Ne olacak peki? Nereye gidiyor, nereye varacak dünya? Belli ki zulümle, kanla, hukuksuzlukla, gaspla kurulmuş bu sahte dünya er ya da geç yıkılacak. Şimdiden çatırdamaya başladı hatta. Ne
Eğer bilgiden fikre giden yolu sabırla yürüyecek dirayet, liyakat ve vukûfiyete sahip değilseniz, eldeki birikim sizi doğru varış noktasına götürmeyecek, gerçekten fikir sahibi kılmayac
“O günden beri sanırım sevginin ne olduğunu da öğrendim: Atılganca kendi duyguları üstüne ‘abartılı’ iddialara girmek değil, karşısındakine özenle davranmak, onun arzularına ve
Hayatın tercihlerle dolu olduğu söylenir. Sonra aşk başa gelir. Filozoflar o hali tercihlerin bire inmesi olarak tarif ederler. Ariflere göre ise o hal, artık tercih diye bir şey kalmaması ha
Son İstanbul seyahatimde bir Afrika gönüllüsü olan Nazan Yalçınkaya’nın nazik davetine icabet ederek Çengelköy’deki Afrika Cafe’ye misafir oldum. Mekan aynı zamanda Afrika’da sosyal
İnsan ihtiraslarının bütün çirkin eserlerinin yeryüzünden tek tek sökülüp atıldığı böyle bir kendi tabiatına dönüş hareketine kim katılmak istemez. Yağmur ormanlarında özgür b
Cep telefonu kullanıcılarının kendilerini her 15 dakikada bir telefonuna bakmak zorunda hissettiğini, ayrıca günde ortalama 150 kez cep telefonunun yanında olup olmadığını kontrol ettiğin
İnsanın uzun, ince, meşakkatli ve yorucu bir yolda adım adım ilerleyerek varmayı umduğu menzillere biz birkaç adımda erişelim istiyoruz. Her şeyi kolaylıkla, zorluklara katlanmamız gerek
Bu zamanın kirini, karasını, zehrini hepimiz üstümüze başımıza bulaştırdık. Her geçen gün biraz daha kirleniyor, kararıyor, zehirleniyoruz. Kimse aynada kendine göz kırpmasın, hepimi
Yer sarsıldığında, insan sarsılır. Hikaye bir an için kopar, devam eden her şey fay hatlarıyla birlikte kırılır. Bilinenler unutulur, elimizde olduğu vehmine kapıldığımız her şeyden
Kim ki haksızlığı hak görür, işte bu kendisine yaptığı en büyük haksızlıktır. Çünkü bu kendi zihniyet toprağına ektiği bir zehirli sarmaşıktır, kısa zamanda cüretkar kolları
Sözlerin bir ağırlığı, bir kalıcılığı, dokunaklılığı kalmamış gibi sanki, ağzımızdan çıkıyor, önemsendiğine dair jest ve mimiklerin sergilenmesinin ardından, belki bunu bile
“İçinden bir dilek tut” dense, bütün dilekleri birden tutmaya çalıştığımız için hepsini elimizden kaçırıvereceğiz sanki. Elinden kurtulan bütün balonları aynı anda yakalamaya �
Telaş içinde, kasadan makineye atmak için aldığı jetonları aradı ceplerinde. Hiçbir şey değişmesin istiyorsa buna mecburdu. Her şeyi aynı şekilde sürdürebilmek için o küçük kara d
“Her şey öylece gelip geçiyor” dedi meczup, “sen geçme!”