Özel / Analiz Haber
Mehmet Beyhan: Trump’ı Ciddiye Almalı mıyız?
![](resimler/detay/198160.jpg?1739348555)
Trump, Netanyahu’yu 20 Ocak’ta kabulü sırasında ‘’Gazze’yi devralacağız’’ açıklamasıyla bölgeyi yeni bir ateÅŸin içine attı. Trump’ın açıklamalarından sonra, Ä°srail, hemen yardım dağıtımını engelleyerek, ateÅŸkes ÅŸartlarını ihlal etti. Zaten Netenyahu, dünyanın en güvenilmez bir figürüydü böyle olacağını bekliyorduk.
Hâlbuki bir ülkenin maddi varlığı kadar, devleti yönetenlerin becerisi de o ülkenin etkisini azaltır veya güçlü yapar. LiderliÄŸin vizyonu, temel hukuk kurallarına baÄŸlılığı, ikna gücü ve diplomatik yeteneÄŸinin bir araya gelmesiyle ülkenin etkisi artabilir. Ancak Trump’ın açıklamaları, ABD’nin dünya siyasetindeki etkisini azaltacağını gösteriyor.
Zira Gazze ile ilgili açıklamaları, Ä°srail’in dışında tüm dünyada büyük bir tepkiye neden olmuÅŸtur. Uluslararası hukuku hiçe sayarak, saldırgan bir tutum, küresel çapta Amerika’yı yalnızlaÅŸtıracaktır. Hatta bu tutum, Amerikan liderliÄŸindeki dünya düzenin meÅŸruiyetinin daha da sorgulanmasına neden olacaktır.
DüÅŸünün ki Trump, Grönland’ı istiyorum, Kanada Amerika’nın 51. Eyaleti olması lazım, Panama’yı bize vereceksin, Gazze’yi emlak yeri yapacağım diyor. Trump bu yaklaşımla ABD’yi tüm dünyada barış ve güvenliÄŸi tehdit eden bir ülke hâline getirir. Hâlbuki bir ülke ne kadar güçlü olursa olsun, dünyadaki gücü, diÄŸer ülkelerle kurduÄŸu iÅŸ birliÄŸi kadardır.
Trump’ın tutarsız açıklamaları ve ani kararların sosyal medya üzerinden duyurulması, uluslararası arenada ABD’yi güvenilmez bir ülke hâline getirmiÅŸtir. Bu da tüm dünyada büyük bir endiÅŸeye ve diplomatik belirsizliklere yol açmaktadır.
Bütün bu geliÅŸmeler, bana sanki dünya Trump ile imtihan edildiÄŸini hissettirmektedir. Ä°mtihanı kazanmanın yolu, barış ve adalet için birlikte çalışmaktır. Zira tarih, coÄŸrafya üzerindeki güç mücadelelerinin özetidir. Gelecek belirsizliklerle dolu olsa da devamlı adaletten yana olanların lehine sonuçlandığını tarih ve coÄŸrafya ÅŸahit olmuÅŸtur.
Peki, ya Müslüman ülkelere ne demeli?
Müslüman ülkeler, iki milyarı aÅŸkın nüfusu ve geniÅŸ bir alana yayılan toprakları ve sahip oldukları enerji kaynakları ile muazzam bir potansiyele sahiptirler. Bütün bu potansiyellere raÄŸmen bugün Müslümanlar top yekûn büyük bir acı yaÅŸamaktadır.
Hâlbuki bütün bu acılara son verecek anahtar kendi elindedir. Bunun için önce yapılması gereken, basit ama son derece önemli iki ÅŸey vardır. Birincisi, sahip oldukları bu muazzam potansiyelin farkına varmaktır. Zira önce her fert bizzat kendisinin, sonra içinde var olduÄŸu toplumun, sonra zaman ve mekânın farkında olması gerekir.
Ä°kincisi, bu ülkeler tarihi kırgınlıkları, bir tarafa bırakarak her alanda birlikte hareket etmeleri lazımdır. ‘’OrtadoÄŸu’’, Balkanlar ve “Orta Asya” ancak böyle bir birlikle barış ve refaha kavuÅŸur. Bu aynı zamanda dünya barışına da ciddi katkı saÄŸlayacaktır.
Toparlayacak olursak: Türk medyasında Trump’ın açıklamalarını ciddiye almayan bazı yorumlar görüyorum. EÄŸer Trump, sade bir Amerikan vatandaşı olsaydı, evet açıklamalarını kimse ciddiye almazdı. Ancak Trump, dünyanın hâlâ en büyük askeri gücünü elinde tutan ülkenin BaÅŸkanıdır. Bu gerçeÄŸi unutmamalıyız. Onun için, açıklamaları ciddiye almalıyız ve ona göre tedbir geliÅŸtirmeliyiz diye düÅŸünüyorum.
Henüz yorum yapılmamış.