Mustafa Kutlu: Omuzumda oturan melek
Follow @dusuncemektebi2
Yaklaşan yaklaştığında. Mizan kurulduğunda, huzura çıkıldığında. Ağlatan da, güldüren de O’dur.
Yaklaşan yaklaştı.
Gün geceye, gece güne ulanır.
Tomurcuk patlar, yaprak yeÅŸile kavuÅŸur.
Yumurtadan çıkan ördek yavrusu, kara gecede kara kumun üzerinde çırpınan minik kaplumbaÄŸa, kayayı delen incir, hangi sevdaya kapıldı?
Kendi giden adı kalan ne varsa. Nereye koÅŸuyor? Ve başını taÅŸtan taÅŸa vurup coÅŸan su niçin hıçkırıyor? Elbette bir vakte varmak için.
Damlanın içindeki ummanı görmek için. Göz görmez, gönül görür. Ukubatta niyabet cari olmaz. Bu sebeple.
Her koyun kendi bacağından asılır.
Kimsenin şu benimdir demeye hakkı yoktur.
Åžüphesiz Allah dilediÄŸine kat kat verir. Adaletle ancak insana çalıştığı kadar; lütufla dilediÄŸi kadar.
Elden gelen öÄŸün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. Her çalıştığı insanın olmaz, insanın olan ancak çalışmasıdır.
Bu bir muamma deÄŸil. Netice ya sabra, ya da ÅŸükre çıkar. Kim bir fidan dikerse boÅŸa gitmez. Lâkin meyvesini yemeÄŸe elde senet mi vardır?
Senet mi, sepet mi her neyse!
YaklaÅŸan yaklaÅŸtığında. Mizan kurulduÄŸunda, huzura çıkıldığında. AÄŸlatan da, güldüren de O’dur.
İnmekte olan yıldıza andolsun.
O ulu kuğulardan şefaat ummayın.
Kabirlerinden gözleri pörtlemiÅŸ olarak çıkıp da, çekirgeler gibi etrafa yayılanlara bakın. Vaktiyle bir mucize istemiÅŸlerdi de. Ay yarılmıştı. Resulullah “Åžahit olun” demiÅŸti.
O kara kuÄŸulardan ÅŸefaat umanlar bu bir büyüdür diye direndiler. Gaflet içinde uyuyanlar elbet bir bahane bulur.
Misal yağmur duası.
Misal ÅŸifa dileÄŸinden gelen ÅŸifa.
Nafile.
Onlar tartışmaktan, ölçüp biçmekten, gözle görmek, kulakla iÅŸitmek, elle tutmak, dille tatmaktan; alelâdeye inanıp, harikulâdeye bel bel bakmaktan vaz geçmez ve buna direniÅŸ derler.
“Sakınan bir kavim için elbette nice deliller vardır”.
Bu kimin için?
Müttakiler için.
“Åžüphesiz bütün bunlarda düÅŸünen bir toplum için ibretler vardır”.
Bu kimin için?
Mütefekkirler için.
O gün ki, davetçi davet edecektir. Hadi davete icabet etmeyin bakalım. Allah’ın devesi kayadan çıktı da, kimi tasdik etti, kimi yalanladı. Ä°mtihan haktır. Cenab-ı Hak dilediÄŸine hidayet verir. Gayret bizden tevfik Allah’tan denir.
Åžair söylemiÅŸ.
“Kaderin üstünde bir kader vardır” demiÅŸ.
Ä°stikbal kayda geçmiÅŸtir.
Küçük büyük ne varsa defterdedir.
Ey omzumun üstünde oturan melek.
ÂÅŸikâr olan da, gizli olan da.
Kayda geçti demek.
Cenab-ı Hak ne hikmet-i Hüda’dır. Ki insanı yarattı. Ona beyanı öÄŸretti. GüneÅŸ de, ay da bir hesap iledir. AÄŸaçlar secde eder. Kurt-kuÅŸ duaya durur. Yeryüzünden her mahlûk için bir geçimlik, bir rızık vardır.
Ä°nsan eÅŸref-i mahlukattır. Cenab-ı Hak âlemde ne varsa ona musahhar kıldı. Hakk’ın nimetleri sayıya gelmez. YaÄŸmur gibidir, rahmet yağıyor deriz. Size sorarlarsa:
Şimdi Rabbimizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Bu soru kaç kez sorulacak? Otuz bir.
Cevaben herhalde ve mutlaka secdeye varılacak.
Aslımız toprak gözyaşı ile ıslanacak.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.