Yaşadığımız çağın zihniyeti, hayat tarzı, haz ve hız üzerine kurulu. Bu iki unsur sabrın düşmanıdır. İkisi de nefse hitap eder. Demek ki modern teknolojik hayat bizden sabrı alıp g�
Bu satırları salgın sebebi ile vaka sayılarının elli binleri aştığı vefat sayılarının iki yüz ellileri geçtiği günlerde yazıyorum.
Çok yağmış kar, tipi var, kimbilir ne zamandır yağıyor. Hava durumunu, yol durumunu öğrenmek isteyenler nasılsa öğrenmişler. Zaten Meteoroloji, Kara Yolları saat başı ajans içinde sü
Yaklaşan yaklaştığında. Mizan kurulduğunda, huzura çıkıldığında. Ağlatan da, güldüren de O’dur.
Cemaatta rahmet tefrikada azap vardır. Müşterek yolumuzun Ehl-i Sünnet olduğunu kabul edelim. Bu kabul ile dünyaya söyleyecek bir sözümüz (tezimiz) olduğunu ilan edelim.
Doksanların başında ülke çapında yapılan bir ankete göre halkımızın %90’ı bahçe içinde müstakil ve tek katlı bir evde yaşamak istiyor.
Hukuk siyasetten, siyaset iktisattan, iktisat hukuktan bunların hepsi ahlâktan bağımsız olamaz. Hepsinin birbiri ile irtibatını adalet sağlar. Adaletin-ahlâkın mercii Hududullah’tır.
Yapabileceğiniz en küçük bir iyiliği bile hakir görmeyin. Elinizden bir şey gelmiyorsa bari güler yüz gösterin. Evinizde tencere kaynıyorsa bize yetmez demeyin, suyunu biraz fazla katıp ko
Sanayi toplumunun ferdi çekmiş varlığın esrarını “kafam güzel, dokunma” diyor. Sıkıysa dokun, derhal yaptırım uygulanır sana. “Mars’a yerleşme” hayalini kuruyorken nereden çı
“Mevlid” hayatımızdan çıkıp gidiyor ve asker uğurlayan gençler yol kesip, meşale yakıp, arabalarla drift çekiyorlarsa bu durum neye delâlet ediyor? “Bizi biz yapan değerler”in gün
“Dünya nihayet suyun kıymetini anladı” diyeceğim ama, diyemiyorum. Çünkü insanoğlunun “dünya nimetleri” ile arasında epeyce bir zamandan beri istismara dayalı bir münasebet var.
“Dünyada değişmeyen tek şey vardır, o da değişim”. Oysa kapitalizmin kanunları bize “Hiçbir şeyin değişmemesi için her şeyin değiştirildiğini” cebrî olarak kabul ettirmiştir
Tabiatın saatı gündüzü çalışmaya, geceyi uykuya-dinlenmeye tahsis etmiştir. Doğal olan budur.
Yarım asır önce Anadolu’nun her beldesinde ufak tefek farklar ile bir düğün geleneği bulunuyordu. Tarım toplumunun biçim verdiği bir görenek. Süreç özetle şöyle cereyan eder:
Dilimizde “Vakit nakittir” diye bir söz var. Bu söz bize ait bir söz müdür? Sanmıyorum. Hududullah gün, ay ve yılı tayin etmiştir.