Osmanlı’nın son döneminin önemli gazetecilerinden ve Millî Mücadele karşıtı Ali Kemal, İngiliz eşinin ölümünden sonra parasızlıktan bakamadığı çocukları Osman ve Selma’yı İn
Usta yazar Dostoyevski’nin ‘Yeraltından Notlar’ adlı eserini incelemeden önce, onun yaşamına değinmek elzemdir. Çünkü, Yeraltından Notlar’da Dostoyevski, yaşamış olduğu hayatın
Türkiye’nin Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması mutabakatının ardından Akdeniz’de dengeler değişti. Bölge ülkeleri arasında uzun zamandan beri Türkiye’ye karşı
Şuur, belirlilik; sihrin, belirsizliğin çelişiğidir. Sihirde alicengiztuğrulvari el çabukluğu, göz boyama tarz iken, şuurda yön-demli olma, "-den, -a'ya" gitme esastır; kısaca yöntem.
Eğer bir insan, şiddet, baskı, yoksullaştırma, tecrit etme, hayattan uzaklaştırma, dışlama, horlama, damgalama ve ölümden korkmuyor ve her şeyi göze alıp la ilahe illallah diyorsa siz bu
Iraklılar, bir dış gücün himayesinde, halktan yalıtılmış bir şekilde, “yeşil bölgede” yürütülen siyasetin uygulayıcılarını, "vatan", "onur", "eşitlik" ve "bağımsızlık" gibi
Yeni Tip Denizaltı Projesi'nin ilk denizaltısı Pirireis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla yarın havuza çekilecek. Törende ayrıca 5'inci denizaltı Seydialireis'in ilk kaynağı yapı
Ahmet Hamdi Tanpınar ünlü Beş Şehir adlı eserinin “İstanbul” bölümünde, sonlara doğru şunları yazıyor: “Niçin geçmiş zaman bizi bir kuyu gibi çekiyor? Niçin Boğaz’dan ve İ
Bu ülke tarihinin bütünü, hele de 1920-1950 arası devre bütün netliğiyle aydınlığa kavuşturulmadan biz ülkece ve milletçe esenliğe çıkamayız. Zira sağlıklı teşhis ve tedavide bul
Çin komünist rejimi Doğu Türkistan Müslümanlarına uyguladığı zulümde sınır tanımıyor. Zaten kendisine ait olan “Çin işkencesi” tanımını egale edecek yeni psikolojik işkenceler
Günlük hayatta, bir kişinin, inançları ile eylemleri arasında tutarsızlık gözlendiğinde ve durum kendisine ifâde edildiğinde, verdiği yanıt hemen hemen aynıdır: “O başka, bu başka!
Aşırı sağcı kuruluşların Facebook sayfalarına sızan oluşum, eşgüdümlü paylaşımlarıyla 1 milyondan fazla kişiye ulaşıyor. Grubun hedefinde İlhan Ömer, Rashida Tlaib, Sadık Han ve
Gambiya’nın açtığı dava Uluslararası Adalet Divanı’nda görülmeye başlıyor. Arakanlı Müslümanlara karşı “soykırım” ve “etnik temizlik” suçları işlemekle itham edilen My
İnsanın insan olarak bir değer olmadığı, iliklerine kadar sömürüldüğü, tüketildiği bir anlayışın kurbanı. Kendisine ait bir gün vehmi yılda bir kez bir dalga gibi gelir geçer, ard
IMF’nin ve Dünya Bankası’nın tahakkümcü yapısı, BM Güvenlik Konseyi’ndeki vetocu 5 müstağni daimi üyenin keyfiliği, küresel adaletsizliğin uç noktalarıdır.