“İçinde hiç kimse yoktu onun; yüzünün (o günlerin kötü portrelerinde bile başka hiç kimseye benzemeyen yüzünün) ve bol bol sarfettiği akla hayale sığmaz, fırtınalı sözcüklerin
Gökhan Özcan / Yenişafak
Gökhan Özcan / Yenişafak
Gökhan Özcan- Yeni Şafak
Gökhan Özcan - Yeni Şafak
Elbette her insan kendisine emanet olarak verilen cana çok iyi bakmalı, kendini korumalı. Ancak o canı hayatta ve sağlıklı tutan iradenin bizim elimizde olmadığını da idrak edebilmeliyiz. S
Hissetmekten, merak etmekten, görmekten, endişe etmekten, sevmekten, kederlenmekten, kafamızın içinde sorular biriktirecek kadar kendimizi yaşamaya kaptırmaktan, dizginleri kalbimize kaptırmak
“Duyarlı bir insan açısından her karşılaşma, duyguların ve anıların uyanmasına yol açtığından, yararlı ya da zararlı olur. Tutkusuz insanlar ise, gezici kalıplardan farksızdırlar,
Bir kısım insanın kullandığı imkânlar artık herkesin emrine amade. Herkesin yazacak ve yayacak bir şeyleri var ve bunu hemen her saat, her dakika yapabiliyor. Engel olan da, söze liyakatin h
Geçmişte büyük medeniyetler, hem ihtişamlı, hem tıkır tıkır işleyen yapılar kurmuş bir toplumun bugün hem büyük bir dinamizm sergileyip, hem de sürekli kendi paçasına dolanması ço
Kalemler var, yazdığından habersiz. Kelamlar var, mânâsından habersiz. Konuşan var, dediğinden habersiz.
Kitaplar, daha çok eski tarihli kitaplar, insanların 'insan'ın bu kadar uzağında olmadığı zamanlarda yazılan kitaplar, iç dünyamıza güneşli genişlikler, tatlı serinlikler armağan ediy
içinde olduğumuz birtakım süreçlerden söz ediyoruz sürekli. Bu süreç lafı, henüz nihai noktasına varmamış bir gidişatın ortalarında bir yerdeymiş gibi ayaküstünde tutuyor sürekli
Kendimizi eğleyecek o kadar çok şeyimiz var ki, gören zayıflığımıza verip, içimizde kaçacak, kaçınacak gerçek bir derdimiz olduğunu zanneder. Eskiler kişiyi derdinden gafil kılacak ş