanmalar ve mücadeleler sonunda Gazne Ä°mparatorluÄŸu toprakları kemirilmeye baÅŸlanmıştı.
 
 
Mahmud’un saltanatının son dört yılı, Orta Asya’dan gelen OÄŸuz, Selçuklu ve Büveyhiler’in akınlarıyla mücadele ederek geçti. BaÅŸlangıçta Selçuklular Gazneli Mahmud tarafından geri püskürtüldü ve Harezm’e geri çekildi. Ancak TuÄŸrul ve ÇaÄŸrı Bey’in öncülüÄŸünde Selçuklular, Merv ve NiÅŸabur’u ele geçirdi. Ardından da sürekli Horasan ve Belh arasındaki toprakları, hatta 1037 yılında Gazne’yi bile yaÄŸmaladılar. Selçuklular, 1040 Dandanakan Savaşı’nda ise Gazneli Mahmud’un oÄŸlu I. Mesud’u kesin bir ÅŸekilde maÄŸlup ederek, Gaznelilere ait Batı topraklarının büyük kısmını ele geçirdiler.
 
1030’da Gazne’de vefat eden Gazneli Mahmud yine burada defnedildi. ÖldüÄŸünde arkasında beÅŸ milyon metrekarelik bir devlet bırakan, ömrünün kırk beÅŸ senesini savaÅŸ meydanlarında cenk ederek geçiren Sultan Mahmud, Türk Ä°slam dünyasının yetiÅŸtirdiÄŸi en büyük hükümdarlardan biri olmayı baÅŸarmıştır. Gazneli Devleti onun döneminde en parlak dönemini yaÅŸamıştır. Gazneli Mahmud, Hindistan’daki putperest Berehmenler, Fatımi Devleti’nin yoÄŸun propagandası ve Bâtıni hareketleriyle mücadele etmiÅŸtir. Bu yıkıcı ve bölücü hareketleri tamamen ortadan kaldıramasa da, Hindistan’a on yedi önemli sefer düzenleyerek Hindistan’da Ä°slam dininin yayılmasını saÄŸlamış ve Türk Ä°slam dünyasının en önemli hükümdarlarından biri olarak tarihe geçmiÅŸtir.
 
Kitapları seven ve bilgili insanları da sürekli onurlandıran Sultan Mahmud’un sarayında 400 tane ÅŸair bulunduÄŸundan söz edilirdi. Ebu’l-Fazl Beyhaki ve Firdevsi gibi dönemin edebiyatçıları ve tarihçileri, o dönemde Gazne’nin ihtiÅŸamından ve Mahmud’un edebiyata ve ilime verdiÄŸi önemli destekten bahseder. Sultan Mahmud, Rey ve Ä°sfahan’daki bütün kütüphaneleri Gazne’ye getirerek Abbasi halifesinin BaÄŸdat Sarayı’ndaki kütüphanesine rakip olacak kapasitede bir kütüphane inÅŸa etti. Fars edebiyatının ilk merkezi olarak kabul edilen Gazne’yi Orta Asya’nın en önde gelen ÅŸehirlerinden biri haline getirerek akademisyenleri ve ilim adamlarını himaye etti. Bu dönemde birçok medrese inÅŸa edilerek ilim ve dine de hizmet edildi. Bu medreseler daha sonra Selçuklular döneminde kurulan Nizamiye Medreseleri’nin kurulmasına da önayak olmuÅŸtur. Firdevsi’ye Ä°slam edebiyatının en büyük destanı olan Åžehname’yi yazdıran da Gazneli Mahmud’tur.
 
 
Sultan Mahmud hayatının büyük bir kısmını kâfirler olarak nitelendirdiÄŸi; Hindular, Budistler, Ä°smaililer ve Müslüman karşıtı gruplarla savaÅŸarak geçirdi. Abbasi halifesi Sultan Mahmud’u Gazne hükümdarı olarak tanıdığından beri, özellikle Ä°smaililer Gazneli Mahmud’u bir hedef olarak görmeye baÅŸlamıştı. Yine de Sultan Mahmud kendisine askeri olarak karşı çıkmadıkları müddetçe gayrimüslimlere hoÅŸgörü göstermiÅŸti. Gazneli Mahmud’un öldükten sonra geride bıraktığı imparatorluÄŸu 1187 yılında Gurlular tarafından yıkılana kadar ayakta kaldı. 
 
Günümüzde Pakistan ordusu nükleer baÅŸlık taşıma kapasitesine sahip balistik füzesine, Gazneli Mahmud’un onuruna Gazneli Füzesi adını vermiÅŸtir. 
 
 
Müellif: Muaz Vural
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.