Sosyal Medya

Anadilde ezandan Arapça İstiklal Marşı'na kopan tantana

Kim derdi ki Türkçe bir eser bir başka bir dile çevrildi diye birileri tantana çıkaracak? Gazetelerde hep görmez miydik, filan şairimizin şiirinin, filan hikâyecimizin hikâyesinin, romanının; feşmekan mütefekkirimizin kitabının diğer dünya dillerine çevrilme haberlerini. Bu haberler hep olumlu bir muhteva taşımaz mıydı? İşte bize ait bir yazarın değerli eseri dünya dillerine mal oluyor diye sevinmez miydik?



Peki nedir Ä°stiklâl Marşı’nın Arapçaya çevrilmesinden duyulan dehÅŸet? Evet “dehÅŸet”, bundan baÅŸka kelime bulamadım. Bu tepki sırf dehÅŸet uyandırmak için ortaya konulmuÅŸtur. Bugün dehÅŸet yerine “terör” dediÄŸimizi de hatırlatalım. Evet, millet böyle bir korku ile terörize edilmek isteniyor, dehÅŸete düÅŸürülmek hedefleniyor!
 
Ä°stiklâl Marşı Arapçaya çevrileli çok olmuÅŸtur. BaÅŸka dillere çevrildi mi bilmiyorum. Muhakkak bazı dillere çevrilmiÅŸtir, bizim yapmamız gereken Ä°stiklâl Marşı’nın bütün dünya dillerine çevrilmesini saÄŸlamaktır, hatta o dillerde seslendirilmesi de düÅŸünülmelidir.
 
Ä°stiklâl Marşı sıradan bir marÅŸ deÄŸil. Bugün yeryüzünde iki yüze yakın “devlet” olarak nitelenen organizasyon mevcut. Bunların içinde çeÅŸitli yönleriyle öne çıkan devletler var. Ekonomisiyle, ilmiyle, tekniÄŸiyle vs. Bu öne çıkan devletlerin önemli bir kısmı, bayraklarıyla ve marÅŸlarıyla da öne çıkarlar.
 
Bunlar köklü devletlerdir. Bayrakları tarih içinde oluÅŸmuÅŸtur. MarÅŸları tarihin mahsulüdür. Ä°ÅŸte Türkiye bu devletlerdendir.
 
Türkiye Cumhuriyeti doksanlı yaÅŸlardadır da bayrağı yüzlerce yıllıktır; hadi bakalım neden böyle olduÄŸunu açıklayın!
 
EÄŸer bayrak devletin sembolü ise, Cumhuriyet yeni bir devlet deÄŸildir. Devletin idare ÅŸekli deÄŸiÅŸmiÅŸtir, fakat milleti, vatanı, dili, bayrağı deÄŸiÅŸmemiÅŸtir. Osmanlı anayasasında devlet dili Türkçe idi, Cumhuriyet anayasasında da öyledir. Peki, Ä°stiklâl Marşı için “Cumhuriyet marşı” diyebilir miyiz? Ä°stiklâl Marşı Cumhuriyet’ten önce marşımızdı, Cumhuriyet’ten sonra da marşımız olmaya devam etti. Ä°yi ki de öyle oldu.
 
Bu marÅŸ bizim tarihimizin sancılı bir döneminde yazılmıştır. Åžairi ısrar üzerine bir vazife telakki ederek Ä°stiklâl Marşını yazmıştır. Ä°ki asırdır vuruÅŸa vuruÅŸa çekilen bir milletin marşıdır bu. Bu millet ki kendisi için savaÅŸtığı kadar kıtalar aÅŸan büyük bir topluluk için mücadele etmiÅŸtir. Ä°ÅŸte Ä°stiklâl Marşı’nın TBMM’de kabul edildiÄŸi gün, Meclis’in kendi bütçesinden bastırdığı Hakimiyet-i Milliye gazetesinin baÅŸyazısının baÅŸlığı: “Ankara’da bir Ä°slâm kongresi.”
 
Yazı Matbuat Müdürü Hüseyin Ragıp’ın imzasıyla yayınlanmıştır ama Mustafa Kemal PaÅŸa’nın dikte ettiÄŸi bir metindir. Ve bu yazı ÅŸu cümle ile sona erer:
 
“Mısır’ın, Cezayir’in, Trablus’un, Tunus’un, Hind’in, Afgan’ın, Azerbaycan’ın, Suriye ve Irak’ın Müslüman murahhasları (temsilcileri) Ä°slâm kıyamının (ayaklanmasının) karargâh-ı umumisi (genel karargâhı) olan Ankara’da toplandıkları vakit bu arzuyu mütehiden (birlik olarak) ve kuvvetle söyleyecekler ve salib (haçlı) ve sermaye istilâsına karşı en kahhar (kahredici) mukavemet (direniÅŸ) azmini ilân edecekler.”
 
Mehmed Âkif’in ÅŸiirinde bu azmin kuvvetle ifade edildiÄŸini görmek zor deÄŸil. Ankara’daki mücadele sınırları geniÅŸ bir mücadeledir. Mehmed Âkif’in marşı iÅŸte böyle bir zamanda yazılmıştır ve ÅŸair, bu millî marÅŸda elbette bizim muhtevamızı esas almıştır. Fakat bu muhteva sınırları aÅŸan güçlü bir muhtevadır.
 
Ali Ulvi Kurucu, Mısır’da Hasanü’l-Benna’ya Ä°stiklâl Marşı’ndan bahseder. “Ezan bizim milli marşımıza girmiÅŸtir” der. Sonra ÅŸu kıt’ayı okur, Arapçaya çevirirler:
 
Ruhumun senden Ä°lâhî ÅŸudur ancak emeli
 
DeÄŸmesin mabedimin göÄŸsüne nâmahrem eli;
 
Bu ezanlar ki ÅŸehadetleri dinin temeli
 
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
 
Benna, “bir millî marÅŸa ezanı, ibadeti, mâbedi koymak çok mânalı, çok güzel” der.
 
Ä°stiklâl Marşı, birçok ülke marşı gibi uydurma vatanlar, sentetik uluslar, kifayetsiz liderlere övgü için yazılmış bir marÅŸ deÄŸildir. O güçlü bir iman ve esaslı fikrin ifadesidir. Nasıl bayrağımız bizi aÅŸar ÅŸekilde bir Müslümanlık timsali ise, Ä°stiklâl Marşı da öyledir. Bu yüzden o bütün Müslüman toplumların benimseyebileceÄŸi bir metindir. O yüzden de öncelikle Müslüman toplumların dillerine çevrilmelidir.
 
Gelelim meselenin esasına…Bir zamanlar ezan TürkçeleÅŸtirilerek okutuldu. Millet bunu benimsemedi. Ä°lk serbest seçimden sonra asli ÅŸekliyle okunmaya baÅŸlandı. Åžimdi Türkçe ezancılar bir rövanÅŸ olarak Arapça Ä°stiklâl Marşı’ndan nemalanmak istiyor olmasınlar?
 
 
 
Müellif: Mehmet DoÄŸan / Kaynak: Karar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.