Tarihselciliğin anlaşılması için, Türkiye’den bir örnek vermek gerekirse, doksanlı yıllara kadar kapalı yerlerde ve ulaşım araçlarında sigara içmek, “normal” görülüyordu. Ahlak
Dünya üzerinde bazı mekanlar insanlığın vardığı genel seviyeyi göstermesi bakımından özeldir. Kutsal (dokunulmaz) olarak da ifade edilen bu mekanlardan biri de Kudüs olmuştur. Kudüs'ü
Mesele tenin yorulması, yüze çizgilerin eklenmesi, saçlara ak düşmesi, gözlerin eski parlaklığında olmaması değildir; mesele insanın kendini ne berraklıkta biliyor olmasıdır.
Bilinen bir gerçektir: Batı dünyasının barıştan anladığı, karşı tarafın teslim olmasıdır. Bunun başka türlüsü yoktur. Reel politiğe teslim olmak da aynı anlama gelir.
Oruç, arınmaya açılan kapıdır. Muhasebesiz, arınma olmaz. Muhasebelerin özü ise devlet veya şirket muhasebesi değil, nefis muhasebesidir. Kişinin kendi nefsini, hesaba çekilmeden hesaba �
Bunca sevilmesinin ve okunmasının sebebi, Türkçenin anlatma zevkini hep canlı tutması, Anadolu’nun maddi-manevi dünyasını yansıtmaktaki kudreti, içtenliği ve geleneği yenileyen bir anla
Kur’an elbette hayatımızın her safhasında bize yön vermesi gereken bir hidayet kitabı. Ancak Ramazan’ı tebrik eden, bu ayda Kur’an’ın indirilmiş olmasıdır. Onu en iyi idrak etmenin
Türkiye''de Müslümanlar''ın temel sorunu kendi medeniyet ve kültür değerleriyle temaslarının asgari düzeye indirilmiş olmasıdır. Bir medeniyetin mirascısı olmaktan çok bakiyesi gibi da
Şehrin kuzeyinde Efrâsiyâb tepesi diye bilinen yükseltinin güney yamaçları mahallî çevrede kutsal bir mevki olarak kabul edilmiş, bu alanın önemi bölgede İslâmiyet’in yayıldığı ta
Irak’ta protestocuların şu anda karşı karşıya olduğu sorun, 'yaslı' Şii milislerin ABD hedeflerine değil, İran’a muhalif Iraklılara odaklanacak olmasıdır
Hiç bir işaret, simge olarak bizatihi kendisini göstermez; belirli bir duruma, eyleme işaret eder. Her bir kavram da delalet ettiği nesneyi ortaya çıkarırken diğer tüm nesneleri örter. Tüm
Marx, hakikatin yarısını söylemiştir: Kimse insanların hiç olmazsa yan yarıya maddi şartlara tabi olduğunu kimse inkâr edemez. Fakat bu hakikatin ancak yarısıdır. Öbür yarısı, insa
Dini, bir pranga olarak gören yorumlar, iktisattaki ahlaki yönü ihmal eden yaklaşımlardır. Burada temel ayrım, bir Müslümanın eşyaya, mülke bir kapitalist gibi bakamaması, Müslümanın m
İslam mantık yapısı, önermeyi “madde” ile “şekil” yönünden inceleme yolunu geliştirmiş olması sayesinde önermeleri sadece “şekil” yönünden incelemeyi esas edinen Batı mant�
Tevhid inancının muhkem bir şekilde korunabilmesinin tek şartı, nübüvvet / peygamberlik fikrinin muhkem olmasıdır.