Dünya üzerinde bazı mekanlar insanlığın vardığı genel seviyeyi göstermesi bakımından özeldir. Kutsal (dokunulmaz) olarak da ifade edilen bu mekanlardan biri de Kudüs olmuştur. Kudüs'ü
Kendinin bilincinde olan ve kendini tanımlayabilen biricik varlık insandır. Ahsenitakvim ve eşrefimahlukat üzere yaratılmış olan insan, kul olarak, onu böyle yaratmış olan Yaradan’a şük
Müslüman insanın sorumluluk bilinci kendisine kimi kurallar ile belirlenmiştir. Bunlar kesin olmakla birlikte uygulama serbestisi var. Bu da aslında onun anlamını daha çok artırıyor ve sorum
Özellikle muhafazakâr coğrafyalarda açıkça LGBTkavramının ve beraberinde getirdiklerinin kabul edilmeyeceğinin bilincinde olan sözleşme yapıcılar, kadına karşı şiddet kılıfı ile se
Vicdan, kişiyi kendi davranışı hakkında yargılamaya sevk eder. Onun bu yargılamadan ne çıkaracağı ise kişinin bilinciyle bağlantılıdır…
Özellikle bizim gibi, tarihinin belli bir döneminde radikal bir kırılmaya maruz kalmış ülkede, sadece yitiğinin nerede olduğunun farkında bile olunmayan hallerde değil, bir de ne yitirdiği
Kulluk, yaratılanın, yaratıldığı hâl üzere olması demek ise, insan için akl etmek, kul olmaktır. Kul olmak ise ancak ve ancak kendini idrâk etme, kısaca, idrâk-i taayyün-i şahsî, yani
Fazlıoğlu ile "Nizamı âlem" idealinden, Türklerin yeni bir "medeniyet tasavvuru" üretme imkânına; oradan batılı bilincin anlam haritasına ve "korku kültürü"ne uzanan zevkli bir yolculuk
90’lı yılların başına gidelim ve bir an kendimizi sıradan bir SSCB vatandaşı yerine koyalım. Dünyanın neredeyse üçte birine hükmeden ve sonsuza dek hükmedecekmiş gibi duran imparator
Depremler insanın hayatla olan ilişkisine dair bilinçlerini de sarsıyor. Elbette sonuna kadar sebeplere sarılmak gerektiği bilincini yok etmeden, hatta onu daha da güçlendirerek, son kertede h
Almanya’nın Çin’e yönelik yaklaşımının AB’nin karşı karşıya olduğu bir ikilemi içeriyor. AB bir taraftan ABD ile Çin arasındaki rekabetin pasif izleyicisi ve mağduru olmamayı, A
Müslüman dünya genellikle ötekilerin yaptıkları birçok şeyin YANLIŞ ve KÖTÜ olduğunu konuşup duruyor.
Ramazan’ı yeme - içme ile ilişkisi sebebiyle bedeni bir “diyet mevsimi” olarak değil, asıl bir aylık “kişilik diyeti” zamanı olarak değerlendirmek gerekiyor.
İstanbul’daki camilere, “on bir ayın sultanı” Ramazan’a özel Osmanlı geleneği mahyaların asılmasına başlandı. Mahyaların bu yıl ki teması “Ramazan ve sorumluluk bilinci” olac
Müslüman insanın bilincinde, meydana gelebilecek her türlü zorluğa ve sıkıntıya karşı bir ön kabul vardır. Çünkü önceden umumi çerçevede uyarılmıştır: “Andolsun ki sizi biraz