Bugünkü müslüman toplum ve ahlak bilinci
Müslüman dünya genellikle ötekilerin yaptıkları birçok şeyin YANLIŞ ve KÖTÜ olduğunu konuşup duruyor.
Ama bu, kendi yaptıklarımızın doğru ve iyi olduğunun kanıtı değil ki!
Müslüman dünyanın her alanda DOÄžRU, Ä°YÄ° ve ÂDÄ°L olanın, tek seçilmesi gereken olduÄŸuna önce kendi toplumlarını inandırması ve bunu hayatın rutini haline getiresi gerekiyor. Ä°nsanlık vicdanı er veya geç bunu görecektir. Tabii ki doÄŸru ve iyi olan, baÅŸkası beÄŸensin diye yapılmaz; ama baÅŸkasına inat olsun diye de yapılmaz. Çünkü baÅŸkasına inat iÅŸ yapmak esas alındığında, baÅŸkasına inat olsun diye yanlış ve kötü olanı yapmak da mümkündür. DoÄŸru ve iyi, doÄŸru ve iyi olduÄŸu için; din, ahlak, akıl, insaniyet bize bunu buyurduÄŸu için yapılır. Ä°nsanlık âlemi görsün veya görmesin, bize düÅŸen her durumda doÄŸru, iyi ve âdil olanı yapmaktır. Yine de insanlık vicdanının bunu görmesi ÅŸundan dolayı önemlidir ki, bilhassa ulaşım, iletiÅŸim ve biliÅŸimin bu kadar küçülttüÄŸü küresel köy, ancak doÄŸru ve iyinin insanlık vicdanında daha geniÅŸ ve güçlü bir ÅŸekilde paylaşılıp yer etmesi sayesinde daha güvenli, daha huzurlu ve mutlu bir dünya olabilir.
Ä°nsanlık vicdanının ahlâken geliÅŸmesinin, bu suretle doÄŸru ve iyinin dünyada daha güçlü ve yaygın hale gelmesinin ne kadar önemli olduÄŸunu, George Floyd’un katledilmesi üzerine özgür dünyadaki protestolarda gördük, görüyoruz. Yanlışın ve kötünün karşısında ayaÄŸa kalkan, George Washington’un heykeli dâhil, kötünün ve zulmün kutsal sembolleri haline getirilmiÅŸ heykelleri yerlerde sürükleyen bu vicdan, dünyada ahlakın bekasının ve insanlığın “insanlık” olarak yaÅŸamasının güvencesidir.
Biz Müslümanlar, inancımız ve ahlak kültürümüz gereÄŸi bu protestolara aktif destek vermemiz gerekirken –böylesi insanlık meselelerinde hep yaptığımız gibi- kendimizi olayın dışında görme aymazlığını yine sürdürsek de insanlık vicdanının bir yerinde ahlakın yaÅŸamakta olduÄŸunu gösteren bu olaylar dünyanın geleceÄŸi için çok deÄŸerlidir. Akıl almaz boyutlara ulaÅŸmış, siyasi ve askerî alandan küresel ekonomiye kadar her tarafı tutmuÅŸ bulunan ÅŸu azmanlaÅŸmış modern teknik güç ve siyasi zihin karşısında direnebilecek ve –inanıyorum ki o gücü ve zihni yenecek- tek insanlık ümidi, doÄŸru, iyi ve âdil olanın arkasında duran bu evrensel insanlık vicdanıdır.
Yüce Kur’an ve Peygamber dilinin özündeki evrensel anlamı doÄŸru okursak Ä°slam’ın uzak hedefinin de böyle bir küresel insanlık vicdanı geliÅŸtirmek olduÄŸunu ve bize ÅŸartlar ne olursa olsun bu vicdan dünyasına katılmayı buyurduÄŸunu görürüz.
***
Fakat ÅŸimdilerde Müslüman toplumlarda iÅŸaretini göremediÄŸimiz bu yüksek ahlakı ve sorumluluÄŸu nasıl geliÅŸtireceÄŸiz? Eski dünya ÅŸartlarında Müslümanı dünyanın “selamet”inden sorumlu kılan bu ahlâkî bilinci vicdanlarımızda nasıl oluÅŸturacağız? Ve böylece insanlık vicdanıyla aynı ırmakta birleÅŸip, Ä°slam’ın arı duru rahmet suyu ile insanlık vicdanını nasıl daha da arıtıp besleyeceÄŸiz?
Zaman zaman yazılarımda böyle sorular sorup problemleri anlatarak bir yere kadar gelmekte; fakat orada en büyük problemimize, en sert kayaya –amiyane tabirle- toslamaktayım. O kaya, bizim toplumlarımız üzerindeki gücünü sürdürmekte olan ulemamızın zihin dünyasıdır. Çünkü deÄŸindiÄŸim insanlık meselesi dâhil, bütün sorunlar bilgiyle, toplumsal aydınlanmayla aşılır; onu da okumuÅŸlar yapar. Dünyanın bütün tarihine, bütün büyük sosyal deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸümlere bakınız, hepsinin arkasında bilgiyi, aydınlanmayı görürsünüz; bu enerjiyi de toplumlara âlimler, bilim insanları ve kurumları verir. Ä°ÅŸte bizim modern dönemdeki sorularımızın anası olan asıl sorunumuz buradadır.
Ümit kırıcı ama ifade etmek zorundayım ki, “MAARÄ°F DAVAMIZ” diyerek iki yüzyıldır konuÅŸmamıza raÄŸmen sosyal alanlarda, özellikle Müslüman dünyanın sıkıntısını çekiÄŸi bahsettiÄŸim konularda gidiÅŸimiz “BÄ°R Ä°LERÄ° Ä°KÄ° GERÄ°”dir. Bunun bizdeki sayısız örneklerinden olan ÅŸu haberin duyurduÄŸu ÅŸey, aklı başında bir toplumda bir baÅŸarı deÄŸil, bir facia olarak görülür: “Diyanet-Sen’in giriÅŸimleri sonucu Ä°LÄ°TAM kontenjanları yüzde yüz artırılarak 8150 olarak belirlendi.”
Mustafa ÇaÄŸrıcı / Karar
Henüz yorum yapılmamış.