Kudüs için 120.000 şehit verildi son 100 yılda. Biz en azından birkaç saat bedenimizi yorabilir, Kudüs mitinglerine şartsız kayıtsız dahil olabiliriz. Mezhebin, meşrebin, dilin ve hatta di
Batılılar, bu milletin geçmişini dikkate almadan, kısaca "Türkler'in geçmişi ne olacak' sorusuna cevap vermeden "Türkler'in geleceği ne olacak" sorusuna cevap verilemeyeceğini gördüler. P
Savaşa katılan güçler ve onların gerisindeki destek güçleri böylesine bir derin nefretle harekete geçmezlerse, savaş, ‘Hele biraz savaşalım da, karşı taraf belki geri çekilir veya biz
Haram, insanın fıtratıyla uyumlu değildir, o nedenle manevi hastalıklara ve sosyal sorunlara sebebiyet verir. Mesela yalan haramdır, yalana meyletmek ise fıtratın bozulmasına ve mevcut düzen
İslâm dini, bir şahsın üzerinde olmayan bir kötülüğü söylemeyi yasak ettiği gibi --çünkü bu apaçık bir iftira olur-- hakikaten sahip olduğu kötü vasıfları veya işlediği bir hat
Zorunluluklar ne olursa olsun, duygularımızı bastırıp aklın yolunu kullanmak; tarihi tecrübeden ve Suriye’de yaşananlardan ders çıkarmak mecburiyetindeyiz.
Sığınmacılar nereye sığınacak? Ortada kan tüküren bu soru kalıyor.
Yaşamak, atılı bir suç gibi kalır üzerinde. Anlatamazsın çünkü. Dilini eline alıp sokaklarda bağıra çağıra anlatmak, derdini ummana dökmek istersin de susmaların en kavisi, sessizlik
İnsan çoğu zaman kendi kusurunu görmüyor. Hep bir başkasında ve bir başka yerde arıyor hatayı. Oysa daha önce söylemiştim sana; “Biz ahir zaman çocuklarıyız… Çok konuşur az şey
Bu cümledeki ‘adam’ erkeği ya da kadını değil, her ikisini ifade eder. Buna ‘insan’ da diyebilirdik ama o zaman ‘adam olmak’ deyiminin anlamını vermezdi, onun için böyle dedik.
Tüketimde aşırıya kaçıp bir tüketim çılgınlığını tetiklediğimizde gerekli gereksiz büyük bir üretimi tetiklemiş ve oradan giderek çevreye zarar veren bir büyümeye ulaşmış olur
Yılbaşı ve Noel gibi Batı adetlerine, piyango, sanal kumar, faiz, zina ve içki gibi haramların yasallaşmasına, yaygınlaşmasına, kurumsallaşmasına ve sıradanlaşmasına dur diyemezsek nes
Akşam herkes yuvasına dönerken oltanın ucuyla bir ilişki kurmuş olarak ulaşır hedefine. Oltanın ucunda kendine ya yem bulur ya yem olur... Gıda ya da bela… Her iki hal de kaderdir...
Muhabbet yoksuluyuz, yani muhabbete muhtacız, burası kesin. Yoksuluz, çünkü muhabbetten yoksunuz.