Kürsü
Yusuf Kaplan: Zihniyet devrimi-I
Çağ, çağrımızın kurduğu bir çağ değil. Bir çağlayan hiç değil. Hepimizi yutan, uyutan, bizi bizden, bizim kavramlarımızdan, anlam haritalarımızdan, hakikat dünyamızdan, ruhumuzdan uzaklaştıran, bizi bize yabancılaştıran, çocuklarımızı hem bize hem de birbirine düşman yapan, körleştirici, köleleştirici devâsâ şeytânî bir ağ.
Zihnimiz bize ait deÄŸil.
Zemin, Ä°slâm’dan arındırıldı, sekülerleÅŸtirildi, çıkar çatışmalarının arenasına dönüÅŸtürdü. Ülke Batılılar tarafından iÅŸgal edilmedi ama zihnen iÅŸgal altında: Ayağımızı bastığımız zemin, ayağımızın altından kayıyor; iki asırdır kaygan zeminlerde patinaj yapıyoruz yalnızca...
MÜSLÜMAN SAATÄ° DURDU
Zamanın saatleri Ä°slâm’a ayarlı deÄŸil artık seküler Türkiye’de.
Müslüman saati durdu: ÇaÄŸrısını yitirdi bu ülke de, bu ülkenin çilekeÅŸ çocukları da.
ÇaÄŸ, çaÄŸrımızın kurduÄŸu bir çaÄŸ deÄŸil. Bir çaÄŸlayan hiç deÄŸil. Hepimizi yutan, uyutan, bizi bizden, bizim kavramlarımızdan, anlam haritalarımızdan, hakikat dünyamızdan, ruhumuzdan uzaklaÅŸtıran, bizi bize yabancılaÅŸtıran, çocuklarımızı hem bize hem de birbirine düÅŸman yapan, körleÅŸtirici, köleleÅŸtirici devâsâ ÅŸeytânî bir aÄŸ.
Türkiye, medeniyet ruh kökleri kurutulmuÅŸ; genç kuÅŸakları mankurtlaÅŸtırılmış; kendine, tarihine, dünyaya yabancılaÅŸtırılmış; ruhunu yitirmiÅŸ, sipsivri ortada kalmış, “öksüzler” ve “yetimler” ülkesi.
Ödünç akılla yaÅŸayan, Batılıların ürettiklerini, Batı kültürünün posası çıkmış ürünlerini, düÅŸünce, sanat ve hayat tarzı akımlarını burada tepe tepe, kölecesine tüketen, celladına âşık tasmalı çekirgeler, epistemik köleler ülkesi...
Yerini, yönünü, yörüngesini yitirmiÅŸ, ruhunu da yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan, dünyaya özgün hiçbir düÅŸünce, sanat ve bilim atılımı armaÄŸan edemeyen romantikler, oportünistler, konformistler ülkesi...
Romantikler, dünyaya toz pembe bakan, gelene aÄŸam, gidene paÅŸam diyen, mideleri için yaÅŸayan, eyyamcılar, rahatına düÅŸkünler...
Konformistler, bedenen burada ama zihnen Batı’da, Batı’nın çöplüklerinde yaÅŸayan, ülkesini, kültürünü aÅŸağılayan, bir an önce Batı’ya kapağı atmak için çırpınan oportunistler...
Zihnimiz felçleÅŸmiÅŸ, çaÄŸdaÅŸ hurafeler çöplülüÄŸüne dönüÅŸmüÅŸ durumda. Zihni felçleÅŸen, köleleÅŸen bir entelijansiyadan bırakınız dünyaya esaslı ÅŸeyler sunabilmelisini, hatta bu ülkede ve dünyada neler olup bittiÄŸini anlayabilmesini beklemeyi; bu ülkenin bu köle ruhlu entelijansiya ile varlığını sürdürebilmesi bile muhaldir.
ZÄ°HNÄ°YET DEVRÄ°MÄ°: SÄ°SLER PERDESÄ°NÄ°N ARALANMASI...
Bu ülkenin köklü bir zihniyet devrimine ihtiyacı var. Bizim önce kendimizi bilmemizi (ilim yolculuÄŸu), kendimizi bulmamızı (irfan yolculuÄŸu), kendimiz olmamızı (hikmet yolculuÄŸu yapmamızı) saÄŸlayacak, sonra da kendimizi aÅŸmamızı, baÅŸka insanlara, dünyalara, çaÄŸlara ulaÅŸmamızı mümkün kılacak kıvılcımı çakacak öncü bir kuÅŸağın fikir, oluÅŸ ve varoluÅŸ / “hiçleÅŸme” çilesiyle gerçekleÅŸtireceÄŸi uzun soluklu bir medeniyet tasavvuru yolculuÄŸuna...
3 Z YolculuÄŸuna... Zihin, Zemin ve Zaman inÅŸası yorucu, zorlu çabasına...
Zihin süreci, Mekke süreci: Putların kırılması, çakıl taÅŸlarının temizlenmesi, zihnin ümmîleÅŸmesi, Müslüman saatinin kurulması, hakikatin hayat bulması.
Zemin süreci, Medine süreci: Müslüman hayatının inÅŸası, yapı taÅŸlarının döÅŸenmesi, tevhidin hayatın koordinatlarını belirlemesi, hakikatin hayat olması, hayatın kendisi olması.
Zaman süreci, Medeniyet süreci: Mekke ve Medine süreçlerinin ürettiÄŸi diyalektik iliÅŸkinin, med ve cezir, geliÅŸ ve gidiÅŸ, akış ve bakış iliÅŸkisinin eseri hakikat sarayının inÅŸası, medeniyet gökkubemizin altında herkesin serinlemesi, gölgelenmesi, hakikat ışığıyla aydınlanması, hakikat medeniyetinin bütün insanlığa ve varlığa hayat sunması...
Mekke süreci, akidenin inÅŸası, âmentünün zihni, ÅŸahsiyeti vâr etmesi.
Medine süreci, akidenin fıkhını geliÅŸtirmesi, hayata tatbik etmesi, hayatı hakikate göre tanzim etmesi.
Medeniyet süreci, Mekke sürecinde Ä°lâhî Åžiar’larla topraÄŸa düÅŸürülen ilim yolculuÄŸunun, Medine sürecinde Nebevî ÅŸuurla yeÅŸertilen irfan yolculuÄŸu ile hayata ruh üfleyen hikmet aÄŸacını beÅŸerî ÅŸiire durdurması, lezîz meyveler vermesi...
Zihniyet devrimi, müslüman zihninin, zemininin ve zamanının ÅŸirkten arındırılması, eÅŸyanın tasallutundan kurtarılması; Müslüman ÅŸahsiyetin bütün zihinlere, zihniyetlere, zeminlere ve zamanlara / çaÄŸlara ulaÅŸması, aÅŸması ve tasarrufta bulunması atılımı ve açılımı...
10 YILDA 100 YILIN TOHUMLARINI EKECEK BÄ°R ÖNCÜ KUÅžAK...
Sen ben yok.
Biz varız.
Biz varsak, sen ben o var.
Biz yoksak, sen de yok, ben de yok, o da.
Bir biz, biz bir olacak, bütün engelleri aÅŸacağız inÅŸallah...
Önümüzü açacak öncü kuÅŸağın tohumlarını ekecek Zihniyet Devrimi’yle ülkemizin önünü açacak, coÄŸrafyamızı ayaÄŸa kaldıracak, hakikat medeniyetini insanlığa ulaÅŸtırma zorlu yolculuÄŸuna çıkacağız...
Bir zihniyet devrimi yapacağız, yapmak zorundayız!
Müslüman Zihni, Müslümanca YaÅŸama Zemini ve Müslüman Zamanı’nın inÅŸasında bir kıvılcım çakacak uzun soluklu bir Medeniyet Tasavvuru YolculuÄŸu’na çıktık...
Yan gelip yatamayız, çocuklarımızın gözümüzün önünde kaybolup gitmesine göz yumamayız. Bizi bekleyen mazlumların umutlarını boÅŸa çıkaramayız. 10 yılda 100 yılın tohumlarını ekmeye kararlıyız. Allah’ın lûtfu ve keremiyle elbette...
O yüzden her zaman söylediÄŸim gibi: Dünya, bize gebe: Biz, hakikate: Hakikat medeniyetine...
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.