Nureddin Yıldız Hocaefendi, Koronavirüs ve benzeri salgın hastalıklar karşısında Müslümanların göstermesi gereken tavrı yorumladı.
Müslüman’ın Müslüman’la çatışması on yıllardır kendi topraklarımızda acımasızca sürüyor. Müslümanların yaşadığı bütün topraklar ortak mülktür. Medine’de İslâm mille
Gizli nikâhın nikâh olmadığını söylemiştik. Gizli olmasa da şeriatla yönetilmeyen Türkiye gibi bir ülkede misyar nikâhı yapmanın caiz olamayacağını ve bunun kadına bir haksızlık
Siyonizm dertsiz gençleri çok beğenir. Çünkü kendi gündemi olmayan, Müslümanların derdiyle dertlenmeyen gençlerin ümmetin sorunlarına da çare üretmesi beklenemez.
Can alıcı soru burada yatmaktadır: Müslümanların bu ittifakı şahıslara mı yoksa şahısların temsil ettiği güce mi olmuştur?
Almanya’da Müslüman nüfusun on yıllardır sindirilmesine ve ötekileştirilmesine bütün dünya şahit oldu. Önceleri ara ara gerçekleşen ve Müslümanların varlığına kasteden vahşi sal
İslâm dünyasının bugünkü durumunu göz önüne getirdiğimizde, maalesef “Müslümanların problemleri”ni Tayyiip Erdoğan kadar açık ve net bir şekilde dile getiren/getirebilen ikinci b
Kudüs düşmedi. Trump’ın sözde barış planı Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ü düşürmedi. Çünkü Kudüs, çok daha önce düşmüştü. Düşenin dostu kalmayınca da sürünm
Kudüs şüphesiz Müslümanların. Balfour Deklarasyonu’nun ilanının ardından 9 Aralık 1917’de Kudüs işgal edildi. Akabinde Filistin’e Yahudi göçü hızlandı. İsrail hem Yahudileri me
Bangladeş’in başkenti Dakka, geçtiğimiz 10-19 Ocak tarihleri arasında, dünya Müslümanlarının hacdan sonraki en geniş katılımlı toplantısına ev sahipliği yaptı. Turag Nehri’nin k�
Türkiye Müslümanları olarak, bakışlarımız genellikle Ortadoğu coğrafyasına ve yakın çevremize odaklandığı için, uzak ülkelerde sürdürülen İslâmî çalışmalardan ve bireysel ö
Hakk’ın ulûhiyetini ve hakikatin büyüklüğünü beyan eden Ezan-ı Muhammedî, İslâm’ın şiarıdır. Bütün Müslümanların ortak sesidir. İdrakleri keskinleştiren ve şuur cilasıyla
Müslümanların tuhaf halleri. Bugünkü karmaşada bu insanların hallerini anlamada güçlük çekiyoruz. Uzun bir zaman önce Batı’dan gelen kavramlarla insanımız arasında bölünmeler ve ta
Emperyalizm kuşatmasının yoğun olduğu şu zamanda, emperyalizm tarafından oynanan oyunların alkışlayıcısı olma tuhaflığından kurtulmak gerekiyor. Birbirimizi yemek, hasım kesilmek ve d
Müslümanların bir "ümmet" olduklarını yeniden hatırlayarak, küreselliğe karşı yeni entelektüel imkanlar oluşturabileceklerini söylemeliyiz. Küreselleşmenin belirgin bir süreç ve bir