Sezai Karakoç dendiğinde de aklıma gelen şeylerden biri Kudüs’tür. O, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı edebiyatımıza taşıyandır; şiirimizi Kudüsleştirendir. Türk edebiyatına Kudüs�
Batı edebiyatında bulduğumuz ve hayranlıkla bakıp öykündüğümüz ‘realizm’ ya da modernite, Beckett, Sartre, Kafka, Camus gibi yazarlarda, modern Türk edebiyatında olmayan bir ‘felsef
Divan edebiyatı şairlerinin, Ramazan ayının gelişini kutlamak için yazdıkları ve devlet büyüklerine sundukları kasidelere “Ramazaniyye” veya "Ramazannâme" deniliyordu.
Nuri Pakdil’in Edebiyat Dergisi Yayınları’nca üç cilt halinde basılan mektuplarından devrimci ciddiyet akıyor.
Acizane kanaatim, geçen zamanın ve değişen hayatın ‘eser’i hayata getiren süreci önemli ölçüde arızaya uğrattığı şeklinde... Bugün edebiyat iddiasıyla ortaya konan çalışmalar�
Uygur halk edebiyatında İparhan isimli bir kadın kahraman vardır.
Tabiatiyle Necîb Fâzıl'ın 'Büyük Doğu' dergisi de haftalık olarak yayınlanmaya devam ediyordu. 'Büyük Doğu'nun hemen her sayısında bizim genç nesilleri tartıştıran, düşündüren, h
Edebiyatçıların ortak şikâyetleri: Vefasızlık, iyiliğin bilinmemesi, fedakârlığın istismar edilmesi, emeklerinin aleyhine dönmesi, güvenlerinin kötüye kullanılması… Demek ki boşun
Batılı düşünürlerin bütün yoğunluğu ve çabası kültür ve edebiyattır. Bu yolla istenen sonuçlara varmak. Bizdeki Batıcı aydınlara bakıldığında bunun yansımaları görülmektedir
Sudanlı kadın ressam Kamala İbrahim İshak, Fransa’nın İslam karşıtı tavrı ve Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed'e hakaret içeren karikatürler nedeniyle Fransa Sanat ve Edebiyat Nişan�
Edebiyat dünyasına adını altın harflerle yazdıran mütefekkir, şair, deneme ve oyun yazarı Nuri Pakdil, vefatının ikinci yılında anılıyor.
Coğrafi keşiflerde olsun, edebiyatta, sanatta, bilimde, hukukta tüm anlamlı atılımlar, önceden bilinmeyen yenilikler bu gözü kara kişilerin işidir.
Türk edebiyatının büyük ismi Cevat Şakir Kabaağaçlı 13 Ekim 1973 senesinde hayatına gözlerini yumdu. Belki de Cevat Şakir'in hayatına dair en sıra dışı muamma İstiklal Mahkemesi'nden
Şeyh Galib’in bile Divan şairlerinden beğendiği isim sayısı beşi altıyı geçmiyor, o da yenilikten söz ediyor, ilginç değil mi? Ömer Yalçınova yazdı.
Sanatı, edebiyatı, düşünceyi kompartımanlara ayırarak kendini “ilerlemeci”, kalanları da “yobaz” ilan etmenin faydası nerededir? Açık yazayım: Rahatlamanın ve kendini bir halt zan