Kendinin bilincinde olan ve kendini tanımlayabilen biricik varlık insandır. Ahsenitakvim ve eşrefimahlukat üzere yaratılmış olan insan, kul olarak, onu böyle yaratmış olan Yaradan’a şük
Cam oda tasarısı sadece bir metafor… Gözünü veya kulağını dış dünyaya kapalı tutan kimse, kendini bu odalardan birine kapamış demektir.
Kim derse ki, ben yatırım yapmadan hizmet sektöründe iyileştirme gerçekleştiririm, boş konuşmuş olur. Bu iddianın veya vaadin realitedeki karşılığı sıfırdır.
Materyalist sistem insanın ihtiyaçlarını sadece maddiyatla sınırlandırıyor ve onu tek boyutlu bir varlığa indirgiyor. Oysa insanın bunun dışında inanç, güven, sevgi, paylaşım ve kend
Hoca’nın göle maya çaldığını anlatan fıkra da ihtimali denemek bağlamında yorumlanabilir.
Hayal gücü insanoğluna bahşedilmiş muazzam bir meleke… Ondan istifade imkânı ise insanın, yani bizim elimizde…
Montaigne’in denemelerinde mi okumuştum acaba, aklımda öyle kalmış: “Hindistan’a hiç gitmedim. Gitmeyi de düşünmüyorum. Ama biri gelip Hindistan’ın şu köyüne gitmek yasaklandı d
Geçtiğimiz günlerde Ayasofya Camii İmamı Mehmet Boynukalın’ın bir sosyal medya paylaşımında faizin azaltılmasının ve tamamen kaldırılmasının İslam’ın gereği olduğunu ifade ede
Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın ‘Asimetrik Savaş ve Teknoloji Dağılımı’ kitabında son yıllarda sınır boylarımızda yaşanan Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı adlı askeri
Savaşta her şey çok basittir, fakat en basit şey zordur. Siyaset de bir tür savaş alanıdır… Siyaseti onun diliyle konuşmak gerekir.
Vicdan, kişiyi kendi davranışı hakkında yargılamaya sevk eder. Onun bu yargılamadan ne çıkaracağı ise kişinin bilinciyle bağlantılıdır…
Her şeyin başı insan. Sonu da… Zamanın kendi başına bir iradesi yok. İrade insandadır.
Aç gözlülük ve tamah… Birbirine destek çıkan iki dost… Tamahkarlık gibi… Tamahkâr da ulaşamayacağı hedefe göz diker… Aç gözlüdür çünkü, karnı doysa bile gözü doymaz… Ye
İşte Batıcılık yolundaki ilk radikal eylemin temel esprisi, özü budur: Devletin, İslâmî esasa dayanan temelini, yeni bir siyaset ve hukuk düzeniyle, yani Batı’nın hukuk, siyaset, toplum
Adaletin temeli çürümüşse, onun yer aldığı zeminde statükoyu entrikayla, dalavere ile ayakta tutmanın imkânı kalmaz. Orada suni payandalar işe yaramaz.