Savaş Barkçin'in kaleminden: Kislemyos neden saçmaladı?
Follow @dusuncemektebi2
Tarihte hakkında isminden başka bir şey bilinmeyen başka filozoflar da var elbette. Bunlar ya özgün bir fikirleriyle öne çıkarlar ya da belirli bir felsefe akımının mensubu olarak zikredilirler. Fakat Kislemyos ismini saçma sözü dışında zikreden yoktur. Acaba hangi ekole bağlıydı? Stoik miydi, epiküryen mi, sofist mi, hiçbir fikrimiz yok… Adam tam bir bilinmez. Geçen seneye kadar...
“GeniÅŸ olan büyük olur, büyük olan geniÅŸ olur.”
Eski Yunan filozofu Kislemyos’tan bize kalan tek söz bu... Genellikle felsefeye giriÅŸ kitaplarında safsataya, mugalataya örnek olarak verilir. Yani, bildiÄŸiniz saçmalama iÅŸte... Kislemyos ile ilgili bilgiler çok sınırlı. Midillili olduÄŸu biliniyor. Tam olarak ne zaman yaÅŸadığı ise bilinmiyor. Sadece milattan önce dördüncü asır civarında yaÅŸadığına hükmediliyor. Çünkü o devirlerde Midilli’de yaÅŸamış baÅŸka bir filozof olan Kofanakis hatıralarında halkın içinde yaÅŸayan, balıkçılarla düÅŸüp kalkan gizemli bir “bilge”den bahsediyor. “SöylediÄŸi bir saçma sözden baÅŸka bize ulaÅŸan baÅŸka bir sözü yoktur” diyor. Tarihte hakkında isminden baÅŸka bir ÅŸey bilinmeyen baÅŸka filozoflar da var elbette. Bunlar ya özgün bir fikirleriyle öne çıkarlar ya da belirli bir felsefe akımının mensubu olarak zikredilirler. Fakat Kislemyos ismini saçma sözü dışında zikreden yoktur.
Acaba hangi ekole baÄŸlıydı? Stoik miydi, epiküryen mi, sofist mi, hiçbir fikrimiz yok. Adam tam bir bilinmez. Geçen seneye kadar... Geçen sene Hollandalı antik felsefe uzmanı Kris van Goetjin büyük bir keÅŸifte bulundu. Bu bir tesadüf eseriydi aslında. Van Goetjin Yunanistan’daki Patras Kütüphanesi’nde antik tarihçi Ritkisis’in Ege adalarını anlattığı kitabı okurken müthiÅŸ bir keÅŸifte bulunur. Kitabın son bölümünde Midillili balıkçıların hayatına da deÄŸinilmektedir. Orada bir bilge ile bir balıkçı arasındaki bir diyaloÄŸa yer verilmiÅŸ. Van Goetjin bu diyalogda Kislemyos’un isminin geçtiÄŸini görünce hayrete düÅŸmüÅŸ. Nihayet Kislemyos ile ilgili önemli bir ipucu bulunmuÅŸtu. Van Goetjin, bu diyaloÄŸu Ä°ngilizceye çevirdi. Bilgiler ve yorumlar ekleyerek bir makale hazırladı. Makaleyi okumam için bana da gönderdi. Yanlış anlamayın, ben Kislemyos üzerine uzman deÄŸilim. Zaten kimse de deÄŸil.
Tek cümlelik bir adam üzerine uzmanlık mı olur? Van Goetjin benim safsatalar üzerinde durduÄŸumu bildiÄŸi için taslağı bana gönderdi. Sonra da bilimsel bir dergide yayımladı. Ä°ngilizce bilmeyenler veya makaleyi internetten bulamayacaklar için o diyaloÄŸu kısaca aktarayım. Efendim, Kislemyos bir akÅŸam Midilli’nin Kallonis sahilinde balıkçılar ile beraber otururken bir balıkçı ona lâf atar: “Kislemyos, sen her ÅŸeyi bilir misin?” Kislemyos kendisine yakışır bir ÅŸekilde cevap verir: “BildiÄŸim her ÅŸey deÄŸildir, her ÅŸey de bildiÄŸim deÄŸildir.”Balıkçı: “Kislemyos, kafamızı karıştırma, ÅŸunu düz söylesene” der. Kislemyos: “Kafanın karışması kafanın asıl iÅŸidir” der. Balıkçı: “Kislemyos ÅŸunu anlayabileceÄŸim gibi anlatsana. Neyse, ben sana baÅŸka bir ÅŸey sorayım. Åžu âlem hakkında ne dersin?”
Kislemyos cevap verir: “BilinmezliÄŸin çevrelediÄŸi bilinirliktir.” der. Balıkçı: “Hoppalaaa, gene bir ÅŸey anlamadım. Benim aklıma göre anlatsana birader.” der. Kislemyos: “Aklın sınırlarını akıl ile bulamayız” der. Balıkçı tabii bundan da bir halt anlamaz. “Baba, biz senin gibi okumadık. Zeus aÅŸkına tane tane anlatsana yav!” der. Kislemyos anlatmaya baÅŸlar: “Sen balıkçısın deÄŸil mi?”Balıkçı: “Evet.” “Denizin içindeki balıkları kayığından bakıp görebilir misin?” “Yok. Ama arada sırada sürü hâlinde yüzeye yaklaşırlar, belki o zaman seçerim. Tabii hava ve su berraksa... Bir de kafayı çekmemiÅŸsem. O da nâdir olur ya, neyse!” “Peki balığı denizin içinde görmediÄŸin zaman ‘balığı görmüyorum, demek ki suda balık yok’ der misin?” “Yooo, tonla balık var denizde. Görmüyorum diye yok denir mi?”
“Güzel. Demek ki sen denizi biliyorsun, ama içindekini yani balığı bilmiyorsun. Yani bildiÄŸinin içinde bilmediÄŸinin olduÄŸunu biliyorsun. Åžimdi tersini düÅŸünelim... Senin bildiÄŸin balıktır. Her türünü tanırsın. Ama denizin neresinde olduÄŸunu bilemezsin. Yani deniz senin bilinmezindir. Çünkü denizin içini görmüyorsun. O hâlde bilmediÄŸinin içinde bildiÄŸinin olduÄŸunu bilirsin.” “Kislemyos bak kafam gene karıştı. Açık konuÅŸsana.” Kislemyos uzun uzun açıklasa da balıkçı bir ÅŸey anlamaz. Canı sıkılan balıkçı konuyu deÄŸiÅŸtirir. Kislemyos’a sahildeki kayıklardan birini gösterir: “Bak, ÅŸuradaki yeÅŸil kayık var ya!” “Evet!” “O benim kayığım iÅŸte.” “Pek güzel. Hayırlı olsun.” “SaÄŸ olasın. Ne dersin, kayığım sence büyük mü?” “Buradan iri görünüyor.”“Ä°ri demedim, büyük dedim.” “BüyüklüÄŸüne hükmedebilmek için baÅŸka kayıklarla mukayese etmek lâzım.” “Tamam, et. Benimkinin yanındaki diÄŸer kayıklara da bak. Åžimdi bak, benimki nasıl büyük!” “Eee, evet, seninki de büyüklerden birisi.”
“Ne demek büyüklerden birisi? Yahu görmüyor musun, en geniÅŸi benimki.” “Evet, seninki bayağı geniÅŸ duruyor.” “Eeee, geniÅŸ olan büyük olur iÅŸte.” “Ama geniÅŸlik tek başına büyüklük ölçüsü deÄŸildir.” “Yahu, görmüyor musun ÅŸu kayığı Kislemyos? Koskoca iÅŸte benim kayık!” ”Sana göre büyük olabilir ama diÄŸerlerinin de en ve boylarına bakıp büyüklüÄŸünü ölçmek lâzım. Kaldı ki ÅŸimdi akÅŸam vakti, seçmesi kolay deÄŸil.” “Kislemyos, bırak bu lafları! Göz var, izan var. Bak, benimki çok geniÅŸ, demek ki benim kayık en büyüÄŸü. Çünkü geniÅŸ olan büyük olur. Büyük olan da geniÅŸ olur.”Kislemyos sabırla tekrarlar: “Azizim ölçmek lâzım. Evet, kayığın geniÅŸliÄŸine bakarsan geniÅŸ. Ama bir de uzunluÄŸuna bakmalı.”
Balıkçı üsteler: “Yahu arkadaÅŸ anlamıyorsun ki, geniÅŸ olan büyük olur, büyük olan da geniÅŸ olur. Bunu ÅŸu köydeki en ahmak adam bile bilir.”Kislemyos diÅŸlerini sıkar, artık yüzü hiddetten kızarmaya baÅŸlamıştır. “KardeÅŸim bak, büyüklük sadece geniÅŸlik ile ölçülmez diyorum sana.” Balıkçı onun kızaran yüzünü hiç iplemez: “Yav sen onu-bunu bırak da bana söyle: GeniÅŸ olan büyük olur, büyük olan da geniÅŸ olur. Sence de öyle mi, deÄŸil mi?”Kislemyos herife çattığı için bin piÅŸmandır. Susar. Balıkçı o arada diÄŸer balıkçılara bakarak “bu da hiç bir ÅŸey bilmiyor” ÅŸeklinde tahfif edâsıyla elini sallar. Sonra sırıtarak devam eder: “N’aber? Filozofum, her haltı biliyorum diyordun. N’oldu? Cozladın. Benden kaçamazsın. Laga-lugayı bırak, cevap ver. GeniÅŸ olan büyük olur, büyük olan da geniÅŸ olur. Öyle mi, deÄŸil mi?”
Kislemyos hışımla ayaÄŸa kalkar. Balıkçıya gözleri çakmak çakmak bakarak der ki: “Peki peki, dediÄŸin gibi olsun ahmak herif. GeniÅŸ olan büyük olur, büyük olan da geniÅŸ! Oldu mu ÅŸimdi?” Hızla oradan kaçmaya baÅŸlar. Bir yandan da bağırmaktadır: “Ulan Zeus senin belanı versin. Ä°lmimi, aklımı kuruttun! Lânet olsun sana, lânet olsun bütün insanlara be!”Balıkçı zaferin verdiÄŸi gurur ile kaçarak uzaklaÅŸan Kislemyos’un arkasından kahkahalarla gülmektedir. ArkadaÅŸları da ona katılırlar. Makalede anlatılana göre Kislemyos o akÅŸamdan sonra bir daha ortalıkta görünmemiÅŸ. DaÄŸa çıkmış, bir daha da insan içine inmemiÅŸ. Ömrünü kurtla-kuÅŸla geçirmiÅŸ. Son nefesini de daÄŸda tek başına vermiÅŸ. Ä°ÅŸte Kislemyos’dan bize miras kalan o saçma sözün hikâyesi buymuÅŸ. Ama yine de aklıma takıldı: Ne yani, ÅŸimdi geniÅŸ olan büyük, büyük olan da geniÅŸ deÄŸil mi?
Kaynak: Cins Dergi / Ä°llustrasyon: Cemile AÄŸaç
Henüz yorum yapılmamış.