Türkiye'de zihinsel ayrışmaların ürettiği riskler
Follow @dusuncemektebi2
Türkiye bir yandan, İslâm'ın farklı kültürlerle teması neticesi oluşmuş olan ve adına, "yenilikçi", "gelenekçi" diyebileceğimiz iki farklı zihniyet tarzı; bir diğer yandan ise, Cumhuriyetle birlikte daha görünür hale gelen Batı yanlısı bir başka tarz olmak üzere, üç farklı zihniyetin hâkimiyet icra ettiği bir alana dönüşmüş durumdadır.
Tarihsel olarak Türk milletinin kültürel kimliÄŸi ve bunun üzerinde ortaya çıkan zihniyet ÅŸekli; Türklerin kendine özgü kültürüyle, Ä°slâm'ın âlemÅŸümul niteliklerinden oluÅŸmaktadır. Buna göre meselenin birinci boyutuyla Ä°slâmiyet öncesi Türkler, Orta-Asya bozkır coÄŸrafyasına hâkim olan anlam, dil, doku veya tabii koÅŸullara baÄŸlı olarak kendi kültürlerini oluÅŸturacaklardır. Bu coÄŸrafyaya özgü yaÅŸam koÅŸullarının sertliÄŸi; Türklerin mücadele gücüyle birlikte, savaÅŸçı karakterini öne çıkaran kültürel verilerin yoÄŸunluk kazanmasına yol açsa da, onları sadece bununla sınırlandırmak doÄŸru olmayacaktır. Zira Türkler, mücadele ve savaÅŸ kültürünün yanı sıra, inançtan ahlaka, ilimden sanata kadar kültürün diÄŸer alanlarında da oldukça güçlü ve derin bir birikim ortaya koyacaklardır. Tabiatıyla, Türk milletini ruhen ve zihnen besleyen ana damarların başında bu tarihsel birikim gelmektedir.
Yanı sıra, Ä°slâmlaÅŸmayla birlikte Türk milletini besleyen bu yalın kültür, yeni ve farklı bir boyut kazanacaktır. Buna göre Ä°slâm dini, Türk kültürü üzerinde var olan, eskiye dair dinle uyuÅŸmayan kimi unsurları tümüyle ortadan kaldıracak, kimilerini de yenileriyle deÄŸiÅŸtirerek, "Türk-Ä°slâm Kültürü" denilen yepyeni bir yapının ortaya çıkmasını saÄŸlayacaktır. DiÄŸer ana kültürlerle olan iliÅŸkisinde olduÄŸu gibi, burada da Ä°slâm dini, Türklerin kendine özgü tarzlarını yok etmeksizin, yenisiyle zaten oldukça uyumlu olan mevcut birikimi aÅŸkın olana baÄŸlayarak, Türk kültürüne yeni bir boyut getirecektir. Bu aÅŸamadan sonra artık ortaya çıkan bu yeni yapı, Türk milletinin bilinç veya zihniyetini oluÅŸturan ikinci ana damar halini alacaktır.
Kendine özgü, insan merkezli yenilikçi bir karaktere sahip olan Türk-Ä°slâm kültür veya zihniyetinin, tarihsel süreç içerisinde uygulanma imkânı bulduÄŸu her bir coÄŸrafyada, zamanın getirdiÄŸi yeni koÅŸullara rahatlıkla cevaplar verebildiÄŸi görülecektir. Bunun neticeleri de, tarihe yansıyan Ä°slâm kültür ve medeniyetleri üzerinde müÅŸahede edilmektedir. Buna mukabil, yine dinî inÅŸalarla oluÅŸan diÄŸer pek çok tecrübe ÅŸeklinin ise, ortaya çıkan koÅŸullar karşısında aynı dinamizmi gösteremeyerek, zamana yenik düÅŸtüÄŸü ve fiilleriyle birlikte Müslümanları, tarihsel akışın dışında bıraktıkları söylenebilir. Böylece Ä°slâm geleneÄŸinde, dinin kültürel inÅŸalarıyla oluÅŸmuÅŸ, terakki ettirici zihniyet veya zihniyetlerin yanı sıra, tedenni ettirici biliÅŸsel yapılar da ortaya çıkacaktır. Bunların her biri, tarihsel süreç içerisinde geniÅŸ Ä°slâm coÄŸrafyalarının yanı sıra, Türkiye Müslümanları üzerinde de ÅŸekillendirici roller oynayacaktır.
Ä°lk belirtileri XVIII. Yüzyıllarda baÅŸlasa da, Cumhuriyet tecrübesiyle birlikte daha somut bir aÅŸamaya evrilen, Batı dünyasıyla kurduÄŸumuz iliÅŸkiler ise, Türkiye Müslümanlarına yeni bir pencere açacaktır ki bu durum aynı zamanda, Cumhuriyet Türkiye'sinin, kültürel kodları bambaÅŸka bir zihniyetle yüz yüze gelmesi anlamı taşımaktadır. Bu manzara karşısında, Osmanlı bakiyesi Türkiye'de yaÅŸayan Müslümanların Batı yanlısı belli bir kısmı, oluÅŸan bu yeni zihniyeti tek kurtuluÅŸ çaresi olarak görürken, aÅŸağı yukarı bunun tam karşısında konumlanan, Arap-Ä°slâm kültür veya zihniyetinin motive ettiÄŸi kesimler ise, bu yeni durumun neredeyse tümüyle karşısında yer alacaklardır. Bunların yanı sıra, bu iki uç noktayı belirli bir vasatta buluÅŸturarak, daha dengeli bir anlayışı savunan Türk-Ä°slâm kültür veya zihniyeti ise, üçüncü bir eÄŸilim olarak ortaya çıkacaktır. Bu anlayış ise, mahalli kültürlerin ötesinde, bilimsel kaygı veya ilmî metodoloji gibi, insanlığın peÅŸinden gittiÄŸi pek çok imkâna sahip olduÄŸu gerekçesiyle, bu yeni pencerenin açık tutulması gerektiÄŸini savunmaktadır ki bu görüÅŸ, Cumhuriyetin kuruluÅŸ felsefesiyle de büyük ölçüde uyum halindedir.
Burada Türkiye bir yandan, Ä°slâm'ın farklı kültürlerle teması neticesi oluÅŸmuÅŸ olan ve adına, "yenilikçi", "gelenekçi" diyebileceÄŸimiz iki farklı zihniyet tarzı; bir diÄŸer yandan ise, Cumhuriyetle birlikte daha görünür hale gelen Batı yanlısı bir baÅŸka tarz olmak üzere, üç farklı zihniyetin hâkimiyet icra ettiÄŸi bir alana dönüÅŸmüÅŸ durumdadır. Tarihî, coÄŸrafî veya dinî olmak üzere, bunların kültürel kod veya kökleri farklı olduÄŸu için, müÅŸterek bir mefkure hayali kurmak veya biliÅŸsel bir yapı inÅŸa etmek zorlaÅŸmaktadır. Bu da, dinden kültüre, siyasetten sanata, ilimden ahlaka kadar hemen her alanda insanları ayrıştırarak, ülkenin manevî dokusu üzerinde tahribata yol açmaktadır. Ruhen ve zihnen ülkeyi ayrıştıran/bölen bu durum, siyaseten de devletin birlik ve bütünlüÄŸü için ciddi bir tehdit haline gelmektedir.
Öyleyse bu durumdan behemehal kurtulmak, ötelenemez bir zorunluluk arz etmektedir. Bu nedenle Türkiye Müslümanları, diÄŸer uç noktalara savrulmaksızın, bir yandan Ä°slâm'ı, kendi kültürel kod veya kökenleri üzerinden okuması veya anlaması icap etmektedir. Zira Ä°slâm kardeÅŸliÄŸi, bir kültür kardeÅŸliÄŸinden öte, bir din kardeÅŸliÄŸidir. DiÄŸer yandan benzer bir durum, Batı dünyasıyla olan iliÅŸkilerimiz için de geçerlidir. Burada da, bilim veya metodoloji gibi insanlığın paylaÅŸtığı müÅŸterek deÄŸerleri yine, kendi kültürümüzle oluÅŸturduÄŸumuz zihniyet üzerinden almamız gerekmektedir. Çünkü buradaki iliÅŸkilerimiz de, mahalli deÄŸerlerden öte, belirli bir anlayış, bakış açısı veya düÅŸünce paylaşımını içermektedir. Böylece kendi kültürel kök veya deÄŸerlerimizle temellendirilmiÅŸ, ana ekseni Türkiye olan müÅŸterek bir zihniyete ulaÅŸmamız ve geleceÄŸi de bunun üzerinden inÅŸa etmemiz, en makul tercih ÅŸekli olarak karşımıza çıkmaktadır.
Müellif: Doç Dr Ä°brahim ÇETÄ°NTAÅž ( KSÜ, Ä°lahiyat Fakültesi- Ä°slâm Felsefesi Anabilim Dalı BaÅŸkanı) / Kaynak: Kırmızılar DerneÄŸi Web Sitesi
Henüz yorum yapılmamış.