Bu çağlar kendini sadece ekolojik bir yıkımla göstermiyor. İnsan’ın dahil olduğu tüm katmanlarda - psikolojik, kültürel, sosyolojik, ekonomik, politik - yıkımlarla da gösteriyor.
Türkiye’nin ilk ulusal mağaza zinciri Gima ile ivme kazanan süpermarket fikri’nin farklı markalarla çığ gibi büyüyerek alışveriş ekonomisinin merkezine oturmayı başarması, 90’lard
İstanbul Sözleşmesi etrafında yürüyen tartışma bize iki farklı sosyolojiyi çok net bir biçimde gösteriyor. Muhafazakar ve milliyetçi kesimler meseleye aile, inanç ve otorite etrafında b
ABD tarihi geleneği itibariyle çizgisini hiç bozmadan Anadolu ve Ortadoğu üzerindeki siyasetini sürdürüyor. Yani hep aynı proje. Bağımsız ve güçlü bir İsrail Devleti ve onun etrafında
Muhafazakârlık, geçmişten tevarüs edilen ve aidiyet/mensubiyet duygusunu pekiştiren değerler, semboller ve yaşam pratiklerini koruyup kollayıcı bir sosyolojik tutumu ifade eder.
Herkes yeniden sosyolojiyi keşfediyor. Gazeteciler, tıpçılar, tarihçiler, siyasetçiler “sosyolojik açıdan” diye söze giriyorlar . Çok doğal bir şey bu. Çünkü büyük bir gerçeklik
Türkiye'deki toplumsal olgu ve olaylar hakkında, tarihî gerçekliği dikkate almayarak konuşan, -sözüm ona- sosyolojik çözümlemeler yapan pek çok kişinin durumu, şimdiye değin özetlenen
PKK/PYD ve PDY’nin hedefi, askeri başarı değil, sosyolojik başarıdır. Çünkü salt askeri mukabeleler, kısa vadede başarılı gibi görünse de uzun vadede, sosyolojik hedeflerden geriye do
Fransa ve İngiltere sömürgeciliğinin, bariz yüzü Afrika! Başkan Erdoğan’ın Afrika ziyareti, hem sosyolojik hem siyasi olarak derin olaylara kapı açar nitelik taşımaktadır. Erdoğan’a
Elazığ depreminin ortaya çıkardığı gerçek, köylerdeki evlerin önemli bir kısmının Sümerler dönemine ait bir konut türü olan kerpiç evler olduğudur. 4 bin yıldır bu yapıların de�
4. gün katılabildiğim taziyesine hala insan selleri akıyordu. Taziyeye sadece bu büyük katılım bile Abdülkerim hoca nezdinde bir kurumun nasıl bir sosyolojik karşılığı olduğunu yeterin
Türk Müslümanlığı olgusunu ele almadan önce ilk olarak ifâde etmemiz gereken husus bu kavramın sosyolojik bir kavram olduğudur. İslamiyet’in farklı bir formu olarak asla ve asla algılan
Demirhan, Kuruluş Sarmalından Kurtulmak adlı eserinde Osmanlı’nın kuruluş sorununun bizatihi kendisinin bir sorun olduğunu, bu sorunun da sosyolojik bakımdan “kuruluş sarmalı” olarak a
Sosyolojik, siyasi ya da ideolojik bir hareket olarak İslamcılığı anlatacak değiliz. Bu işin artık yeterince uzmanı var, hatta akademik çalışmalar, tezler yapılmış ve yapılıyor.
İsmail Kılıçarslan: Kültür düşmanı vasat herifler İBB Şehir Tiyatrosu'nun repertuvarından Mustafa Kutlu'yu, İskender Pala'yı, Necip Fazıl'ı çıkartmışlar. Böyle bir kültürel kör