Sosyal Medya

Nurettin Yıldız: İki temel ölçünün çizdiği müslümanlık ekseninde kalabilmek

Dinimiz adına ve araya gelirken iki temel ölçü üzerinden ne kadar eksende kaldığımız ya da eksenden kaydığımız anlaşılabilir. Bunların birincisi şûradır. Bir kişinin veya bir grubun düşünceleri ile mahdut yapılanmalar ümmeti yansıtmamaktadır. İkinci husus da şudur: Bu ümmete Kur’an’ımızın gösterdiği yaşam tarzı olan ve ümmet için bir nevi otokontrol anlamına gelen emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker ne kadar aktiftir?



Kur’an’ımızın “ey insanlar!” diyerek Allah’a çağırdığı günden beri yeryüzünde Ä°slam adına çalışmalar yapılmaktadır. BaÅŸta ashab-ı kiram olmak üzere Allah’a ve ahiret gününe iman edenler, imanlarının gereÄŸini yapmak için gayret içinde olmuÅŸlardır. Mü’minlerin yaÅŸadığı küçük bir köyde kerpiçten bir mescit inÅŸa etmekten Afrika’da, Endülüs’te ve farklı yerlerde pek çok Ä°slam devleti tesis edilmesine kadar her ortamda bu temenninin tezahürünü görmek mümkündür. Allah’a iman eden bir fert veya grup açısından Allah için bir iÅŸ yapma olarak görürüz bunu.
 
Allah onlardan razı olsun, ashab-ı kiram bu baÅŸlık altında yapılabileceklerin en güzelini ve en heyecanlısını yaptılar. Allah için ne-nasıl yapılabilir, onun kıyamete kadar baki kalacak örneklerini icra ettiler. Fert olarak bulundukları yerde fert olarak, grup oldukları yerde de fert durumundaki oluÅŸumlarına Allah için iÅŸ yaptırmayı becerdiler. Evlerinde Allah’a teslim olmuÅŸ Müslüman kimlikleri ile cemaatlerinde iÅŸ yaparken yine Allah’a teslim olmuÅŸ kimlikleri ile iÅŸ yaptılar. Özel kiÅŸilikleri ile tüzel kiÅŸilikleri aynı eksende durdu. Müslüman’a haram gördüklerini cemaatlerinde mubah olarak anlamadılar. Müslüman oluÅŸumlar cami ile sınırlandırılmış alanları temsil etmedi.
 
Müslüman kimliÄŸi ile beraberlik oluÅŸturanların ‘Müslümanlık ekseninde kalma’ ilkesinden taviz verilemez. Verilebilecek her taviz, fark edilsin veya edilmesin, ‘Müslüman kimlik’ üzerinde kaymalar ve erimeler çıkarır. Ä°simlerin ve markaların Ä°slam’a mal edilmiÅŸ olması, iddiaların büyük idealler üzerine kurulması bu acı gerçeÄŸi deÄŸiÅŸtirmeyecektir. Allah’ın dini Ä°slam bellidir, yeryüzünde Kur’an etrafında bir hayat oluÅŸsun, Peygamber aleyhisselam tek önder olsun diye vardır. Allah’a iman edenler yani hak üzere olanlar aziz olsun diye vardır. Haramların yok edilebildiÄŸi ve farzların icra edilmesinde sorun olmayan toplum Ä°slam toplumudur, en azından gayesi böyle olan toplumdur. Tek baÅŸlarına bulunduklarında taviz vermedikleri ilkelerinden oluÅŸturdukları yapılanmalarda taviz verilmesinde sakınca görmeyenler, ilk mübarek neslin izini gütmekte sorun yaÅŸamaktadırlar.
 
Ä°lk neslin üzerinde açıkça okunabilen eksende kalınmadıkça markalar Müslüman kimlikli iÅŸ yapma belgelerimiz niteliÄŸinde deÄŸildir. Bu nedenle Allah Teâlâ’nın açık bir emri olan istiÅŸare/ÅŸûrayı birinci prensibi yapmayan bir oluÅŸum, eksen kayması yaÅŸamaktadır. Onu oluÅŸturanların fertler olarak dinî hayat sahibi kimseler olmaları o oluÅŸuma Ä°slamlık katamaz. Fiilî ve realitede gözlemlenebilen bir ÅŸûraya kadar kat edilecek yol uzun bir yoldur. Özel hayatta, haram olduÄŸu için uzak durulan bir iÅŸ veya sözün, Ä°slam ismi ile bir araya gelmiÅŸlerin arasında kaynatılabiliyor olması din adına bir arada olma ama dine göre olmama sonucu getirecektir.
 
Mü’minler olarak bizim oluÅŸumlarımız bizim akidemizi, bizim fıkhımızı yansıtır. Beceremediklerimiz olabilir ama arada erittiklerimiz, yok kabul ettiklerimiz olmaz. Ä°htiraslarımızın bir nevi tatmin edilmesi sonucunu getirebilecek sözler, davranışlar ve uygulamalar Allah’ın rızasına ulaÅŸma hedefimizi engelleyebilir.
 
Dinimiz adına ve araya gelirken iki temel ölçü üzerinden ne kadar eksende kaldığımız ya da eksenden kaydığımız anlaşılabilir. Bunların birincisi ÅŸûradır. Bir kiÅŸinin veya bir grubun düÅŸünceleri ile mahdut yapılanmalar ümmeti yansıtmamaktadır.
 
Ä°kinci husus da ÅŸudur: Bu ümmete Kur’an’ımızın gösterdiÄŸi yaÅŸam tarzı olan ve ümmet için bir nevi otokontrol anlamına gelen emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker ne kadar aktiftir? EÄŸer bu iki sorgulama noktasında sorun yaÅŸanabiliyorsa eksende de sorun var demektir. Büyük ideallerimizi küçük bir mekâna hapsettiÄŸimizin belgesi durumundadır bu görüntü. Ashab-ı kiramın ekseninde kalmak feragat edilemez bir ÅŸarttır.
 
     

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.