İmdi, söyle bakalım ey talib, fedakârlığı büyük olanlar kimler? Aşıklar mı, yoksa aşktan vazgeçenler mi?
Bir şehri tanımak, biraz da o şehrin ölülerini tanımak demektir. Ölülerini, yani kabristanlarını...
Varlığıyla toplumun seviyesini/kalitesini yükselttiğine inanır entelektüel; âdeta topluma şeref bahşettiğine... değer kattığına... Bu nedenle de kendisini alacaklı hisseder.
Herastratos... Mabedi yakan genç adam. Ham ervahın numûnesi.
Bu yazı 31 Temmuz 2010 yılında Yeni Şafak gazetesinde yayınlanmıştır.
*Bu yazı 17 Nisan 1999 yılında Yeni Şafak'ta yayınlanmıştır.
Ezanın Türkçeleştirilmesi üzerine yakınları Atatürk''e, "Sorularla karşılaşıyoruz, cevap vermekte güçlük çekiyoruz. Ezanın Türkçeleştirilmesinin nedeni hakkında bizi aydınlatabil
Normal çocuklar tabiatıyla ''normal'' olurlar, yani mutlu. Sıradan. Ortalama karakterlerin gidişatı hemen hemen aynıdır: vasatta seyretmek.
Cennet zevklerini ayrıntılandırmayı marifet bilen zavallı sözde hocalara yazıklar olsun! Cennet restaurantının menüleri, artık yeterince zenginleşmiş metropol dindarları için hakikaten
—"Aslını görmediğim bir resim hakkında konuşmaktan kaçındım."
Her şair gibi Mehmed Akif de biraz kalabalıkların şairidir. Fazlası da var, o bir de resmî şairdir. Kısacası Mehmed Akif hem devletin şairidir, hem milletin...
“Yoksulluğum övüncümdür!” şeklinde çeviregeldiğim “Fakrî fahrî!” hadîsinin derin anlamına itibarla, eğer hatırlanacak olursa, geçenlerde, bir vesileyle yeni bir karşılık öne
Neredeyse hiç secdeden kalkmazken alnım, niçin bir kez bile sesini duyamam? Günler, geceler... asırlardır adı dudaklarımdan düşmediği hâlde neden bir defa da ben onun adımı andığını
Madonna Sistina. Rafael''in en ünlü tablolarından.
— "Kadınlık eski ihtişam ve kudretini kaybetmedi mi efendim?"