‘İnsan en çok yaşadığı yere benzer’ demişti biri değil mi? ‘Üst üste yerleştirilmiş kutular’ın zihnimizdeki ilk çağrışımları ‘istif’, ‘benzerlik’ ve ‘sıkışma.�
Psikiyatr Prof. Kemal Sayar: Endişe durumunda beynin rasyonel kısımları adeta şalter indirir. Zihnimizde sürekli olumsuz senaryoları üretmekten uzak duralım. Bu sorunun geçeceğine inanalım
Soldan gelenlerin bir kısmı, İslamcı diğer kısmı ise ulusalcı oldu. Ulusalcı olanlar İslamcılarla savaşı şiar edindiler. İslamcılar da kendilerini ister istemez eski silah arkadaşlar�
Zafer mi, hezimet mi sorusu zihnimizdeki ak-kara kilitlenmesinin veciz bir ifadesidir!
“Bugün Almanya’da 10 insanı öldüren ve kendisi de geberip giden Tobias’ı yetiştiren zihinle bizim zihnimiz aynı. Son derece tehlikeli bir şey yapıyoruz. İnsanı insandan ayırıyoruz.
Halil Cibran hakikat iki kişiye muhtaçtır: biri onu dillendiren diğeri ise onu anlayan. Sokrates ise hakikati şöyle tanımlar; düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak va
Ahalisi tehcir edilmiş, yakılıp yıkılmış, neredeyse taş üstünde taş kalmamış bir şehri bombalayarak düşürdükten sonra, kabirlere bile saldırmak, herhalde belli bir zihnî altyapı v
Kim ki haksızlığı hak görür, işte bu kendisine yaptığı en büyük haksızlıktır. Çünkü bu kendi zihniyet toprağına ektiği bir zehirli sarmaşıktır, kısa zamanda cüretkar kolları
Bir şeyleri fetişleştirmeye ya da bir şeylerden nefret etmeye zorlanmış bir zihinle insan dünyayı nasıl görür? Gördüğü dünyayı nasıl algılar? Algıladığı dünya, dünyanın asl
Eski İngiliz Başbakan Winston Churchill’in 1936’da sarf ettiği şu sözler, aslında işgal ve sömürge zihniyetinin odak noktasını net olarak açıklıyor; “Bir damla petrol, bir damla ka
Cahit Zarifoğlu, Bir Değirmendir Bu Dünya isimli kitabında, ruhu terbiye yöntemlerinden bahseder. Tasavvuf erbabının da söylediği "Nazar ber kadem" düsturu ise bunlardan sadece bir tanesidir
Türkiye bir yandan, İslâm'ın farklı kültürlerle teması neticesi oluşmuş olan ve adına, "yenilikçi", "gelenekçi" diyebileceğimiz iki farklı zihniyet tarzı; bir diğer yandan ise, Cumh
Erol Göka Hocamız, perşembe günü, ölümle ilgili alışık olmadığımız muhtevada bir yazı kaleme aldı. Sadece zihnimizi değil, kalbimizi de çalıştıran bir yazı. Altını çizdiğim c
Dilimizden birkaç bin kelime ve onların duyurduğu on binleri bulan mana kovulmasaydı, zihnimiz bu kadar çorak kalmazdı. Biz, elli yılda dünyanın iki büyük dilinden biri olan Türkçesini ha
Yine bir gün biri çıkacak ve “Şu kadına haddini bildirin” diyecektir. Cümlenin başında “Ulan” yer alacak mı almayacak mı orası şimdilik belli değil. Bilmediğimiz bir başka taraf