Gökhan Özcan: İmtihan dosdoğru olmaya gayrettir
Follow @dusuncemektebi2
Kim ki haksızlığı hak görür, işte bu kendisine yaptığı en büyük haksızlıktır. Çünkü bu kendi zihniyet toprağına ektiği bir zehirli sarmaşıktır, kısa zamanda cüretkar kollarıyla tefekkürünün bütün gövdesini sarar, canını emer, kurutur. Nice ulu ağacın bir zehirli sarmaşık elinde kuruyup gittiği görülmüştür.
Yanlışın da, doÄŸrunun da tarifi belli; yüce kitabımızda açıkça çerçevesi çizilmiÅŸ. Bu kavramlar, tarifini kafamıza göre, keyfimize göre, menfaatimize göre deÄŸiÅŸtirebileceÄŸimiz, yoÄŸurarak istediÄŸimiz ÅŸekli verebileceÄŸimiz, su katarak istediÄŸimiz kıvama getirebileceÄŸimiz, kendimize doÄŸru yontabileceÄŸimiz ÅŸeyler deÄŸil... Yanlış ve doÄŸru, ilahi kelamda tarifini bulduÄŸu üzere teslim olmamız, ÅŸartlara bakmaksızın sadık kalmamız gereken iki mefhum...
Yanlışın da, doÄŸrunun da tarifi belli; yüce kitabımızda açıkça çerçevesi çizilmiÅŸ. Bu kavramlar, tarifini kafamıza göre, keyfimize göre, menfaatimize göre deÄŸiÅŸtirebileceÄŸimiz, yoÄŸurarak istediÄŸimiz ÅŸekli verebileceÄŸimiz, su katarak istediÄŸimiz kıvama getirebileceÄŸimiz, kendimize doÄŸru yontabileceÄŸimiz ÅŸeyler deÄŸil... Yanlış ve doÄŸru, ilahi kelamda tarifini bulduÄŸu üzere teslim olmamız, ÅŸartlara bakmaksızın sadık kalmamız gereken iki mefhum...
DoÄŸrunun içine yanlış katmaktan, yanlışın içinde doÄŸru aramaktan her inanmış kiÅŸinin Allah’a sığınması, bu berrak idrakte olması gerekir. Bu hassasiyet korunmaksızın yürünen hiçbir yoldan hakiki bir gayeye varılmayacağı gibi; içinde bir bütün olarak hakikate sadakat taşımayan hiçbir mücadeleden de bir hayırlı netice çıkmaz.
Hakkaniyet, herhangi bir ÅŸarta baÄŸlı olmaksızın temel vazgeçilmezimiz olmalıdır. Bu konu tevil kaldırmaz. Herhangi bir meselede hakkaniyetin neyi gerektirdiÄŸi muÄŸlak deÄŸildir, daima açık ve nettir. EÄŸer hakkaniyetin neyi gerektirdiÄŸi konusunda bir muÄŸlaklık görüyor isek, o muÄŸlaklık nefsaniyetimizdendir. Malum, yaÅŸadığımız görme bozukluklarının müsebbibi çoÄŸu zaman nefislerimizdir. Åžu da aÅŸikar ki, nefsin en fazla kabiliyetli olduÄŸu sahadır bu!
Dünyanın meselelerinin, esasta hakikatle terbiye edilmemiÅŸ bir ‘bize göre’si yoktur, olamaz da. Teslimiyet, ölçüyü Hakka bırakmak, her vaziyeti onun ölçüleriyle ölçebilmektir. Aksi gaflettir, kötü akıbettir. Kendi mesnetsiz vehimlerini, Hakkın ölçüsü zannetmekse düpedüz aldanıştır. Bu ayrımda duracak yeri bilmek dahi, katıksız inanmışlığın bir niÅŸanesidir.
Davranış, eylem, hareket, iman ettiÄŸimiz hakikatin gösterdiÄŸi istikametin dışında bir tarafa yönelemez. Yönelirse, kendi kalbinden, özünden, aslından uzaklaşır. O vakit yapılması icap eden, her davranışta, her eylemde, her harekette istikameti gözetmek, hakikati kıble alarak o cihette sabit kadem olmaya gayrettir. Yanılgı piÅŸmanlığı, yanılgıda ısrar silkiniÅŸi, yanılgıyı sahiplenme tecdid-i efkâr gerektirir. Yolun yolcuya uyduÄŸuna ÅŸahit olunmamıştır çünkü, yolcu yola uyar.
Kim ki haksızlığı hak görür, iÅŸte bu kendisine yaptığı en büyük haksızlıktır. Çünkü bu kendi zihniyet toprağına ektiÄŸi bir zehirli sarmaşıktır, kısa zamanda cüretkar kollarıyla tefekkürünün bütün gövdesini sarar, canını emer, kurutur. Nice ulu aÄŸacın bir zehirli sarmaşık elinde kuruyup gittiÄŸi görülmüÅŸtür.
Madem ki dosdoÄŸru olana inandık; o vakit, imtihanımız dosdoÄŸru olmaya gayret etmektir. Yegâne ve nihaî maksadımız budur. Maksadımızı kaybedersek, Allah muhafaza, yolumuzu da kaybedebiliriz. Bize düÅŸen maksadı daima hatırda tutmak, bizi hakikatin yolundan sapmaya sevk edebilecek her türlü vehme mümkün mertebe kulaklarımızı, kalplerimizi, idraklerimizi kararlı bir ÅŸekilde kapalı tutmaktır. DoÄŸruyu tam olarak yapamıyorsak bile, kendimizi yanlışa büsbütün teslim etmemektir. Yanlışı yanlış, doÄŸruyu doÄŸru bilmekte istikrar kazanmaktır. Åžu fani dünyada olan bitenin kuyruÄŸuna takılıp, baki olan hakikatin ırağına düÅŸmemektir. DoÄŸruyu yitiren doÄŸruluÄŸunu yitirir ve Allah sadece yanlışından piÅŸmanlık duyanların, nihai manada doÄŸruluÄŸunu ÅŸaÅŸmaz doÄŸrudan alanların yardımcısıdır.
Unutmayalım, sadece serap deÄŸildir hayal olan, hakikat nezdinde çöl de bir seraptır.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.