Selahaddin E. Çakırgil: "27 Mayıs" da, bu gibi entrika ve ihanetlerden beslenmişti!

Selahaddin E. Çakırgil / Star Gazetesi
 

Yarın, 27 Mayıs 1960 Askerî Darbesinin 61. Yıldönümü...

Ardından milyonların sel gibi aktığı Adnan Menderes'in düzmece ve alçakça iddialarla suçlanıp, -o milyonlardan tek bir itiraz sesinin yükseltilemediÄŸi ve geniÅŸ halk kitlelerinin gizli gizli aÄŸladığı- idâm ediliÅŸinin, 17 Eylûl 1961'in 60. Yıldönümü de yaklaşıyor..

1923-50 arasındaki, 27 yıllık bir mâlûm 'Åžef'ler döneminden sonra, bu millete biraz rahat nefes aldıran Adnan Menderes'in 10 yıllık iktidarına, en alçakça yalanlarla son verilen o ihtilâl/ darbe öncesinde, dönemin CHP Gn. BaÅŸkanı Ä°smet Ä°nönü'nün, 'Åžartlar oluÅŸtuÄŸunda, ihtilal meÅŸrû olur...' diye iÅŸaret fiÅŸeÄŸini ateÅŸlemesinden birkaç ay sonra, ordu adına ülke yönetimine el konulmuÅŸtu.

BaÅŸvekil Adnan Menderes ve DışiÅŸleri Bakanı Fatin RüÅŸdü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idâm edilmelerinden 1 ay kadar sonra, 15 Ekim'de yapılan genel seçimlerde, Menderes'in oyları, onun takipçisi olduklarını iddia eden Ragıb GümüÅŸpala liderliÄŸindeki Adalet Partisi'yle Ekrem Alican liderliÄŸindeki Yeni Türkiye Partisi arasında bölününce, Ä°smet Ä°nönü'nün CHP'si, kılpayı birinci parti olmuÅŸtu, ama koalisyonsuz hükûmet kurulamıyordu. Ä°htilâlin lideri General Cemal Gürsel, seçimden hemen sonra Ä°smet Ä°nönü'nün iktidara geçmek için nasıl heyecanlı olduÄŸunu anlatmak için, matbuatta açıkça yazılan ifadelerle, 'PaÅŸa, gerdeÄŸe girecek bir güvey gibi heyecanlıydı..' demiÅŸti,

*

Son günlerde milletin bir kesiminin aklını çeldiÄŸi anlaşılan mafyatik tiplerin iddialarından sonra, dün KılıçdaroÄŸlu'nu dinlerken, General Gürsel'in Ä°smet PaÅŸa için yaptığı o benzetmeyi hatırladım.

Hürriyet'ten Abdulkadir Selvi de, dünkü yazısının bir bölümünde, 'Ä°yiden iyiye cumhurbaÅŸkanı adaylığına soyunan CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu bugünlerde tam bir sevgi pıtırcığı oldu. Özgür bir kelebeÄŸe döndü. Gençlere, beni eleÅŸtireceksiniz diyor. HoÅŸgörülü bir lider imajı çizmeye çalışıyor.

Aman gençler KılıçdaroÄŸlu'na güvenip eleÅŸtirmeye kalkışmayın...' dedikten sonra, onun, 'kendisini eleÅŸtirdi diye kimleri partisinden ihraç ettiÄŸini' isim-isim sıralıyor ve 'Hani eleÅŸtiriden hoÅŸlanıyordunuz?' diyordu.

*

Bu hatırlatmalardan sonra, gelelim son günlerin geliÅŸmelerine..

1- Toplumumuzun bu kadar zayıf olacağına ihtimal vermek istemezdim.. Bir mafya lideri, dünyanın hangi köÅŸesine ve kimlerin himayesi altına sığındıysa, oradaki karanlık köÅŸesinden birileri aleyhine, tam da o dünyaya ait ağızla, argo kelimelerle konuÅŸuyor ve iddia edildiÄŸine göre, milyonlarca insan, doÄŸruluÄŸu-yanlışlığı bir yana, hiç de mertçe olmayan bir ÅŸekilde yapılan iddia, itham ve itirafları; zevkle paylaşıyorlar.

Ve 'ülkenin perde gerisindeki karanlık yüzünden size neler- neler anlatırım...' havasında konuÅŸan kiÅŸi, Amerikan BaÅŸkanı Biden'ın 1,5 sene önce, açıkça, 'ErdoÄŸan'ı yenilgiye uÄŸratmak'tan söz ettiÄŸini duymamış gibi davranıyor.

Bu karanlık kiÅŸi, pek çok ÅŸeyi biliyor havasında, ama, emperial güçlerin yıllardır başını aÄŸrıtan bir yiÄŸit Müslümanı güç duruma düÅŸürmek adına, ülkeyi, milleti ne olacağı bilinmez yarınların karanlığına atmaya âlet olduÄŸunu düÅŸünemiyor. 'Ben mert insanım...' dediÄŸine göre, sözünün eri ise, ona buradan çaÄŸrı yapıyorum: 'Bütün o oyunları bozmak için, gel, konuÅŸacaklarını mahkemede tekrar et..'

(Bu arada bu kiÅŸinin, UÄŸur Mumcu'nun kimler tarafından öldürüldüÄŸüne dair sözleri benim için acı bir tebessüm vesilesi oldu. Çünkü, o cinayetle suçlananlardan birisiydim ve 12 Eylûl 1980 Askerî Darbesi'nden sonra çıktığım ülkeye, 35 sene sonra 2015 başında döndüm ve henüz 3 ay önce beraat ettim. Ve, Eylûl-2015'de Star'da yazmaya baÅŸladığım zaman, UÄŸur Mumcu'nun oÄŸlu, ÅŸahsımı hedef alan alaycı ve saldırgan bir yazı yazdı.. Ve ben de, 'Mumcuzâde Özgür Bey'e..' baÅŸlıklı bir yazıyla karşılık verdim. Ama, bir özür veya bir düzeltme zahmetine katlanmadı..)

2- Kendisini en üst makamlara getiren Tayyib ErdoÄŸan ve hareketinden ayrılırken, 'ona asla söz söyletmeyeceÄŸi'ne dair yeminli sözler söyleyen bir arkadaÅŸ, ÅŸimdi, hangi kumpasların içinde.. Yazık.. Çok yazık..

Ve, ErdoÄŸan'ın elinden tutup genç yaşında 13-14 yıl en önemli bakanlıklara getirdiÄŸi bir diÄŸeri, Tayyib Bey'in C. BaÅŸkanlığı adaylığı için imza attıktan sonra, 'muhalefetin bir C. BaÅŸkanı adayı etrafında birleÅŸebilmesi için yapılan çalışmaların tam göbeÄŸinde olduÄŸunu' gururla söyledi, geçen hafta.. 'Åžecaat arzedeyim derken sirkatini,/ çaldıklarını' söyleyen hırsız' misali..

3- Denilebilir ki, Tayyib Bey, adamlarını iyi seçememiÅŸ.. Diyelim ki öyle.. Ama, bütün iÅŸleri tek başına omuzlayacak deÄŸildi, birilerini seçmek zorundaydı.. Kadrolarımızın keyfiyeti/ kalitesi iÅŸte bu kadarmış, demek ki.. Ama, eminim ki, Tayyib Bey yanlış yaptıysa; bir makam ve mevki' elde etmek için çırpınan nicelerinin sergiledikleri 'karakter'ler yanında yine de mâsûm kalır..

4- Dün Van'dan bir arkadaÅŸ, 'halk arasında yolsuzlukların arttığı' iddialarının yoÄŸunlaÅŸtığından sözetti.

Bu gibi fısıltıları yayanlara, 'BildiÄŸin varsa, ÅŸahidlik yap, takib edeceÄŸiz deyiniz..' dedim.. Ama, o zaman da öylelerinin, 'Aman kardeÅŸim, biz duyduk, ama bu gibi konulara bizi bulaÅŸtırmayın..' deyip sıvıştıklarını söyledi..

Bir iddia karşısında, hakikatin anlaşılması için herkes elini taşın altına koymaktan kaçarsa, o zaman, o iddiaların yayılmasına âlet olanların ahlâkî ve ÅŸer'î bir sorumluluÄŸu yok mudur?