Abdulaziz TANTİK
Bugünü anlatmayan ve bizi geleceğe hazırlamayan tarih okumalarının, bize pratik bir faydası da yoktur. Biraz hamaset, biraz duygu, o kadar…
Fikir adamı ve akademisyenlerin bila-ücret konuşmasını ve yazmasını isteyenler (belediye, vakıf ve dernek vs.) mesele popüler isimlere sanatçılara, medyatik tiplere gelince kesenin hesabın
Filippo da Rimini, Fatih`in, son Bizans imparatoru XI. Constantine`nin kızına Ayasofya`da tecavüz ettiği iftirasında bulunur. Oysa XI. Constantine evli değildir. Yani imparatorun kızı yoktur.
Şöyle başlayalım: Kendisinden ve etrafındakilerden üstün, muktedir ve görünmeyen bir varlığa inanma duygusu her insanın fıtratında, belki de genlerinde mevcuttur. En azından insandaki a
Samimiyeti kaybolmuş bir amel sanki yoktur. Aynı şekilde bir bütün olarak samimiyetten boşalmış bir dinin de içi boşalmıştır.
Siyer Kuran’ın menzilidir. Hak ile Batılı Ayırandır. İnsan hikâyeden ibarettir. Hayvanların hikâyeleri olmaz. Çünkü hafızaları yoktur. İnsanın tarihi, hayvanın ise geçmişi olur. �
Kendi halkından bu kadar iğrenen Osmanlı münevveri ile Cumhuriyet aydını için Türk'ün kayda değer hiçbir hasleti yoktur. Tarihi, dini, dili, siyaseti, giyim kuşamı, oturuşu kalkışı, k
İran, insanlığın ve İslam ümmetinin iyiliği için “devre dışı bırakılması” gereken bir kötülük organizasyonunun adıdır. Bunun böyle olduğunu “yalın bir gerçek” olarak ka
Bilinen bir gerçektir: Batı dünyasının barıştan anladığı, karşı tarafın teslim olmasıdır. Bunun başka türlüsü yoktur. Reel politiğe teslim olmak da aynı anlama gelir.
Tarihte hakkında isminden başka bir şey bilinmeyen başka filozoflar da var elbette. Bunlar ya özgün bir fikirleriyle öne çıkarlar ya da belirli bir felsefe akımının mensubu olarak zikredil
İstanbul, Alexander Van Millingen için ömrünü adadığı büyük keşfin sırlarını saklayan zaman müzesi gibidir. 19. yüzyıl sonlarında Roma, Bizans ve klasik Osmanlı kültürlerini bir a
Kendi halkından bu kadar iğrenen Osmanlı münevveri ile Cumhuriyet aydını için Türk'ün kayda değer hiçbir hasleti yoktur. Tarihi, dini, dili, siyaseti, giyim kuşamı, oturuşu kalkışı, k
Balığı tutmadan satan, pençe ve dişleriyle hücuma hazır kükreyen bir aslanı öldürmeden postunu salonundaki zinet eşyaları arasında sayan hayalperest ile bu diplomatların gülünç mesle
Üzerimize yağan bombalar, belki de Allah’ın sözlerini hâlâ duyabilen ve insanlığa hâlâ bir şeyler fısıldayabilecek son insanları da susturmak içindir. Masumlara kendi kalplerinden öt