İkinci Yeni sonrası Türk şiirinin İsmet Özel ile birlikte iki dönüm noktasından biri Cahit Zarifoğlu’dur.
Alaattin Karaca / Karar Gazetesi
1923-50 arasındaki, 27 yıllık bir mâlûm 'Şef'ler döneminden sonra, bu millete biraz rahat nefes aldıran Adnan Menderes'in 10 yıllık iktidarına, en alçakça yalanlarla son verilen o ihtilâ
Dünya cenneti elbette avutucudur; ama insan ömrünü avuntu uğruna yaşamağa indirgemez. Daha doğrusu insan şerefini avuntu uğruna feda etmediği kadar insandır.
Türklerin paçasını moda kapmıştır. Paçayı modaya kaptırmakla modernleşmenin yegâne kurtuluş olduğuna hükmetmek aynı kapıya çıkardı ve çıktı.
Her fırsatta tekrarlamayı gerekli gördüğüm bir hükme olan bağlılığımı koruyorum: Ucunda ölüm olmayan hiç bir şey ciddi değildir.
Gerek kişi olarak ve gerekse mümkün olduğu taktirde ülke olarak kuvvetlilere karşı çıkmayacak mıyız? Kuvvet kapitalistlerin ve emperyalistlerin elindedir diye onlarla çatışmayı reddeder
Her fırsatta tekrarlamayı gerekli gördüğüm bir hükme olan bağlılığımı koruyorum: Ucunda ölüm olmayan hiç bir şey ciddi değildir.
İnsanlar hakikate ulaşmaya, ulaştıkları ölçüde hakikati dile getirmeye uğraşıyorlarsa yaptıklarının dünyayı değiştirme hevesleriyle değil, bir mükellefiyeti yerine getirme istekler
Bütün insanlık kapital zulmü altındadır. Allah bizi zalimleri alkışlayanların insafına sığınmaktan korusun. Yazımızı elimizden alanlar bu yaptıklarıyla Kur’an-ı Kerîm’i tarihe
Türkiye''nin pençesine düştüğü derûnî kolonyalizmin ne olduğunu doğru ve tam anlayabilmek için 1571 İnebahtı (Lepanto) yenilgisinden sonraki siyasi olaylar dizisini ve bu olaylarda rol a
İnsanoğlu nasıl da zayıf bir yaratık! Çoğu zaman kendi zekâsını, kendi düşgücünü, kendi fikri birikimini önemseyerek yaşıyor. Kendinin ne düşünemediği noktaların yarın kendi ha
İsmet Özel’in karşısına ilk olarak 1989 yılında çıktım. Sultanahmet Kitap Fuarı’nda imza günü vardı. Tam otuz yıl olmuş.
Adını koymak tanımlamanın bir parçasıdır. İslâm’ı bir Arap örfü saymanın kaçınılmaz türevi bilenlerin başlarına açılmış başlı başına meseleye Türklük diyoruz.
Gerek kişi olarak ve gerekse mümkün olduğu taktirde ülke olarak kuvvetlilere karşı çıkmayacak mıyız? Kuvvet kapitalistlerin ve emperyalistlerin elindedir diye onlarla çatışmayı reddeder