Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Mehmet Beyhan: Yeni Bir Güç Hindistan (3)



Hindistan konusuna geçmeden önce Suriye’deki olaylara kısaca deÄŸinmek istiyorum. 60 yıllık Baas rejimi çöktükten sonra, ilk defa Suriye’de barış umutları yeÅŸerdi. Her ne kadar son günlerde bazı provokasyonlar yaÅŸansa da iç çatışmalarla Suriye’yi karıştırmaya çalışacaklarını ön görmüÅŸtük. Bu bakımdan son olaylar bizim açımızdan sürpriz olmadı. Umarız olaylar daha fazla büyümeden sükunet saÄŸlanır. Zira daha önceki yazılarımızda da belirttiÄŸimiz gibi, Suriye Türkiye için sadece coÄŸrafi bir alan deÄŸil aynı zamanda kaderidir.

Hindistan jeopolitiÄŸinin önemi

Geçen haftaki yazımızda Ä°ngiliz CoÄŸrafyacı Mackinder’in Ä°ngiliz CoÄŸrafya DerneÄŸi’nde sunduÄŸu tebliÄŸden söz etmiÅŸtik ve kaldığımız yerden devam edelim.

Mackinder, tebliÄŸini sunduktan yaklaşık 10 yıl sonra Birinci Dünya Savaşı yaÅŸandı. Mackinder, savaÅŸ sonrasında meydana gelen olayları, uluslararası ortamı da dikkate alarak, ‘’Demokratik Ä°dealler ve Gerçek’’ adlı bir kitap yazdı. Farklı zamanlarda yapmış olduÄŸu konuÅŸmaları bu kitapta topladı. Yeri gelmiÅŸken konuya ilgi duyan genç araÅŸtırmacılar için, Mackinder’in bu kitabının önemli olacağını belirtelim.

Mackinder, Hindistan bölgesi için Mihver Bölge, Heratland/Kalpgâh olarak tanımlamıştı: ‘’Kalpgâhı ele geçiren güç, dünyaya egemen olacaktır’’ demiÅŸti. Jeopolitik alanda çalışan araÅŸtırmacılar, Mackinder’in görüÅŸünün bugün hâlâ geçerli olduÄŸunun altını çizerler. Bu nedenle Ä°ngilizler ile Ruslar arasında Hindistan üzerinden büyük bir rekabet yaÅŸanmıştı.

Rus jeopolitiÄŸi üzerinde çalışan Aleksandır Dugin, Hindistan jeopolitiÄŸinin bugün de önemini koruduÄŸunu söyler. Dugin’e göre, Kalpgâha hâkim bir kara gücü olan Rusya’nın rakibi, Ä°ngilizlerin yanı sıra ABD’dir. Zira ‘’ABD Kalpgâhı çevrelemiÅŸtir’’ der.

Dugin, ‘’güçlü Rus jeopolitiÄŸi, üç eksen istikametinde geliÅŸecektir’’ der. Birinci ekseni Moskova-Berlin, ikinci eksen Moskova-Tahran ve üçüncü eksen olarak da Moskova Tokyo ekseni olduÄŸunu belirtir.’’ (Rus jeopolitiÄŸi kitabından)

Dugin, Hindistan büyük bir ülke olduÄŸu hâlde kıtasal bir güç olmadığını söyler. Ancak Hindistan, Asya’nın belirli bölgelerinde etkili olabileceÄŸini söyler. Rusya Hindistin’ı doÄŸal müttefiÄŸi ve Avrasya’nın ileri karakolu ve Hint Okyanusu’nun da çıkış kapısı olduÄŸunu belirtir.

Hint Okyanusu, Alt Kıta’nın güneyinde, batıda Afrika, doÄŸuda Avusturalya ve kuzeyindeki büyük adalar grubu bulunan ve Antartika’ya kadar uzanan engin suları kapsar. Hint Okyanusu, Pasifik ve Atlantik Okyanuslarından sonra dünyanın üçüncü büyük okyanusudur.

BilindiÄŸi gibi Avrupa, Afrika ve Asya arasındaki deniz ulaşımı Hint Okyanus’u üzerinden saÄŸlanır. ‘’OrtadoÄŸu’nun’’ petrolü bu yol üzerinden Hindistan, Çin, Japonya ve Avustralya’ya ulaÅŸmaktadır. Çin, Japonya ve diÄŸer güney Asya ülkeleri, Afrika, Avrupa ve tüm bölge ülkelerine aynı deniz üzerinden ürünlerini ulaÅŸtırır.

Kısaca buraya kadar Hindistan Alt kıtası jeopolitiÄŸine bir bütün olarak deÄŸerlendirmeye çalıştık. Ancak söz konusu jeopolitik alan bir tek Hindistan egemenliÄŸi altında deÄŸildir. Zira Hindistan, bu bölgeyi Pakistan baÅŸta olmak üzere diÄŸer komÅŸuları ile paylaÅŸmaktadır.

BilindiÄŸi gibi 1947’de Ä°ngilizlerin hükümranlığı sona ererken bu büyük alanı Hindistan ve Pakistan olarak ikiye bölmüÅŸtür. Bu bölünme, jeopolitik bütünlüÄŸü parçalamıştır. Müslümanlar ve Hindular kendi devletlerine sahip olmuÅŸlar ama jeopolitiÄŸin bütünlüÄŸünü sürdürme ÅŸanslarını kaybetmiÅŸler.

Önümüzdeki hafta Hindistan’ın nüfusuna ve nüfus ile güç arasındaki iliÅŸkiyi deÄŸerlendirmeye çalışacağız inÅŸallah.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.