Tarihin görünmez gölgesiyim ben, öldüğümde gazetelere haber olmam. Geniş kitlenin meçhulüyüm belki ama haysiyetimle ‘varlığın kökleri’ne değerim. Benim haysiyetimi yok sayan her ki
Soldan gelenlerin bir kısmı, İslamcı diğer kısmı ise ulusalcı oldu. Ulusalcı olanlar İslamcılarla savaşı şiar edindiler. İslamcılar da kendilerini ister istemez eski silah arkadaşlar�
Bizim sokakta otuz yıldır tanıdığım bir kâğıt hamalı var. Şehrin kıyısına kurduğu gecekondu artık oradaki semtin ortasında kalmış. Kat karşılığı verdiği arsadan birkaç daire
“Hadi canım”, diyorsan, geceye bir bak istersen. Mealen, “Onlar için (kudretimize) bir delil de gecedir. Ondan gündüzü soyup alırız.” (Yasin, 37) diyen ayetin nuruyla bak.
Mustafa Kemal Atatürk: Hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. İşte görüyorsunuz, ordular yönettim, meclisler yönettim, savaşlar yaptım, kazandım; ama bir kadını yönetemiyo
Hayatın nabzı hızlı atıyor. Dolayısıyla ‘zamanın ruhu’nu hız tayin ediyor desek yerinde olur. Nedir bu? İleride olmak, birinci olmak, erişilemez olmak, yükselmek, yücelmek mi acaba?
Kur’an’da da, “Siz insanlara gerçek iyilik, erdem ve dindarlığı tavsiye ederken kendinizi unutuyor, bundan muaf olduğunuzu sanıyorsunuz, öyle mi?” (Bakara 2/44) buyrulurken tam da dinda
Hadis profesörü ve düşünce insanı Mustafa Ertürk’ün Sünnet’in Güncelleştirilmesi – Nebevî Sünnetin Dinamizmi: Tecdid ve Sünnet İhdası başlıklı önemli kitabını yeni okuyabil
Evet biliyorum, hayvanların yerine de, insanların yerine de artık âletler geçiyor. Genetik mühendisliği aldı başını gidiyor. Çok geçmez o çizgi filmlerde, bilim-kurgularda gördüğümü
Lokantaların kapısında ilk duyulan sestir o. Tezgah arkasında bekleyen ustanın gözleriyle yakaladığı müşteriyi içeri çekmek için tebessümlü bir çehreyle yaptığı ilk hamle: Buyrun E
Din, en genel anlamıyla başlangıç (mebde) ile dönüş (mead) arasında (beyne-hümâ) yürünülen yol demektir ve bu yolu kat eden her insan (bu nedenle insana arada-olan denmiştir) bu anlamıy
Arabayı sağa çekip durdu. Yanındaki kadın “Niye durdun?” diye sordu. Başını çevirmeden “Duymuyor musun salâ veriliyor” dedi. Kadın şaşkın “Salâ da ne demek?” Bu defa başın
Sözün kıymetinin beş paralık olduğu şu zaman diliminde konuşmak yerine susmanın, görünür olmak yerine ortalıktan kaybolmanın en azından kendi ruh sağlığımız için çok isabetli bir
Mahalledeki herkes Duman Adamlar’ın ağına düşmeye başlamıştı, Beppo ile Gigi bile. Tek pes etmeyen Momo’ydu, çünkü zamanın “yaşamın kendisi olduğunu” kavramıştı ve “yaşam