Dostlara soruyorum: "Bu ülkeye bir Neşet Ertaş daha gelir mi?" Çoğu başını öne eğip sessiz kalıyor, bazıları kem-küm ediyor.
Sovyetler dağılmış, Rusya varoluş buhranı yaşıyordu. Ülkenin ilk başkanı Boris Yeltsin başbakanlığa atadığı genç adamı desteklediğini duyurup köşesine çekilmeye karar vermişti.
“Had” kavramının insan için, insanın dünyadaki varlığı ve hemcinsleri ile ilişkisi için ve nihayet tabiatla münesebeti bakımından fevkalade önemli olduğuna inanıyorum.
Güneşe gözünü dikip bakmak ne mümkün insan için... Karanlığın sakladığı sırları bilmek için güneşin aydınlattığı yerlere bakmak gerek... Her şey O'nda. Aşk, Tanrı demektir, �
Kendileri hayatta kalabilsin diye başkalarını yok etmekten çekinmeyen lanetliler. Herifler bir anlığına, sadece bir anlığına bile “Yahu bu musibet başımıza belki de yaptığımız/işle
Suriye’de yaşamı ve hatıraları bombaladılar… Ölümü katlettiler… Neşeyi, sevinci ve kuş cıvıltılarını yok ettiler… Vicdanı buhurlaştırıp, vahşeti hortlattılar… Masmavi g�
Kökleri ile bağlarını koparan İslam toplumları önce manevi gücünü sonra da direncini kaybetmeye başladı. Tavizler ilk evvela fertleri bir arada tutan ailede başladı. Aile küçüldü, bi
Abdal geleneğinin son temsilcilerinden olan Neşet Ertaş bundan 7 yıl önce 25 Eylül İzmir’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Sezai Karakoç’un “sizin ekmekten başka derdiniz yok mu?” minvalindeki dizelerini elbette hatırlıyorum. Hatta Aristo’nun “para kazanmak için çalışmayı” ne denli kerih bir şey olar
İsmail Kılıçarslan- Yeni Şafak
Anam “ Arife günü kuşlar kurtlar oruç tutar, Ramazan’ı oruçla uğurlayın.” der; beni ve kardeşlerimi son gün oruca niyet ettirirdi. Ramazan gelince herkesten önce sahur sofrasına yakl
Klasik kaynaklarda Adnânîler’den Aneze’ye mensup bir kol olarak zikredilir. Buna göre ailenin nesebi Aneze kabilesinin Mesâlîh koluna dayanır. Ancak son yıllarda ailenin de bizzat benimsedi
Buraya senden önce gelmiş birisi vardı. Eleğimsağmanın altından geçen, derelerde yıkanan çocukların neşesinden bir toz sen gelmeden önce serpilmişti buraya. Sen geldiğinde içine çekt
Ansız bastıran bir yağmurun sırılsıklam ettiği düşlerle geldi sandalyesine oturdu. Sesinde, yaşından beklenmeyen bir dinçlik kol geziyordu. Arada patlayan ve içinde daima devriye gezdiği
Buraya senden önce gelmiş birisi vardı. Eleğimsağmanın altından geçen, derelerde yıkanan çocukların neşesinden bir toz sen gelmeden önce serpilmişti buraya. Sen geldiğinde içine çekti