Güncel
Gökhan Özcan -Belki de bir rüya
Follow @dusuncemektebi2
Gökhan Özcan- Yeni Şafak
Yarın sabah, bayram namazının sonrasında, Allah nasip ederse bir çok insanımız kabristanlara akın edecek. Kalplerinin bir yarısında bir bayrama daha ermiÅŸ olmanın coÅŸkusu, heyecanı... DiÄŸer yarısında, aramızdan çekilerek ebedi istirahatgâhında mahÅŸeri bekleyen ana baba, akraba ve ahbabımıza duyduÄŸumuz hasret... Her insan kendine ait yeri dolduruyor ÅŸu dünyada, gün gelip öte aleme göçtüÄŸünde tabiidir ki yeri boÅŸ kalıyor. O yeri baÅŸka bir ÅŸeyle doldurmanın imkanı yok. YaÅŸ ilerledikçe etrafında bir çok yerin boÅŸ kaldığını, giderek de boÅŸalmakta olduÄŸunu kederle farkediyor insan. Yerini dolduramadığımız, dolduramayacağımız bir çok sima, bir çok ses, bir çok duygu, bir çok can, burnumuzu sızlatan bir çok hatıra... Bir çok söylenememiÅŸ, yaÅŸanamamış ÅŸey... Bayram sabahları bayram namazına müteakip kabristanlara doÄŸru giderken bu karışık duygular hep yanımızda, içimizde oluyor. Hayatımızın parçalarının ne tarafta daha fazla birikmiÅŸ olduÄŸunun kararını bir türlü veremeden atıyoruz adımlarımızı.
Her ÅŸey bir arada ve hayatın hakikatini bütünleyen o kadim hikayenin içinde yaÅŸanıyor orada. Kabirlerin sükûnetini bazen cıvıldaÅŸan kuÅŸ sesleri bölüyor, bazen servilerin rüzgarda salınarak çıkardıkları sesler... Toprak da sessiz ama o kadar çok çayır çimen sarmış ki kabirlerin her yanını, hayatın sesi orada... Selam veriyoruz bir zaman burada bizimle yaÅŸayıp gidiyorken bu taraftan sessizce eksilip gidenlere. Dilimizde fatihalar, bu taraftan o tarafa eriÅŸeceÄŸine inandığımız niyaz kelimeleri... Her kabristan, bir yanıyla hayatla ölüm arasında uzanan uçsuz bucaksız bir araf aslında. Bu tarafta bayram varken, o tarafta ne var bilmiyoruz. Aziz hatıralarının ellerini öpmeye gidiyoruz Allah’ın rahmetine kavuÅŸmuÅŸ büyüklerimizin. Biz sonu olan bir hayatı yaşıyoruz, onlarsa sonsuzun eÅŸiÄŸinde derin bir uykuda, belki de daha önce görmedikleri bir rüyadalar.
Kabir baÅŸlarında oturup bu dünyadan göçüp gitmiÅŸlerimiz için ve kendimiz için maÄŸfiret dileyeceÄŸiz. Sonra yavaÅŸ yavaÅŸ toparlanıp kabristanlardan çekilip caddelere, sokaklara dağılacağız. Hayat bizi bekliyor olacak orada. Hem de bayramın neÅŸesini, sevincini kuÅŸanan rengarenk kıyafetler içinde... Hayatla ölüm arasındaki bu gelgitten biraz sersemlemiÅŸ olarak kucaklaÅŸacağız bir kere daha hayatla. Yüzümüzde tebessümler, içimizde mutluluk ama biraz da burukluk...
Ä°nsan, Ramazan’dan bayrama uzanan bir yolculuÄŸu yaşıyor bütün o sayılı günlerde. Hayat ve ölüm bir arada... Açlık ve tokluk... Nimet ve mahrumiyet... Gurbet ve vuslat... Oruç ve iftar... Darlık ve geniÅŸlik... Sabır ve ferahlık... Sayılı günler ve sonsuzluk... Bu mevsim, Allah’ın kullarını hem terbiye ettiÄŸi hem de lütuflara boÄŸduÄŸu bereketli bir mevsim... Hem tohumun topraÄŸa düÅŸtüÄŸü, hem hasadın gerçekleÅŸtiÄŸi mevsimler üstü mevsim...
Hayatın bizi beklediÄŸi yerde, yine sayılı bayram günlerinde birbirimizle muhabbet içinde kucaklaşırken, bir ÅŸeyleri bir daha geri alınamaz biçimde kazanmış olmayı umuyoruz. DileÄŸimiz o ki, Ramazan aşısı hepimizin gönüllerinde tutmuÅŸ ve hepimize yeni diriliÅŸ fırsatları bahÅŸetmiÅŸ, ufkumuzu açmış olsun.
...
Bütün inananların Ramazan Bayramı’nı gönülden tebrik ediyor, yüce Rabbimiz’den bu vesileyle çorak topraklarımızı rahmetiyle yıkamasını niyaz ediyorum.
Henüz yorum yapılmamış.