Muhterem, şelpe vura vura ‘karadır kaşların ferman yazdırır / bu dert beni diyar diyar gezdirir’i söyledikçe sazevinin duvarları çınıladı. Bağlamanın tok tınısıyla Muhterem’in
Bizim sosyolojimizde ortaya çıkan kuşakları daha iyi yansıtıyor. Üç kuşak diyorum bu açıdan: Ankara Lastiği kuşağı, kundura kuşağı ve spor/Adidas ayakkabı kuşağı. Her bir ayakkab
Cemil Meriç’in gazetelere ve dergilere göndereceği yazıları daktilo ederek, istediği kitapları okuyarak ve daha başka hizmetlerini görerek kendisine yardımcı olan sekreterlerin en önemli
Yemin eden kimsenin yemini, ona yemin verdirenin maksadı istikametinde kabul görür. Yemin eden kimse aklında başka bir niyet gözeterek yemin etse, bu yemin onun niyetine göre değil, fakat yemi
İslam’ı yeniden tolum dini haline getirebilmenin tohumu da yine bireydir. Sağlam ve ıslah edilmiş bir tohum olmadıktan sonra gürbüz ekinler olmaz. Bu sebeple kişinin kendisi ile duyguların
Amerika kıtası keşfedildiğinde oraya medeniyetten önce ölüm gitti. Vahşet, hırsızlık, soykırım gitti. Peki daha sonra medeniyet gitti mi? Hayır! Çünkü oranın yerlileri Beyaz Adam’d
Devlet Başkanı Evo Morales'in ülkeyi terk etmesinin ardından Bolivya geçici hükümeti, Siyonist İsrail'le diplomatik ilişkilerin yeniden başlayacağını açıkladı.
Bir süreden bu yana NATO’nun Türkiye ile olan ilişkilerinde adil olmadığını ve kurucu ilkeleri ile antlaşmasının ruhuna aykırı bir şekilde hareket ettiğini yazıyorum. Bununla birlikte
Bir toplumun diğerlerinden bütünüyle "farklı" ve "özgün" olduğunu savunan istisnâcılık (exceptionalism) kavramsallaştırması literatürde genellikle iki topluma atıfta bulunmaktadır.
Evrendeki bütünsel ahengin ana sebebi, evreni yöneten büyük yasaların her yerde adil ve eşit olarak uygulanmasıdır. Belki de dağıtılmasıdır. Eğer yasalar farklı olsaydı, yani belli ya
Demirbaş Şarl: Demirin, ateşin, suyun yapamadığını onlar yaptılar: Beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok, zindanda da değilim. Hürüm, istediğimi yapıyorum. Lakin gene esirim; şefkatin
Siyasetin maksadı, maslahat olmalı. Yani sulh etmeli. İnsanları birbirinin yüzüne bakamaz hale getiren dil ve yöntemler siyasetin gayesi ile örtüşmez. Aksine kötü örnek olur. Sonuçta “
Osmanlı İmparatorluğu’nun 35. padişahı ve 114. İslam Halifesi Sultan Mehmet Reşat’ın (5. Mehmet Reşat) torunu Rukiye Bala Hodo, dedesinin Türkiye İş Bankası ve Osmanlı İtibar-ı Mil
Bu makalemizde; Anadolu’yu medeniyet kılan değerlerinden biri olan Bacıyan-ı Rum’u konu edeceğiz. Bacıyan-ı Rum’un tarihinden, kurucusu Fatma Bacı’dan ve Bacıyan-ı Rum’u daha iyi a
Dilsiz.....Geçmişte kalmış zannettiğimiz nice değerimizin hâlen daha bir şekilde yaşadığını ve dileyenlerce de yeniden yaşanabileceğini farketmemize, belki de keşfetmemize imkân tanı