Mehmet Beyhan: İnsanlığın Sessiz Çığlığı

Bugün insanlık ailesi olarak dünya çapında düÅŸünce sistemleri derin bir kriz yaÅŸamaktadır. Böyle dönemlerde ister kavramsal isterse maddi düzeyde olsun sahip olduÄŸunuz hiçbir ÅŸeyin anlamı kalmıyor. Bu bakımdan sadece düÅŸünce krizi deÄŸil, aynı zamanda bir anlam krizi de yaÅŸanmaktadır.

BilindiÄŸi gibi düÅŸünce, kalbin veya zihnin dışına çıkıp, dış dünyayla iliÅŸki kurduÄŸu ve gerçeÄŸin bilincine vardığı bir süreçtir. Ä°nsan, sahip olduÄŸu maddi imkânların verdiÄŸi gücün tahakkümüne karşı kendisini ancak düÅŸünce ile koruyabilir. Aksi hâlde sahip olduÄŸu güç, yavaÅŸ yavaÅŸ ona tahakküm etmeye baÅŸlar.

Amerika baÅŸta olmak üzere dünya çapında gücü elinde tutan diÄŸer tüm devletler, böyle deÄŸil midir? Ä°ster Avrupa’ya ister Rusya’ya isterse Çin’e bakın bu temel gerçeÄŸi görürsünüz. EÄŸer bir topluma düÅŸüncenin yerine güç tahakküm etmeye baÅŸladıysa o toplum artık derin bir kriz sürecine girmiÅŸ demektir. Unutulmamalıdır ki düÅŸünce krizi ekonomik krizden daha tehlikelidir.

Çünkü ekonomik kriz, insanların refahıyla ilgilidir ve somut verilere dayanır. Ekonomistler bir araya gelir somut verilere bakarak çözümler üretebilir. Ancak düÅŸünce krizi, kötü bir virüsün sessizce bedene yayıldığı gibi, insanın ruhsal veya zihinsel yapısını iÅŸlevsiz hâle getirir.

Bugün batı dünyasının desteÄŸiyle Ä°srail’in Filistin’de iÅŸlediÄŸi vahÅŸetin, düÅŸünceyle, anlamla, izah edilebilir bir tarafı var mıdır? Peki, Ä°srail’in iÅŸlediÄŸi vahÅŸette karşı sessiz kalan Çin ve Rusya, anlamlı bir tutum ortaya koydular mı? YaÅŸanan bunca vahÅŸette raÄŸmen ‘’Ä°brahim anlaÅŸmalarından’’ hâlâ çekilmeyen Arap liderlerinin, tavırlarının bir izahı ve anlamı var mıdır?

Bu bakımdan eÄŸer düÅŸünce ve anlam krizine bir çözüm bulunamazsa, bu ateÅŸ bugün Filistin’i yarın tüm insanlığı yakacaktır. Filistin’de yaÅŸanan dram insanlığın anlam ve düÅŸünce krizinin sonucudur. Tolstoy’un dediÄŸi gibi ‘’baÅŸkasının acısını yüreÄŸinde hissetmeyen insan olabilir mi?’’

DüÅŸünce ve anlam krizi, insanı, insan olmaktan çıkarır, adeta bir makineye dönüÅŸtürür. Bu insanlığın geleceÄŸi için en büyük bir tehdittir. Ancak dünyadaki tartışmaları izliyorum, güç sahibi elitler, sanki hiç böyle bir tehdit yokmuÅŸ gibi davranıyor. Sözde çevre kirliliÄŸine karşı gösterdikleri duyarlılığı ruhsal ve zihinsel kirliliÄŸe karşı göstermiyorlar.

Hâlbuki zihinsel ve ruhsal kirlilik, derin düÅŸünme yeteneklerini yok eder. Farklı kültürlere veya ülkelere sahip olsak bile, insanlıkta ve insani deÄŸerlerde hepimiz ortağız. Zira ortak bir gezegende yaşıyoruz ve karşılıklı iliÅŸkilere sahibiz.

Bugünkü dünya sisteminin çarkları, sadece güçlüler için dönüyor. Bunun en somut örneÄŸi, Filistin’de devam eden Ä°srail vahÅŸetidir. Putin’e karşı iÅŸleyen adalet, neden Ä°srail’e karşı iÅŸlemiyor? Elitlerin çıkarı için konuÅŸan ve yazanlar bunları hiç sorgulamıyor. Oysa bunların sorgulanması gerekir. Sokrates’in dediÄŸi gibi ‘’sorgulanmayan hayat yaÅŸanmaya deÄŸmez’’

Ancak bugün dünya sisteminde yaÅŸanan çifte standartlar, adaletsizlikler vicdan sahibi yüreklerde sessiz çığlıklara neden olmaktadır. Bunun somut örneklerini dünyanın farklı coÄŸrafyalarında izliyoruz. Bunlar umut verici geliÅŸmelerdir. Zira gelecek belirsizliklerle dolu olsa da adalet için sessiz çığlık atanlardan yana ÅŸekillenecektir. Bu bakımdan yeise kapılmadan, her alanda çok çalışmak gerekir.