Sosyal Medya

Kitlelerin yalnızlığı

Materyalist sistem insanın ihtiyaçlarını sadece maddiyatla sınırlandırıyor ve onu tek boyutlu bir varlığa indirgiyor. Oysa insanın bunun dışında inanç, güven, sevgi, paylaşım ve kendi türüyle yakınlık kurma gibi gereksinimleri de vardır.



Bilim ve teknolojide akıl almaz bir yol kat eden Batı’da, ruhsal hastalıklar hızla artıyor, insanlar mutsuzluktan ve yalnızlaÅŸmaktan ÅŸikâyet ediyorlar. Lortların ülkesi Ä°ngiltere’de yalnızlıktan sorumlu bakanlık kuruldu. Fıtri bir gereksinim olan baÄŸlanma ve paylaşım gibi deÄŸerlerle tanışmayan teknoloji çağının çocukları, kalabalıklar içinde yalnızlaÅŸmaya ve benliklerinde yaÅŸadıkları sızıyı dindirmeye çalıştılar. Fakat gömleÄŸin ilk düÄŸmesi yanlış iliklenmiÅŸti bir kere, bunu düzeltmeden nasıl olacaktı? Bireysel yaÅŸamı özgürleÅŸme olarak telakki eden fertler patolojik bir yalnızlığa düÅŸtüler ve bundan bir türlü kurtulamadılar.
 
Başınızı hangi yana çevirseniz bir insan seli ile karşılaşıyorsunuz fakat iç dünyanızda tarifi mümkün olmayan bir yalnızlık ve boÅŸluk yaşıyorsunuz ne kadar ilginç deÄŸil mi? Onlarca insanla aynı havayı soluyor, aynı topraÄŸa basıyor, aynı cadde üzerinde yürüyor, aynı yerden alış veriÅŸ yapıyorsunuz ama bu kiÅŸilerle kalbi bir yakınlık kuramıyor ve sesinizi onlara duyuramıyorsunuz. Ha ıssız bir sahrada yalnız kalmışsınız ha kalabalıklar içinde sizin varlığınızı hissedemeyen insanlar yan yana yürümektesiniz ne fark eder ki?
 
Kırk yıl önce bir ülkede yalnızlıktan sorumlu bakanlığın kurulduÄŸunu iÅŸitmiÅŸ olsaydık sanırım inanmakta güçlük çekerdik ancak bugün bu ifade hiçbirimizde ÅŸaÅŸkınlık uyandırmıyor. Zira yalnızlaÅŸma sadece Batı toplumları için deÄŸil, seküler kültürden etkilenen Müslüman halklar için de bir sorun haline geldi ve öldürücü bir virüs gibi toplumun bütün katmanlarına bulaÅŸtı. Aile baÄŸlarının zayıflaması, yaÅŸlıların huzur evlerine terk edilmesi, genç bireylerin ebeveynlerinden kopuk bir hayat yaÅŸamaları baÄŸlanma sorununa ve yalnızlaÅŸmaya neden oldu. Fakat kronik bir soruna dönüÅŸünceye kadar kimse bunu ciddiye almadı. Oysa bir insanın açlığa maruz kalması kadar vahimdi yalnızlaÅŸmak. Fakat efendiler bunun çok geç farkına vardılar.
 
Günümüzde yalnızlaÅŸma sadece Ä°ngiltere’yi deÄŸil, bütün dünyayı etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ancak aile dinamiklerini dikkate almayan ve hayatı sadece maddiyattan ibaret gören toplumlarda doÄŸal olarak bu sorun kendini daha yoÄŸun hissettiriyor. Nitekim Ä°ngiltere’nin böylesine hassas bir konuda bakanlık kurmasının nedeni ülkede 9 milyon kiÅŸinin yalnızlık sorunu ile baÅŸa çıkmaya çalışmasıdır. 200 bine yakın yaÅŸlının insan sesine insan yüzüne hasret kaldığı bir ülkede yalnızlık bulaşıcı bir hastalık kadar etki bırakıyor ve ruhsal sorunlara davetiye çıkarıyor. Ve insanlar sadece virüslerden ve amansız hastalıklardan deÄŸil yalnızlaÅŸmaktan da korkuyorlar.
 
Hatırlarsınız yakın tarihte Japon BaÅŸbakanı da bölgesel bakan olarak görev yapan Tetsushi Sakamoto’yu yalnızlık bakanı olarak atamıştı. Japon yetkililer koronavirüsin sosyal hayatı büyük oranda etkilediÄŸini ve insanları yalnızlaÅŸtırdığını, buna baÄŸlı olarak intihar oranlarında artış görüldüÄŸünü ifade etmiÅŸ ve bakanın yalnız yaÅŸayan kiÅŸilerin sorunlarına yönelik atandığını belirtilmiÅŸlerdi. Yalnızlık bakanı ise sosyal yalnızlığı ve izolasyonu önlemek için kiÅŸiler arası iliÅŸkileri geliÅŸtirmeyi ve sosyal baÄŸları güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtmiÅŸti.
 
Materyalist sistem insanın ihtiyaçlarını sadece maddiyatla sınırlandırıyor ve onu tek boyutlu bir varlığa indirgiyor. Oysa insanın bunun dışında inanç, güven, sevgi, paylaşım ve kendi türüyle yakınlık kurma gibi gereksinimleri de vardır ki, bu gereksinimler karşılanmadığında yalnızlaÅŸma kaçınılmaz oluyor. Ä°nsana sunulan ekonomik imkânlar onun kendi türüyle baÄŸ kurma ve paylaşımda bulunma ihtiyacını karşılayamayacaktır. Bu imkânlar bir dost elinin, sıcak bir sesin, bir dokunuÅŸun yerini tutmayacaktır.
 
Çağın hastalığı haline gelen yalnızlaÅŸma sorununun üstesinden gelebilmek için Allah’ın koyduÄŸu düzene tabi olmak ve bu minval üzere yaÅŸamak gerekir. Yoksa kirler denizinde temiz su aramak zaman kaybından baÅŸka bir ÅŸey getirmeyecektir. Çözüm ahlâk ve maneviyatın çekirdeÄŸinde gizlidir, kim bu çekirdeÄŸi yeÅŸertirse dünya ve ahiret saadetine ulaÅŸan da o olacaktır.
 
Fatma Tuncer / Milli Gazete

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.