Kur’an elbette hayatımızın her safhasında bize yön vermesi gereken bir hidayet kitabı. Ancak Ramazan’ı tebrik eden, bu ayda Kur’an’ın indirilmiş olmasıdır. Onu en iyi idrak etmenin
Tanıdık müşterilerinin gözünün içine bakarak “bu sabah da almıyor musunuz” baskısından kaçınmanın bir yolu olduğunu düşündüm. Selam verdiğinizde sessiz bir nezaketle alır ama
Cumhuriyet sonrasında gözlemlenen, dini toplumsal alandan çıkartma ve "bireysel" düzeye indirgeme çabaları, "deizm" benzeri bir düşünsel arka plana sahip olmamıştır. Bu alanda uygulanan s
Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere Osmanlı padişahları salgınlara karşı kendilerini izole ederken, hastalık olan bölgelerden gelen gemiler İstanbul’a alınmamıştı. Atalarımız salg
Düşünmeye kendi içindeki fıtrî meraklardan yola çıkarak başlamıyor mu aslında insan? Düşüncenin insanın kendi derunundan filizlenen zorunlu bir gayretin, bir arayışın meyvesi olduğu
İlahî şeriat, akli şeriatı sınırlamaz, bilakis siyaset, iktidar, çıkar, sömürü... nedeniyle onun etrafında oluşturulan sınırları da açar. Akli şeriat da aynıyla İlahi şeriat etra
İslâm Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Corona Virüs sürecinde hem başımıza gelen musibetleri doğru anlamak hem de hayırlı çıkış yolları aramak maksadıyla halk
Gideceği yeri olmama düşüncesi bir kaygı halidir, kapalı mekân korkusu ise hastalık… İnsanın, kendini gönüllü olarak kapadığı mekânı bir tür itikâf haline dönüştürüp yaşama
Bugün, birbirlerine karşı, birbirlerini en yaratıcı biçimde ve binlerce kez imha edebilecek silah teknolojilerini üreten devletlerin, kendi insanlarını onurlu bir biçimde yaşatmak için hi�
Süleyman Bey, yıllar sonra siyasî olarak da Tayyib Erdoğan’ın yanına geldi. ‘15 Temmuz Darbe Hıyaneti’ sırasındaki gözüpek tutumundan dolayı İçişleri Bakanlığı’na getirildi.
Anarşist ne sadece cemiyette, ne sadece, devlette, ne sanatta, ne de yalnız düşünüştedir. O insanın en derin tabakalarında barınır; oradan çıkar, her yere nüfuz eder; hepimize hadiseleri
İnsan daha çok sahip oldukça mutlu olacağını düşünür.
“İnsanlar, ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar kendine geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu.”
Bütün dünya malum virüsün pençesinde kıvranıyor. Bir yandan ilaç aranıyor, öte yandan ceset torbası. Bu korku insanoğlunu kendine getirir ve yeni bir dünya düzeni kurulabilir mi? Züme
Namık Kemal’in bir sözünü okudum. Diyordu ki: “Dünyanın her tarafında insanlar, kelimelerle düşünür, kelimelerle konuşurlar. Hafızasında yeterli kelime hazinesi olmayanlar, topluluk