Sosyal Medya

Gökhan Özcan: Okuma notları

Gökhan Özcan / Yenişafak



“Ä°çinde bir zerre olarak yaÅŸadığımız kainat, mesafeye boyun eÄŸmeyen ilahi aÅŸktan sudur etmiÅŸ bir mesafedir. Bizler bu mesafede bir noktayız. Zaman, mekan ve doÄŸanın mekanik kanunları da bu mesafedir. Kötülük diye adlandırdığımız her ÅŸey de aslında bu mekanizmaya dahildir. Tanrı merhametiyle bir insanın yaÅŸamına girip tüm varlığını aydınlattığında, kiÅŸiye doÄŸa kanunlarına baÄŸlı kalmaksızın, suyun üstünde yürümenin imkanını verir. Ama ne zaman aynı kiÅŸi Tanrı’dan aksi istikamete bakar ise, Tanrı’ya deÄŸil bu mekanizmaya -yerçekimine- teslim olur. Esasında bu kiÅŸinin düÅŸen bir taÅŸ parçasından bir farkı kalmamıştır. Ruhlarımızı ve toplumları dikkatle incelediÄŸimizde Tanrı’nın bu tabiatüstü ışığının eksik olduÄŸunu, hepimizin mekanik ve kör bu yasalara itaat ettiÄŸini görürüz. Suçlu diye adlandırdıklarımız esasen rüzgarlı bir havada çatıdan düÅŸen kiremitler gibidir. Onların tek hatası en baÅŸta yaptıkları, çatıdaki kiremitlerden herhangi biri olma seçimi olmuÅŸtur.”
(Allah AÅŸkı Üzerine Düzensiz DüÅŸünceler-Simone Weil/Ketebe Yay.)
 
“Zaman yalnızca içinde balık tuttuÄŸum bir akarsu. Suyundan içerim ve içerken kumlu dibini görüp anlarım ne kadar sığ olduÄŸunu. Cılız akıntısı kayıp gider ama kalır sonsuzluÄŸu. Ah, daha derinden içebilsem! Gökyüzünde bir balığım ben, altımda çakıl gibi yıldızlar... Tekini bile saymaya yetmez muhasebem. Alfabenin ilk harfini bile bilmem. DoÄŸduÄŸum günkü kadar bilge olamadığıma üzülürüm her dem. Akıl bir balta, kavrayıp aralar yolunu olayların esrarına.”
 
(Nerede ve Ne Ä°çin YaÅŸadım?-Henry David Thoreau/Notos Kitap)
 
“Her kiÅŸi kendi görüntüsünü arıyor. Kendi varoluÅŸunu ileri sürmek artık olanaklı olmadığından, ne var olmayı ne de bakılıyor olmayı dert etmeksizin boy göstermekten baÅŸka yapılacak bir ÅŸey kalmıyor geriye. Varım, buradayım deÄŸil; görülüyorum, bir imajım, bak bana, bak! Narsisizm bile deÄŸil bu; sığ bir dışadönüklük, herkesin kendi görünüÅŸünün menajeri haline geldiÄŸi bir tür reklamcı saflığı”
 
(KötülüÄŸün Åžeffaflığı-Jean Baudrillard/Ayrıntı Yay.)
 
“Dünyanın her yerinde aynı dram, aynı dar sahne üstünde aynı dekorlar, kendi büyüklüÄŸünün sarhoÅŸluÄŸu içerisinde başı dönmüÅŸ, köpürüp duran bir insanlık...”
 
 
(Pasajlar-Walter Benjamin/Yapı Kredi Yay.)
 
“Kimse kendine benzemiyor. Herkes bir kalıp seçiyor ona özeniyor; tamamıyla seçilmiÅŸ bir kalıbı kabulleniyor. Bununla birlikte, insanoÄŸlunda okunacak baÅŸka ÅŸeyler var, buna inanıyorum. Cesaret edemiyorlar. Sayfayı çevirmeye cesaret edemiyorlar. Taklit kanunları; ben bunlara korku kanunları diyorum. Kendilerini yalnız bulmaktan korkuyorlar, ama kendilerini hiç bulamıyorlar”
 
(Ayrı Yol-Andre Gide/Can Yay.)
 
“Sözel veya bilimsel, özgür veya uzman bütün eÄŸitim sistemimiz söz hakimiyetindedir ve bu nedenle de yapılması isteneni gerçekleÅŸtirmekte baÅŸarısızdır.Çocukları tamamen geliÅŸmiÅŸ yetiÅŸkinler haline dönüÅŸtürmek yerine öncül deneyim gerçeÄŸi olarak doÄŸanın tamamen uzağında doÄŸal bilim öÄŸrencileri ortaya çıkarır, kendi veya baÅŸkalarının insanlığından hiçbir ÅŸey bilmeyen insan bilimleri öÄŸrencileriyle dünyayı cezalandırır.”
 
(Algı Kapıları-Aldous Huxley/İmge Kitabevi)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.