Sosyal Medya

Bu çağda zihin berraklığı artık bize çok uzak

Cahit Zarifoğlu, Bir Değirmendir Bu Dünya isimli kitabında, ruhu terbiye yöntemlerinden bahseder. Tasavvuf erbabının da söylediği "Nazar ber kadem" düsturu ise bunlardan sadece bir tanesidir. Bu kaideye göre kişinin gözü, yürürken hep ayağının ucuna bakacak. Böylelikle çevredeki uyaranlarla zihninin kirlenmesinin önüne geçilmiş olacak. Bu zaman dilimini düşündüğümüzde çıldırtan bir uyarıcı ile karşı karşıya kalan insanoğlunun seyr-ü sülûkü ya da ruhî bir dinginliği için nasıl bir mücadele vereceği ise büyük bir muamma.



Bizler için büyüklerimiz, diri bir hafızaya sahip olmamız adına gözü, kulağı, dili, dudağı malayâniden korumayı tavsiye ederler. Yine, dikkati dağıtır gerekçesi ile mezar taÅŸlarının bile okunmasını doÄŸru bulmazlarmış. Peki bizlerin gün içerisinde bir yığın malumat malozunun altında hafızalarının ezilmesine ne demeli? Ayağın ucuna bakmaya gerek kalmadan dünyayı burnumuzun ucuna kadar getiren telefonlarla zihni duru ve diri tutmaya çalışmak nasıl bir mücadele ister?
 
Buraya sadece telefonları deÄŸil; göze ve görünmeye hitap eden her türlü ekranı koyabiliriz. Bu ekranların mavi ışıkla tek göze zarar vermediÄŸi, hafızayı da tarumar ettiÄŸi bir gerçek. Belki zafiyet yalnız belleÄŸimizde deÄŸil; ruhumuz, gönlümüz ve benliÄŸimiz de bu durumdan nasibini alıyor. Burada zihnî bir arınmayla iÅŸe baÅŸlayabiliriz. Çünkü bizlerin derdi bir ÅŸekilde yaÅŸamak deÄŸil, doÄŸru bir ÅŸekilde yaÅŸamak olmalı. Ve bunun yollarını aramak da boynumuzun borcu. Bunun için 'Dijital detoks'da denilen zihni ve gönlü belli bir süre ekranlardan uzak tutmayı deneyerek ruhun nefes alacağı, zihnin dışardan aldığı toksinleri atacağı zaman dilimleri oluÅŸturabiliriz. Günün belli saatlerinde bilgisayar, telefon, televizyon ve tabletin ekranını karartarak ev ortamında 'ekransız hava sahası' oluÅŸmasını saÄŸlayabiliriz. Hatta en çok zaman geçirdiÄŸimiz bir sosyal medya hesabımız varsa, bunu telefonumuzdan belli bir süreliÄŸine kaldırabiliriz.
 
 
Åžu anda kalmak
 
Aynı anda birçok olaya veya duruma zihnin sıçrayışları o anki zamana ve zemine yoÄŸunlaÅŸamamayı da beraberinde getiriyor. KiÅŸinin enerjisinin bölünerek birçok durumun içinde olması onun âna odaklanmasını engelliyor. Bununla ilgili 'Åžimdi ve burada bulunuyorsam ÅŸuanda kalmam önemli' fikrini benimsemek iÅŸe yarayabilir. Ancak, bir alana odaklanıp derinleÅŸerek güzel ürünler çıkarabiliriz. Her alanda yüzeyselleÅŸtikçe kaliteden uzaklaşıyoruz. Dijital çağın fanileri olarak her yerde ama tam olarak hiçbir yerde deÄŸiliz sanki. Zihnimizde neticelendirmediÄŸimiz yarım iÅŸlerimiz varsa zihin sürekli oraya kayarak asıl düÅŸünmesi gereken ÅŸu anki konuya yoÄŸunlaÅŸamayacaktır. BitirilmemiÅŸ yani yarım kalmış her ÅŸey zihne yorgunluk olarak geri dönecektir. Bu durumu ÅŸuna benzetebiliriz: Bilgisayarda bir sürü sayfanın açık olduÄŸunu düÅŸünelim. Bir süre sonra sistem kasmaya ve verim düÅŸmeye baÅŸlar. Ancak arka planda açık olan dosyaları kapatarak iÅŸlemi hızlandırabiliriz. Bunu önleme adına zamanımızı etkin kullanmamız devreye giriyor. Bunun için, önceliklerimizi belirleyerek bir sıralamaya koymak, zihnimizi rahatlatacaktır. Küçük bir not defteri ile yapılacaklar listesi oluÅŸturarak gün içerisinde zihnin geviÅŸ getirmesini önleyebiliriz. Böylelikle enerjimizi doÄŸru yerde kullanmış oluruz.
 
Bir de azalarak çoÄŸalmak dediÄŸimiz son zamanlarda revaçta olan minimalistçe yaÅŸam sadeliÄŸi hayatımızın birçok alanına dahil etmek. Çağın gereksiz kalabalığından kurtularak kanaatkârlığın ruhumuza ÅŸifa vermesini saÄŸlamak. Bize ihtiyacımızdan fazla gelen her ne varsa ondan kurtulmak. Ya da ihtiyacımız olmayan ÅŸeyleri hayatımıza dahil etmemek. Bu en büyük zihnî bir konfor olsa gerek. Ä°htiyaçtaki hakikat ölçeÄŸimiz ise, ölçümü doÄŸru yapmamız adına bizlere yardımcı olacaktır.
 
Sessizlik oruçları ile ruhu dinlendirmek de yapılabilecek bir baÅŸka yöntem. Ä°srafın olumsuz enerjisini kelimelerimizden baÅŸlayarak hayatımızın her alanından çıkarmak. Güzellik, ancak sessizlikle kendini ortaya çıkarabilir. Bir kar tanesinin gökten iniÅŸini arabaların gürültüsünde, korna seslerinin eÅŸliÄŸinde seyretmekle, sadece sukûtun hakim olduÄŸu bir mekanda izlemek ÅŸüphesiz çok farklı olacaktır. Hayatın koÅŸuÅŸturması içerisinde  zaman zaman oluÅŸturduÄŸumuz bu sessizlik oyuklarıyla ruhumuzu dinginleÅŸtirmek. Belki biraz hayatı yavaÅŸ moda alarak yaÅŸamak. Çünkü metropolde insanın bedeni ruhundan önde gidiyor. Ruhlar yetiÅŸemiyor bedenin hızına. Bazen durup elimizi ÅŸakağımıza dayayarak hayat çizgimizi gözden geçirdiÄŸimiz ve kendimizle yüzleÅŸtiÄŸimiz anlar bizi hakikatîn kucağına uyandırabilir. Kendi iç sesimizi duyacak kadar, içimize derinleÅŸebildiÄŸimiz bu kıymetli zaman dilimlerinde genelde çoÄŸalarak çıkarız bulunduÄŸumuz ortamdan.
 
 
Temiz bir zihin için temiz ortam
 
Manevi olarak olumsuz düÅŸünceleri ile etrafına negatiflik (radyasyon!) yayan kiÅŸi ve ortamlardan uzak durmak da yine zihnî dirilik için önem arz ediyor diyebiliriz. Olumsuz in'ikâs kiÅŸinin enerjisini emen bir durumdur. Ä°nternetin çıkmaz sokakları da insan için bazen bir kopuÅŸ ve kayış noktası olabiliyor. Ä°nsanın kirlenmesi burada gözden baÅŸlıyor ve bu kirlilik bütün bir vücuda aynı damarlarda kanın gezdiÄŸi gibi sirayet ediyor. En son davranış ve konuÅŸma olarak hayat buluyor. Temiz bir zihin için, onu besleyen temiz ortamlara ihtiyaç vardır.
 
Nasıl ki yokluÄŸunda daha da bir farkettiÄŸimiz nimetler için belki biraz kendi içimize dönerek düÅŸünmemiz de iÅŸe yarayabilir. Bu bizdeki, minnet ve ÅŸükran hislerinin diri kalmasını saÄŸlayabilir. Böylelikle bizim olaylara daha güzel bakmamıza, olumlu duygularla dolmamıza yardımcı olabilir. Belki bunun için, kalbin kör ve sağır kesilmemesi adına küçük alıştırmalarla ruha idman kazandırabiliriz. Mesela, bir hastane köÅŸesinde bir hastayı ziyaret etmek ya da oruç tutmak gibi. Varla yok arasındaki gidiÅŸ geliÅŸle kendi fanîliÄŸimizi hatırda tutabiliriz. Bununla ilgili biz istemesek de bazen insan hâlden hâle evrilerek bir düÅŸüncenin içine çekilebiliyor. Belki bir hastalığın bize unuttuÄŸumuz ve hiçbir çaba sarf etmeden tıkır tıkır çalışan bir uzvumuzu hatırlatması gibi.
 
 
Niyet dediÄŸimiz ÅŸey insanın bütün duygu, düÅŸünce ve eylemlerini ÅŸekillendiren bir ÅŸey. Hep zihnimize dünya ve ahiret saadeti için bizi geliÅŸtirecek, yetiÅŸtirecek iyi niyetler almalıyız. Her sabah kalktığımızda ise bu niyetimizi kontrol ederek varsa aldığı bir hasar onarmalı ve onu tekrar tazelemeliyiz. Kendimiz olma yolculuÄŸunda, kendini bilme ve kendini bulma basamaklarını çıkabilmek için bize hayat veren kitabımız Kur’an-ı Kerim'i okuyarak bizden istenilenleri yerine getirmemiz kâmil bir insan olma gayreti içine girmemiz adına önemli duruyor. Yine en güzel örnek olan Efendimizin hadis ve sünnetleri ile hayatımıza bir rutin çizmemiz bizleri sadece zihnî kargaÅŸadan deÄŸil, her türlü karmaÅŸadan uzak tutacaktır. Bu rutinin rahatlığı ile hem zihnimize hem de ruhumuza soluk aldırabiliriz. Bunun yanı sıra bize ilham veren seçilmiÅŸ eserleri okumak da zihnimizi zenginleÅŸtirirken dinginleÅŸtirecektir. Her daim zihnî ve kalbî bir esenlik dilerim.
 
 
 
Müellif: Asuman Düzgün / Dünya Bizim Web Sitesi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.