Her hafta büyük bir katılım eda edilen Cuma namazı için bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hutbe konusu "Birbirimizin Farkında O
Muhammed Ali es-Sâbûnî’nin siyasî duruşunu, kendisinin çağdaşı bir başka isimle -Saîd Ramazan el Bûtî- karşılaştırmak suretiyle ortaya koymak istiyorum. Çünkü her iki şahsiyet,
İnsan kitabını okumak, öyle pek kolay bir iş değildir. Çünkü insan kitabını okumak, “nefsini bilmek” anlamına gelir. Nefsini bilen de Rabb’ini bilecektir. Bir hiyerarşi içerisinde
Şiddet; vurup, kırma, parçalama, yok etme, öldürme eylemlerinden ibaret değil. Birbirimizi sevmeyerek, ilgilenmeyerek, duyarsızlıklarımızla, sorumsuzluklarımızla da doğabilir şiddet.
Türkiye İslâmcılığının siyasi düşüncesi konusunda kitap yazılmak istendiğinde, Âkif Emre her durumda konunun çeşitli eğilim ve aşamalarını birbirine bağlayan temsil edici bir örn
Hukuk siyasetten, siyaset iktisattan, iktisat hukuktan bunların hepsi ahlâktan bağımsız olamaz. Hepsinin birbiri ile irtibatını adalet sağlar. Adaletin-ahlâkın mercii Hududullah’tır.
Aç gözlülük ve tamah… Birbirine destek çıkan iki dost… Tamahkarlık gibi… Tamahkâr da ulaşamayacağı hedefe göz diker… Aç gözlüdür çünkü, karnı doysa bile gözü doymaz… Ye
Bu akıl dışı oyunu yalnızca biz oynuyoruz, biz insanlar! Hem de ne büyük heyecanla, ne büyük ihtiras ve şehvetle! Her an kendimizi, birbirimizi, hepimizi nasıl yiyip bitirdiğimizi, vaktimi
Araştırmacı-Yazar Selahaddin Eş Çakırgil ile Türkiye tarihinin kara lekelerinden biri olan 12 Eylül Darbesi üzerine sohbet ettik. Çakırgil 27 Mayıs'tan 15 Temmuz'a kadar tüm darbe, muhtı
Birbirimizi sevmeyerek, ilgilenmeyerek, duyarsızlıklarımızla, sorumsuzluklarımızla da doğabilir şiddet.
Birbirini malzeme olarak kullanmak üzere “el altında durduran insan”ın durumu kuşkusuz daha feci… İnsan bu tahakküme öyle eksiksiz bir şekilde çekilmiştir ki o gerçekten kendi özün�
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra da bir öfkeli devlet adamlar kuşağı geldi geçti. Mussolini, Hitler, Stalin, Mao öfkeli ve asabi yönetimleriyle uluslarına cefa çektirmede birbirinden geri
"Medeniyet”, Arapça kökenli bir kelimedir. Bu kelimenin başındaki “mim” harfi kaldırıldığında “deniyet” kalır. “Deniyet” de “alçaklık” demektir. Akif, medeniyetin, deniye
Çağ, çağrımızın kurduğu bir çağ değil. Bir çağlayan hiç değil. Hepimizi yutan, uyutan, bizi bizden, bizim kavramlarımızdan, anlam haritalarımızdan, hakikat dünyamızdan, ruhumuzdan
İnsan eliyle gerçekleştirilen değişimle doğanın sabitelerini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Biri kültürel olgunun ortaya koyduğu değişim ve değişiklik, öteki Sünnetullah’ın s