Modern çağda insan uyuşmak istiyor. ‘Anestezi rejimleri’ insanları ıstıraba karşı duyarsızlaştırıyor ve insanın yaşadığı hayattan bir şeyler öğrenmesini güçleştiriyor. Roman
Öyle veya böyle, Libya’nın Türkiye’ye yakınlığı ve iki ülke arasında kurulan tarihsel bağlar, günlük siyasetin ucuz salvoları içinde kaybolmayı hak etmeyecek kadar derin ve köklü
Türkiye’nin Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması mutabakatının ardından Akdeniz’de dengeler değişti. Bölge ülkeleri arasında uzun zamandan beri Türkiye’ye karşı
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo
Gaziantep Bakırcılar Çarşısı'nın en yaşlı bakır ustası 80 yaşındaki Çarlı, 7 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini, elindeki çekiçle bakıra şekil vererek 73 yıldır sü
Milli devletlerin sahip oldukları toprak parçaları, dominant devletlerin kontrolünde yeni bir dünya sistemi içerisinde ulusun kendi çıkarı haricinde kullanılabilir mi? İşte bu sorular ulus
Kim derdi ki Türkçe bir eser bir başka bir dile çevrildi diye birileri tantana çıkaracak? Gazetelerde hep görmez miydik, filan şairimizin şiirinin, filan hikâyecimizin hikâyesinin, romanın
Yeni dünya düzeninin temelindeki tekno-milliyetçilik nedir? Milliyetçilikten farkı ne? Hangi koşullarda ortaya çıktı? Hangi ülke bu konuda neler yapıyor? Kimler avantajlı, kimler geride ka
Iraklılar, bir dış gücün himayesinde, halktan yalıtılmış bir şekilde, “yeşil bölgede” yürütülen siyasetin uygulayıcılarını, "vatan", "onur", "eşitlik" ve "bağımsızlık" gibi
Oyun bitince herkes bir yana dağılacak. Rüzgar yaprakları sürükleyecek. Yollar bomboş uzanıp gidecek. Sanki buralardan kimse geçmemiş. Kimse Mecnun, kimse Ferhat olmamış. Aşk yalanmış.
Türkiye’nin eşbaşkanlığında dün BM Cenevre Ofisinde düzenlenen Küresel Mülteci Forumu BM’nin Aralık 2018’de New York’ta kabul ettiği “Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat”
İslam karşısında duyulan korku, vehim, paranoya, öfke ve nefret tam da 18 ve 19’uncu yüzyılda Avrupa tiyatrolarında kullanılan “fantazmagorya” tekniğinin yarattığı etkiye benziyor.
“Çağdaş sanat” fevkalade berbat bir şey yapıyor. Üretimlerini medya vd. unsurlarla destekleyerek olmadık şekillerde bir PR başarısı elde ediyor ve çılgın bir pazar oluşturuyor. Yani
Zorlama te’viller yoluyla Kur’ân’dan insan evrimine müspet bir çıkarım yapmak veya ilk insanın dünyada yaratıldığını ve bu sûretle primatlardan evrildiğini iddiâ etmek, bizleri ma
Günlük hayatta bazen görüyoruz. Maruz kaldığımız da oluyor. Her türlü fenalığı yapıyor, insanların hayatı ve haysiyetiyle oynuyor, fakat zerre bedel ödemeden, hiçbir şey olmamış g