Sosyal Medya

İsmail Kılıçarslan: Ağzının tadıdır bozulan

Yaşamak, atılı bir suç gibi kalır üzerinde. Anlatamazsın çünkü. Dilini eline alıp sokaklarda bağıra çağıra anlatmak, derdini ummana dökmek istersin de susmaların en kavisi, sessizliklerin en çığlıklısı düşer payına. Anlatamazsın ve atlamamasın kolaylıkla. Tütün de yetişmez olur imdada. Hayır, onu bozmamışlardır. Ağzının tadıdır bozulan.



Dün bir arkadaşım hatırlattı. Halden anlar birine “insanların akıllı olup olmadığını nereden anlarsın?” diye sormuÅŸlar. O da “konuÅŸmasından” diye cevap vermiÅŸ. Tekrar sormuÅŸlar: “Ya hiç konuÅŸmazsa?” Tekrar cevap vermiÅŸ: “O kadar akıllısına rastlamadım henüz.”
 
“Bak bunu sadece sana anlatıyorum, tamamen aramızda kalsın” diye baÅŸlayan konuÅŸmalar, verilen sırlar bilirim. Sonra o sırları bir baÅŸkasından, sonra bir baÅŸkasından, sonra bir baÅŸkasından çokça dinlemiÅŸliÄŸim vardır. Zira “demirin tucuna, adamın picine” kaldığımız bir çaÄŸ burası. Sırrını, derdini, içinin sıkıntısını sıkıntısızca, zahmetsizce önüne koyabileceÄŸin birini arar da bulamazsın. Öylece kalakalırsın çöl ayazında kalmış gelincik gibi. Dayan bakalım dayanabilirsen.
 
Dayanamazsın. YaÅŸamak, atılı bir suç gibi kalır üzerinde. Anlatamazsın çünkü. Dilini eline alıp sokaklarda bağıra çağıra anlatmak, derdini ummana dökmek istersin de susmaların en kavisi, sessizliklerin en çığlıklısı düÅŸer payına. Anlatamazsın ve atlamamasın kolaylıkla. Tütün de yetiÅŸmez olur imdada. Hayır, onu bozmamışlardır. AÄŸzının tadıdır bozulan.
 
Bozulmasın ne yapsın? Hayal kırıklıklarıyla dolu bir ormanda yürürken bulmuÅŸsundur çünkü kendini. Çiçek sandığın meÄŸer zehir saklarmış içinde. Bal sandığın aÄŸu imiÅŸ, ahu sandığın canavar. DiÅŸlerini görmemekmiÅŸ üstelik en büyük hatan. Yok, öyle deÄŸil. DiÅŸlerini görmüÅŸsündür aslında da etinden bir parça koparabileceÄŸini konduramamışsındır ona. Yok, yine öyle deÄŸil. Etinden kopardığı parçaları hissetmemiÅŸsindir. Yok, vallahi yine öyle deÄŸil. Etinden parçalar koparmıştır ama hayra yahut yanlışlığa yormuÅŸsundur her seferinde.
 
YorulmuÅŸsundur. Bin yıldan uzun sürmüÅŸtür yorgunluÄŸun, bir geceden kısa. Sonunda kafanı duvarlara çarpa çarpa “yorgunluÄŸumdan baÅŸka nedir ki taşıyacağım” cümlesine yar olmuÅŸsundur. Yükünü hafifletmek için yanına yaklaÅŸan herkese “demek ki yeni yükler yüklemek için geldi yanıma” diye bakar olmuÅŸsundur. Güvenmek istersin aslında bir an, amma ki insana, o kıyıcıya, o zalime nasıl güvenebilirsin ki?
 
Güvenemezsin. “Güvenmemelisin” demiyorum, haÅŸa. Güvenemezsin. Sana zorla, beynine onluk bir inÅŸaat çivisini çakar gibi öÄŸretir insanlar “bana güven olmaz” cümlesini. Payına ne düÅŸer peki? Payına geçmeyen bir karıncalanma, bitmeyen bir kırgınlık düÅŸer.
 
Kırılırsın. Sonra unutursun hatta neye kırıldığını ama o kırgınlık geçmez, geçebilemez. Geçsin istersin. Geçebilsin istersin. “Çok çabuk geçmek için ÅŸu olup bitenleri” bir salıncak dilersin bütün salıncakların sahibinden. Amma ki geçmez. Çakıda pas, alında çatkı gibi kalır seninle bütün kırgınlıkların. Bütün hayal kırıklıkların kalır, bütün anlaşılmamışlıkların.
 
Anlamamışlardır da o yüzden arar sorarlar seni mesela. “Neyin var kuzum?” derler. “Sana ne oldu, niye yaptın bunu?” derler. Ä°ç çekerek ÅŸöyle dersin. “Bir ÅŸey olduÄŸu yok. Dünyaydı sadece. Onunla kavga etmeyi bıraktım da ona aÄŸlıyorum. Aslında ona da aÄŸlamıyorum. Gözüme toz kaçtı sadece. Ayağım tökezledi. Birazdan kalkarım tekrar. O görmeyi hep arzu ettiÄŸiniz sorunsuz, sesini çıkarmayan adam olurum. Siz hiç merak etmeyin.”
 
Merak etmezler zaten. Kimsenin kimseyi gerçekten merak etmediÄŸi bir zamana geldik dayandık. Kimse kimseyi merak etmez.
 
Ben mi? Kendimi mi?
 
Kendimi merak etmekten çok uzun zaman önce vazgeçtim. Arada bir kurcalıyorum kendimi, doÄŸrudur. Fakat “bozarım” diye korkarak bırakıyorum çabucak. “Zaten bozulmuÅŸ bir ÅŸeyi daha ne kadar bozabilirim” diye düÅŸündüÄŸümden de olabilir tabii. Ama bunu size itiraf etmeye niyetim yok. Hem itiraf etsem ne olacak ki?
 
“Yine güzel yazmışsın” deyin siz iyisi mi. Ben anlarım anlayacağımı.
 
 
 
Kaynak: YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.