Özel / Analiz Haber
Mehmet Beyhan: Trump Ä°le DeÄŸiÅŸim Olmaz DemiÅŸtik

Bu hafta Hindistan yazı serimize Amerika’nın Yemen’e Ä°srail’in Gazze’ye saldırmasından dolayı ara vereceÄŸiz. Önemli bir geliÅŸme olmazsa Hindistan yazı serimize önümüzdeki hafta kaldığımız yerden devam edeceÄŸiz inÅŸallah.
***
Hatırlarsanız Trump, kampanya sırasında BaÅŸkan olması durumunda savaÅŸları bitireceÄŸini iddia etmiÅŸti. Trump seçildikten sonra, Türk medyasında birçok kiÅŸi akan kan durur ümidine kapılmıştı. Biz ise çaÄŸrıldığımız televizyon programlarında ‘’ABD’nin OrtadoÄŸu’ya iliÅŸkin politikalarının deÄŸiÅŸmeyeceÄŸini’’ iddia etmiÅŸtik.
Sonuç ortada. GeçtiÄŸimiz cumartesi günü ABD, Yemen’e karşı büyük çaplı saldırı baÅŸlattı. Saldırı sonucunda birçok Yemenli masum katledildi ve yüzlercesi yaralandı. Ardından Ä°srail, ateÅŸkesi ihlal ederek tekrar Gazze’de katliam yaptı. Bir kez daha görüldü ki baÅŸkanların deÄŸiÅŸmesiyle ABD’nin temel dış politikası deÄŸiÅŸmiyor.
Trump’ın söylemleri ve tavırları son derece kaba olduÄŸu için, birçok yorumcu bunu BaÅŸkan’ın kiÅŸisel açgözlülüÄŸüne veya diktatörlere özenmesine baÄŸlıyor. Sanki önceki baÅŸkanlar açgözlü deÄŸildi, demokratik deÄŸerlere önem veriyordu da Trump bozdu. Bu yaklaşım doÄŸru deÄŸildir.
Tam aksine daha önce de pek çok kez ifade ettiÄŸimiz gibi, Trump ABD’nin bilinçaltıdır. Ä°srail, Biden döneminde Filistin’de soykırım iÅŸledi. Üstelik soykırım iÅŸleyen O katili, Amerikan Kongre’sinde konuÅŸturup ayakta alkışladılar.
Peki, Amerika’nın bilinçaltında ne var?
Amerika’nın bilinçaltında güçlü olmak ve diÄŸer ülkeler kendilerine ne kadar itaat ediyor? sorusu vardır. Yani demokratik deÄŸerlere baÄŸlılık birinci önceliÄŸi deÄŸildir. Bu düÅŸünce Amerika’ya mahsus deÄŸil, batı siyasi tarihinde kökleri ta Antik Yunan’da Tukidides’e dayanır. Onlara göre, dünya acımasızdır onun için, haklı olmak deÄŸil, güçlü olmak gerekir. Nitekim realist teorinin fikir babası Tukidides: "Güçlüler ellerinden geleni yapar, zayıflar ise çekmeleri gereken acıyı çekerler" demiÅŸtir.
Amerika’nın dış politika hamlelerini anlamak için, Amerikan siyasetine yön veren iki farklı paradigmayı görmek gerekir. Bunlardan ilki, 1961’den beri devam eden kısa adı ‘’USAÄ°D’’ düÅŸünce kuruluÅŸudur. Bu kuruluÅŸ, Amerikan’ın yumuÅŸak gücünü savunur, temsilcileri küreselcilerdir. Ä°kincisi, ‘’Quincy’’ düÅŸünce kuruluÅŸudur. Bu düÅŸünce kuruluÅŸu, ‘’realist’’ teoriyi savunur ve bunların temsilcileri ulusalcılardır. Åžu anda Amerika’nın dış politikasına bunlar yön veriyor.
Ancak temelde bu iki paradigma arasında bir fark yoktur. Sadece yöntemleri farklıdır. Biri parayı ve diplomatik dili, diÄŸeri silahı ve tehdit dilini kullanır. Onun için Trump ile Amerika’nın temel dış politikasının deÄŸiÅŸmeyeceÄŸini ön görmüÅŸtük. Ne yazık ki geliÅŸmeler de ön görümüzü teyit etmiÅŸ oldu.
Bizim tutumumuz deÄŸiÅŸmeli
CoÄŸrafyamızda olumlu bir deÄŸiÅŸim istiyorsak bölge ülkelerinin tutumlarını deÄŸiÅŸtirmeleri gerekir. Tarih, coÄŸrafya üzerindeki güç mücadelelerinin özetidir. Mücadeleyi kazanmanın yolu ise, önce stratejik bir zihniyete sahip olmaktan geçer. Zira stratejik zihniyet, tarihin imbiÄŸinden geçmiÅŸ, coÄŸrafi mekânın ÅŸartlarını dikkate alarak ülkelerinin geleceÄŸi ve güvenliÄŸi için doÄŸru deÄŸerlendirmeler yapabilecek kuÅŸatıcı bir bakışa sahip olmaktır. Müslüman liderler bu bakışa sahip olduÄŸu gün, arzulanan deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸüm gerçekleÅŸecektir.
Henüz yorum yapılmamış.