Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisiyle 1998’de yapılan bir röportajda, “Şiir okumayı mı seviyorsunuz? Yoksa mesaj vermeyi mi?” sorusunu şöyle cevaplamıştı: “Aslında her �
Aslında fotoğrafta şaşılacak hiçbir şey olmamalı. Tam da birbirlerini bulmuş bir ikili, birbirine gayet de iyi yakışmışlar. Birinin diğerinden aşağı kalır bir yanı mı var? Birinin
İşin özü Allah’ı gereği gibi takdir etmek. Allah’ı gereği gibi takdir etmek onu tenzih etmekten başlar aslında. Tenzih, onu emekliye ayırmak, ona olumsuzlukları, benzemezliği atfetmek
Kentler insanlarla dolu. Evler kiracılarla dolu. Oteller konuklarla dolu. Trenler yolcularla dolu. Kafeler müşterilerle dolu. Geziler gezinenlerle dolu. Eskiden sorun olmayan hiçbir şey, artık n
Yazının başlığındaki hitab şekli, tek bir kişiyi muhatab almıyor. Bazıları böyle denilmesini zorlar bazan.. Üstelik, benim hâfızamda ayrı bir yeri var.
Narsisistik klon bütün dünyaya yayılırken, biz de hakkın gücüne değil, gücün hakkına inanmaya başlıyoruz. Ruhları ele geçiren bir istila karşısındayız ve elimizde savaşmak için k
Ermenistan Savunma Bakanlığından istifa eden General Movses Hakopyan, Ermenistan ordusunun Dağlık Karabağ’daki çatışmalar sırasında nükleer başlık takılabilen Rus yapımı İskender f
Tarih sahnesinde insanoğlunun belki de en büyük yetimleri olan Çingenelerin öyküsü asırlar evvel Hindistan'da başlıyordu…
Başını açanların meselesi aslında ebeveynlerinin kuşağının hazırlayamadığı bir pedagojinin, ilmihalin, fıkhın ve kamusal alan boşluğunun meselesidir.
Sezai Karakoç’ta gelenek eleştirisi, başlı başına bir bahis olarak ayrıca incelenmeye değerdir. “Ağaçlar ve Mezartaşları” yazısından kısa alıntılarla meramımızı anlatmaya ça
İlahî Kelâm’ın Sırları alt başlığıyla, Fikriyat Yayınları’nın ilk kitabı olarak okurlarıyla buluşturulan Letâifü’l-İşârât, ilk tercüme değil ama Demirli’nin eliyle eksi
Diyanet İşleri Başkanlığı Dinî Yayınlar Genel Müdürlüğünde Radyo ve Televizyon Daire Başkanı olarak görev yapan ve bir süredir de Diyanet Tv’de “Medya ve Din” adlı programı ha
Başlığı Charles Baudelaire’in aynı adlı şiirinden ödünç aldım. Ölümün, zenginlerin aksine yoksulları avuttuğunu, hem de ümitle yaşanan hayat için, güvenli bir son olabileceğini
İhsan Fazlıoğlu hocamızın İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bülteni’nde yayımlanan "Düşünmek, nedenlemektir" başlıklı söyleşisini istifadenize sunuyoruz.
"Bize verilen kabiliyetler aslında Allah’a giden yollardır; onların kıymetini bilelim, keşfedip geliştirelim."