Modern dünyanın insana dayattığı zorluklar
Follow @dusuncemektebi2
Gerek eğlence merkezlerini, kafeleri, alışveriş merkezlerini dolduran gençler. Gençliğin ideali tüketim üzerine kurgulu. Çok para kazanma, rahat ve modern bir hayat yaşama. İdealsizlik, ülküsüzlük ve geleceksizlik gençliğin yeni hayat anlayışı. Bu, bohemlik ötesi bir durum. Gençliğin bir ideali olmayınca sorumsuzlukları da ağır basıyor. Yanı başında kıyamet kopsa ilgilenmeden çekip gidiyor.
Milâdî yeni bir yıla girdik. Modern dünya çılgınca eÄŸlendi. Dünya çok huzurlu, sakin, insanlar mutluymuÅŸ gibi. Sömürgenlerin bayramıdır bunlar. Dinî görünüm sadece bir gösterge. Aşırılıkların dinî bir ruhtan doÄŸduÄŸu söylenemez.
Hıristiyan dünyanın çeliÅŸkileri zaten temelden geliyor. Kilisede ÅŸaraba ekmek bandırılması alkole meÅŸruiyet kazandırıyor. Batı’nın en temel sorularının başında alkol geliyor. Alkol ile mayalanmış bir insanlık bu. Bu, sadece kendileriyle sınırlı kalsa diye düÅŸünülebilir, ne yazık ki öyle deÄŸil. Olumsuzluklar dalgalar hâlinde bütün insanlığı kaplıyor ve etkiliyor.
Ä°nsanlığın giderek bunalımda olduÄŸu bir gerçek. ModernliÄŸine konforuna raÄŸmen insanlık adına iyimser olunamıyor.
Türkiye özelinde bakıldığında -ki bizi Türkiye öncelikle ilgilendiriyor- insanı huzursuz eden bir durum var. Sadece kadın cinayetleri üzerinden olaylar gerçek anlamda tanımlanamaz, nedenleri de anlaşılamaz. Bu, alanı daraltır sadece.
Hırsızlıklar artık mesleki bir alan gibi.
Cinsel doyumsuzluklar, ihlaller çılgınlık boyutunda sınır tanımıyor.
Ä°nsanın insana güvenmediÄŸi bir ruh hâli var.
Toplu taşıma araçlarında ya da mekânlarda kuÅŸaklar arası ilgisizlik ve bencillik yoÄŸun. Ä°nsanın insana ilgisi giderek tükeniÅŸe doÄŸru gidiyor. Bazen bizi ürküten durumları yaşıyoruz.
Bir örnek olsun diye: Marmaray’da yoÄŸun bir saatte, yaÅŸlı bir bay ile bir bayan, ayakta bekliyor. Yanı başında beÅŸ kiÅŸilik genç bayan grubu var. Ä°çlerinden biri yaÅŸlı bayana yer verdi diye arkadaÅŸları onu gözleriyle âdeta yediler. Bir baÅŸka yaÅŸlı bu durumun farkına vardı, yer vereni tebrik etti. DiÄŸerleri tıp öÄŸrencileri olduklarını, yorgun olduklarını, yer vermek zorunluluklarının olmadığını anlatırken âdeta o yaÅŸlıları ezip geçtiler. Aralarında ÅŸen ÅŸakrak eÄŸlenmeye devam ettiler.
Genelde olumsuz davranışlar bilgisiz, cahil, gelenekten gelenlere atfediliyor ve toplum baskısı olarak da öne sürülüyor. Oysa bu modern gençler tıp öÄŸrencileri ve ukala, üstelik ilgisiz. Bunlar insan saÄŸlığı konusunda sorumluluk alacak kimseler. Tabiî bunu genele yayamayız ama bunlar örnek insanlar. Zaten örnekler hayatın içinde olan durumlar.
Gerek eÄŸlence merkezlerini, kafeleri, alışveriÅŸ merkezlerini dolduran gençler. GençliÄŸin ideali tüketim üzerine kurgulu. Çok para kazanma, rahat ve modern bir hayat yaÅŸama. Ä°dealsizlik, ülküsüzlük ve geleceksizlik gençliÄŸin yeni hayat anlayışı. Bu, bohemlik ötesi bir durum. GençliÄŸin bir ideali olmayınca sorumsuzlukları da ağır basıyor. Yanı başında kıyamet kopsa ilgilenmeden çekip gidiyor.
Sokak çocukları, dilenciler, göçmenler insanlığın acısı ve yarası. YaÅŸlılar hayatın gerçeÄŸi. YaÅŸlı bir emeklinin maaşının elinden kapılıp kaçılması insanî bir durum ile izah edilemez. Ä°nsanlık dışı bir durum.
Ä°nsan insanlığını yitiriyor. Var olma bilincinin çok uzağında. ÖÄŸrencilerin öÄŸretmenlerine, büyüklerine olan tutumları artık sınırdan öte bir davranış ve yaÅŸama biçimi. Absürtlük hayata egemen ve bundan da haz alınıyor.
Modern dünya insanı kaba ve yüzeysel olsa da bilgi sahibi ediyor. Ama insan olma bilincini yok ediyor. Silâh sektörünün yoÄŸunluÄŸu ve insan öldürme üzerine olan bir sanayinin ve sektörün varlığı nasıl izah edilecek. Kaldı ki bu, dünyanın en modern, en güçlü, en hümanist, en demokrat, en âdil, en geliÅŸmiÅŸ ülkeleri, yöneticileri ve milletleri tarafından yapılıyor!..
Dünyaya kötülükler ve olumsuzluklar pompalanırken, rol gereÄŸi; özgürlük, demokrasi ve eÅŸitlikten söz edilebiliyor.
Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Müslümanlar deÄŸerlerini yaÅŸamadıkça karanlık dalgalara kapılmaktan kendilerini kurtaramazlar. Ä°nsana insan olarak bakılmadıkça sorunlar asla giderilemez.
Müellif: Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Henüz yorum yapılmamış.