Son İran olayının bende yaptığı çağrışımları siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Tarih şahittir. Asırlık tecrübelerle sabittir.
Geçtiğimiz cuma günü 79 yaşında ölen Umman Sultanı Kâbûs bin Saîd’in ardından Maskat’a gerçekleştirilen art arda ziyaretler de, “Denizci Sinbad’ın memleketi” Umman’ın Orta
Erdoğan ve Putin’in Libya’daki taraflara yaptıkları ateşkes çağrısına meşru Trablus hükümeti hemen olumlu karşılık verirken saldırgan Hafter yönetimi bu çağrıya uymayacağını
Amerika’nın Ortadoğu coğrafyasına yönelik adalet ve özgürlük iddialarını hiç kimsenin yuttuğunu sanmam. İş eğer Süleymani’yi katlederek İran’la savaş noktasına kadar geldi ve
Din tarifine ‘akıl sahipleri…’ diye başlar. Bu aklı Şer’î Şerif’in akıl tanımına koyarak hareket etmezsek; bu, her insanda hatta hayvanda bulunan hesapçı akıldır. ‘Ne yaparsam
ABD, Süleymani suikastına benzer suikastlara devam ederek, İran’ı caydırmayı, söz dinlemesini ve müzakere masasına oturmasını sağlamayı hedefliyor. Bu müzakere masasında İran’dan z
Bir Sırp atasözü şöyle der: “Mutlak kesin olan tek şey gelecektir; çünkü geçmiş durmaksızın/sürekli değişir”. Son iki yüzyılın dünyasını en iyi ifade eden belki de en güzel
Altın Orda Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkî hanlıklar asırlarca Çarlık Rusya’nın katliam ve sürgün politikasına maruz kaldı. Binlerce soydaşımız katledildi, bir
19 yaşında, aritmetik işlemlerini mekanik olarak yapan bir hesap makinesi icat etmiş olan bilim adamı Blaise Pascal, henüz küçük yaşta kendisini gösteren dehalardandır.
İran halkının büyük kesimlerinin ‘Haci Qaasım’ diye gururla benimsediği, sevdiği Serdar (General) Suleymanî’nin Amerikan emperyalizminin Bağdâd’daki saldırısıyla, beraberindeki �
İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından hedef alınarak öldürülmesi, yeni yılın çok yeni gelişmelere gebe olduğunun önemli bir iş
Türkiye, Doğu Akdeniz’de İsrail, Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır, ABD ve Rusya ile giriştiği hâkimiyet mücadelesinde önemli bir adım daha atarak Libya’ya asker gönderme kara
Hariciye Nazırı yapılan Mustafa Reşit Paşa, 17 yaşındaki padişahı ikna etti ve Osmanlı Devleti’nin dinamiklerini sarsacak tanzimi kabul ettirdi. Ferman 3 Kasım 1839 günü Gülhane bahçe
Ruhumuzun bir yerinde, özümüzde bilim yapma yetisi varsa, bir gün bu yeti işlevini yapacak, insanlık bilimi keşfedecekti. Aydınlanma bu keşfin başlangıcıdır. Fakat bu süreç, Kilisenin R
İslâm, hayatı beşikten mezara kadar en güzel bir sûrette tanzim eden, gönülleri fazîletle yoğurup zirveleştiren, davranışları güzel ahlâk ile kemâle erdiren yegâne hak dîndir.