Atatürk'ün hata gördüğü evliliği ve Fikriye Hanım'ın trajedisi
Follow @dusuncemektebi2
Mustafa Kemal Atatürk: Hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. İşte görüyorsunuz, ordular yönettim, meclisler yönettim, savaşlar yaptım, kazandım; ama bir kadını yönetemiyorum
Fikrîye Hanım’ın elim trajedisi Mustafa Kemal’in hayatında büyük bir sarsıntıya sebep olmuÅŸtu; fakat Latife Hanım ile olan evliliÄŸini korumak ve o trajediyi geride bırakmak istiyordu.
PaÅŸa’nın yaveri Salih Bozok’un aktardığına göre, Mustafa Kemal Atatürk o sabah kendisini biraz toparlamış bahçede yeni yavrulamış köpekleri tebessümle izleyip avunuyordu.
Hadiseden en az kendisi kadar etkilenen eÅŸi Latife Hanım’ı yanına çağırarak onun da biraz sükûn bulması için seslendi; fakat PaÅŸa’nın dalgınlıkla yaptığı hata, evliliÄŸinin bir daha düzelmeyecek ÅŸekilde uçurumdan aÅŸağı yuvarlanmasına sebep oldu.
O sabah Mustafa Kemal PaÅŸa, eÅŸi Latife Hanım’a seslenirken aÄŸzından Latife yerine Fikrîye ismi çıkıvermiÅŸti.
Yaver Bozok bu olayı ÅŸöyle nakledecekti;
Bu, yatak odalarının ayrılmasına kadar varan kavga nedeni oldu. Bununla da sonuçlanmadı, Latife bir telgraf çekerek anne ve babasını Ankara’ya çağırdı.
(Latife ve Fikrîye: Ä°ki AÅŸk Arasında Atatürk – Ä°smet BozdoÄŸan)
Fikriye’nin trajedisi ve PaÅŸa’nın bu bir anlık hatası Latife Hanım’ın PaÅŸa’ya olan hışmını iyiden iyiye artırmıştı.
PaÅŸa’nın, Kılıç Ali ile oturduÄŸu bir akÅŸam gecenin uzamasına öfkelenen Latife Hanım PaÅŸa’ya dönerek;
“Kemal, kalkıyor muyuz?” diye sordu.
Latife Hanım’a kulak asmadan PaÅŸa’nın konuÅŸmaya devam etmesi üzerine Latife Hanım hışımla üst kata çıkarak topuklu ayakkabılarıyla, PaÅŸa’nın bulunduÄŸu salonun üst katında, Yaver Bozok’un ifadesiyle ‘Topuk Senfonisi’ne baÅŸladı.
Latife Hanım PaÅŸa’nın sohbetini bölmek ve onu da yukarı getirmek için ayaklarını yere üst üste vurarak büyük bir gürültüye sebep oluyordu.
Kılıç Ali (soldan ikinci), Salih Bozok (en saÄŸda) ve Mustafa Kemal Atatürk
Bunun üzerine PaÅŸa, Kılıç Ali’ye dönerek ÅŸunları söyledi;
Hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. Ä°ÅŸte görüyorsunuz, ordular yönettim, meclisler yönettim, savaÅŸlar yaptım, kazandım; ama bir kadını yönetemiyorum.
(Latife ve Fikrîye: Ä°ki AÅŸk Arasında Atatürk – Ä°smet BozdoÄŸan)
YaÅŸanan tüm gerilimlerden sonra 25 AÄŸustos 1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti CumhurbaÅŸkanı Mustafa Kemal Atatürk, eÅŸi Latife Hanım’dan resmen boÅŸandı.
Bu evlilik yaklaşık 2 yıl 6 ay 4 gün sürdü. PaÅŸa, bu olaydan sonra bir daha hiç kimseyle evlenmedi.
Lakin bu evliliÄŸin sonrası da öncesi de elim olaylar ve trajedilerle doluydu.
Süreci daha iyi anlamamız için ÅŸeridi biraz daha geriye sarmamız gerekecek.
Çankaya’nın ilk hanımefendisi: Fikrîye
Mustafa Kemal PaÅŸa’nın Ankara yıllarında hayatına dahil olan ilk kadın Fikriye Hanım oldu.
Fikriye, Zübeyde Hanım’ın ikinci eÅŸinin yeÄŸeni, yani PaÅŸa’nın uzaktan bir akrabasıydı.
Çocukluk yıllarında Mustafa Kemal ile akraba iliÅŸkisi bulunan Fikriye’nin Mustafa Kemal’e büyük bir hayranlığı vardı; fakat PaÅŸa’nın annesi ve kız kardeÅŸi; Fikriye ve PaÅŸa’nın arasındaki iliÅŸkinin duygusal bir münasebete dönüÅŸmesine asla izin vermedi.
Bu durum bilhassa Fikriye ile Mustafa Kemal’in kız kardeÅŸi Makbule Atadan arasında ÅŸiddetli kavgaların yaÅŸanmasına sebep oluyordu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kız kardeÅŸi Makbule Hanım (Atadan)
Fikriye sonraları Mısırlı bir zengin ile evlenmiÅŸ; fakat onun hareminde olmayı gururuna yediremeyerek Ä°stanbul’a dönmüÅŸ bir duldu. (Atatürk’ün Hayatındaki Kadınlar – Altan Deliorman)
Mustafa Kemal’in eski dostlarından Mithat Bey, Mustafa Kemal’in Ankara’daki günlerde PaÅŸa’nın evinde bir kadının olması gerekliliÄŸini PaÅŸa’ya açtıktan sonra Fikriye Hanım’ın Ä°stanbul’dan Ankara’ya getirilmesini tavsiye etti.
Fikriye Hanım
Atatürk, çocukluÄŸundan beri tanıdığı Fikriye’nin Ankara’ya gelmesi teklifini olumlu yaklaÅŸarak kabul
etti. Fikriye, bunun üzerine Ankara’ya getirildi.
Kısa sürede Çankaya’daki herkesin sevgi ve sempatisini kazanan Fikriye, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın ÅŸahsi hayatının düzene girmesine vesile oldu.
Kendini her ÅŸeyiyle Mustafa Kemal Atatürk’e adayan Fikriye Hanım, bir gün PaÅŸa’nın kendisiyle evlenmesi hayalleri içinde oldukça saadetli günler yaşıyordu.
Ä°zmir alev alev yanarken asıl ateÅŸ Latife Hanım’ın kalbine düÅŸmüÅŸtü
Mustafa Kemal PaÅŸa, Ä°zmir’e girdiÄŸinde UÅŸakizadeler’in konağında kaldı ve bu süreçte ailenin Avrupa tahsilli genç kızları Latife Hanım kendilerine refakat etti.
Latife henüz yirmili yaÅŸlarında kumral saçlı, ela gözlü, orta boylu ve yuvarlak yüzlü bir kızdı.
Latife Hanım / Fotoğraf: Wikipedia
EÄŸitimi Mustafa Kemal PaÅŸa’yı etkilerken PaÅŸa’nın da heybeti Latife Hanım’ın gönlünü yangın yerine çevirmiÅŸti ve bunlar yaÅŸanırken Ä°zmir alev alev yanıyordu.
Mustafa Kemal yanan evler arasında Latife Hanım’ın ailesinin konakları da olduÄŸunu öÄŸrenince üzüntülerini bildirmiÅŸti.
Latife ise PaÅŸa’ya cevaben;
Neyimiz var, neyimiz yoksa isterse yansın PaÅŸam! Bütün Ä°zmir yansın! Karış karış yansın isterse… Sizin buyruÄŸunuzda yeni bir Ä°zmir yaratırız! Yeter ki siz başımızda olun. Yeter ki size bir ÅŸey olmasın.
(Latife ve Fikrîye: Ä°ki AÅŸk Arasında Atatürk - Ä°smet BozdoÄŸan)
Mustafa Kemal PaÅŸa ile Latife Hanım arasındaki yakınlaÅŸmaya tanık olan Yaver Bozok’un ise aklı Fikriye Hanım’daydı.
Her ne kadar herkes Latife Hanım’ı PaÅŸa’ya daha çok yakıştırsa da Fikriye Hanım’ın PaÅŸa’yı daha çok hakkettiÄŸine dair hiç kimsenin bir kuÅŸkusu yoktu.
Mustafa Kemal ise annesi ve ablasının Fikriye Hanım’a olan muhalefetini iyi bildiÄŸinden böyle bir evliliÄŸi aklından dahi geçirmiyordu; fakat Latife ile evlenmek konusuna da sıcak bakmıyordu.
Bir gün ansızın Ä°zmir’den ayrılma kararı alan PaÅŸa bu durumu Latife Hanım’a bildirmek dahi istemedi; ama Latife’nin bunu öÄŸrenmesi üzerine bir bölük askerini Latife Hanım’ın evinde bıraktı.
Bu Latife Hanım’ı tamamen aklından silip atmadığı ve geri geleceÄŸinin bir iÅŸaretiydi; ama PaÅŸa Ankara’ya döndükten sonra Latife Hanım ile mektuplaÅŸmamış kendisine gelen sayısız mektubu yalnızca Yaver Bozok’a gönderttiÄŸi kısa telgraflarla cevaplamakla yetinmiÅŸti.
Mustafa Kemal, Ankara’ya döndüÄŸünde ilk iÅŸ olarak ciÄŸerlerinden hasta olan Fikriye Hanım’ın Avrupa’ya gönderilmesini talep etti.
Zaten Latife’nin ismini gazetelerde duyan Fikriye PaÅŸa’nın bu telkinleri karşısında iyice kıskançlık krizlerine girmiÅŸ; fakat Ankara’dan Almanya’ya tedaviye gitmeyi çaresizce kabul etmiÅŸti.
Latife ismi Zübeyde Hanım’ın kulaklarına da fısıldanmıştı
Fikriye, gitmeden kısa bir süre önce birkaç kez kriz çıkartmaya çalışmışsa da bunda baÅŸarılı olamamıştı.
Çaresiz ve sessiz bir ÅŸekilde Ankara’yı terk etmiÅŸti, kendisini uÄŸurlamaya yalnızca Halide Edip Adıvar gelmiÅŸti.
Fikriye Ankara’yı terk ettiÄŸi sıralarda Mustafa Kemal PaÅŸa, Latife Hanım ile evlenme fikrini zihninde iyice olgunlaÅŸtırmıştı.
Bu düÅŸünceler bir ÅŸekilde Zübeyde Hanım’ın kulağına da çalınmıştı.
KurtuluÅŸ Savaşı’nın henüz başında Ä°stanbul Hükümeti tarafından Mustafa Kemal’e çıkartılan idam kararı sonrası PaÅŸa’nın yaverini karşısında gören Zübeyde Hanım, oÄŸlu Kemal’in idam edildiÄŸi zannına kapılarak geçirdiÄŸi inme sonrası bir türlü toparlanamamıştı; fakat Latife Hanım ismini duyan yaÅŸlı ve hasta anne biranda canlanmış hayatındaki son arzusunu gerçekleÅŸtirmek için harekete geçmiÅŸti.
Zübeyde Hanım Ä°zmir’e gitmek istediÄŸini oÄŸluna bildirdi, PaÅŸa’nın tüm muhalefetine raÄŸmen Ä°zmir’e gitmeyi aklına koyan Zübeyde Hanım, Mustafa Kemal PaÅŸa’yı ikna etmeyi baÅŸardı.
Atatürk'ün Yaveri Salih Bozok / FotoÄŸraf: Wikipedia
Öyle ki PaÅŸa, annesini uÄŸurlamadan önce ona eÅŸlik edecek Yaveri Bozok’a eÄŸer annesi yolda ölürse yakınsa Ankara’ya getirmeleri; deÄŸillerse sonrasında ziyaret edebilecekleri bir yere defnetmelerini rica etti.
Oysa yolculuÄŸa hazırlanan Zübeyde Hanım adeta yeniden gençleÅŸmiÅŸti.
Yolda Yaver Salih Bozok’a dönerek, Ä°zmir yolculuÄŸunun asıl amacını Rumeli aÄŸzıyla ÅŸöyle açıklamıştı;
Vardır bir Lütfiye Ä°zmir’de. Benim oÄŸlum beÄŸenmiÅŸ o kızcağızı… Alıp kendine karı yapacak… Gidip bakayım nasıl bir kızdır, oÄŸluma yakışır mı yakışmaz mı?
…
Görür müsün sen benim Mustafa PaÅŸa’mı… Bırakmıştır bir Fikriye, tutturmuÅŸ bir Lütfiye.. Sever mi bu Lütfiye benim oÄŸlui, sen süyle Salih oÄŸlum?
(Latife ve Fikrîye: Ä°ki AÅŸk Arasında Atatürk – Ä°smet BozdoÄŸan)
Zübeyde Hanım Ä°zmir’e vardığında Latife Hanım tarafından oldukça hoÅŸ karşılanmış, hiçbir ÅŸeyde kusur olmamasına büyük özen gösterilmiÅŸti; fakat Yaver Bozok’un anlattığına göre bu evlilik Zübeyde Hanım’ın içine sinmemiÅŸti.
Zübeyde Hanım / FotoÄŸraf: Wikipedia
Ona göre Latife onun Kemal’ini deÄŸil, BaÅŸkomutan Mustafa Kemal PaÅŸa’yı seviyordu
.
Yani oÄŸlunun kendisinden ziyade temsil ettiÄŸi makam ve güç Latife Hanım için Mustafa Kemal’den daha önemliydi.
EÄŸer Yaver Salih Bozok’un dediÄŸi doÄŸruysa ölümünden kısa bir süre önce durumu kendisine ÅŸöyle bildirmiÅŸti;
Bak evlatçığım… On gün var otururuz bu kızcağızın evinde. Fakat tutmamıştır gözüm bu iÅŸi efendim. Bu kızcağız da bilmez benim oÄŸlumu sevmediÄŸini. Sever Mustafa Kemal PaÅŸa’yı, sever Gazi Kemal PaÅŸa’yı. O sevmez Mustafa Kemal Efendi’yi.
(Latife ve Fikrîye: Ä°ki AÅŸk Arasında Atatürk – Ä°smet BozdoÄŸan)
Bu konuÅŸma Mustafa Kemal PaÅŸa’ya hiçbir zaman aktarılamadı.
Zübeyde Hanım, oÄŸlu Ä°zmir’e gelemeden hayata gözlerini yumdu. Onun defnedilmesi iÅŸlemleriyle Latife Hanım yakından ilgilendi.
Atatürk, Ä°zmir’e vardığında Kazım Karabekir PaÅŸa ile annesi Zübeyde Hanım’ın mezarına uÄŸradı.
Arkasından Latife Hanım’ın konağına gelerek vakit kaybetmeden Latife Hanım ile evlenmek istediÄŸini UÅŸakizade ailesine bildirdi.
29 Ocak 1923 yılında sessiz sedasız bir ÅŸekilde Muammer Bey KöÅŸkünde Latife Hanım ile dünya evine girdi.
Latife Hanım ve Atatürk’ün evliliÄŸi
Mustafa Kemal PaÅŸa ve Latife Hanım evlendikten kısa bir süre sonra sorunlar baÅŸ göstermeye baÅŸladı.
Latife güçlü ve baskın bir karakterdi. Çankaya’da bazı radikal deÄŸiÅŸiklikler yapmaya baÅŸladı, öncelikle KöÅŸk’ün mobilyaları ve tasarımını deÄŸiÅŸtirtirdi.
Bu deÄŸiÅŸiklikler PaÅŸa’nın çalışma odasına uzanınca PaÅŸa, Latife Hanım’ı uyararak durdurdu.
Zaman içerisinde Latife Hanım, eÅŸi Mustafa Kemal PaÅŸa üzerindeki etkisini artırmaya karar verdi.
Latife Hanım ve Atatürk
Bunun için sabahlara kadar süren sofra sohbetlerine bir son verilmesine karar verdi ve eve girip çıkan kiÅŸilerin bu kadar kontrolsüz olmasını doÄŸru bulmadığını PaÅŸa’ya iletti.
Atatürk önceleri bu talepleri gülerek geçiÅŸtirmiÅŸse de Latife Hanım bu konuda ciddi olduÄŸunu gösterdikçe PaÅŸa da sessiz bir direnç oluÅŸturmaya baÅŸladı.
Latife Hanım, geç saatte biten toplantıların önüne geçemeyince yine Yaver Bozok’un aktardığına göre, oldukça sıra dışı bir yönteme baÅŸvurmaya baÅŸladı.
Buna göre Kemal diye hitap ettiÄŸi Atatürk toplantıyı ya da sofra sohbetini gereÄŸinden fazla uzatmışsa üst kata çıkan Latife Hanım topuklu ayakkabılarıyla zemine art arda ve sertçe vurmaya baÅŸlıyordu.
Toplantı sırasında BaÅŸvekil, Genelkurmay BaÅŸkanı ya da bir Valinin olması Latife Hanım’ın bu muhalefetinin önüne geçemiyordu.
Evlilikleri birkaç kez yıkılmanın eÅŸiÄŸine gelen çifti boÅŸanmadan alıkoyan Atatürk’ün geçirdiÄŸi kalp krizi ve dostların araya girmesi gibi sebeplerdi.
Fikriye’nin trajik ölümü
Almanya’da tedavi olan Fikriye Hanım Ä°stanbul’a dönerek zengin bir akrabasının yanına taşınmıştı; fakat içindeki Mustafa Kemal hasretine dayanamayarak bir gün ansızın Ankara’ya çıkageldi.
Fikriye Hanım’ın büyük ÅŸaÅŸkınlık yaratan ziyaretine raÄŸmen o akÅŸam sofradaki herkes büyük bir dikkat göstererek geceyi atlattı.
Atatürk ve Latife ile aynı sofrada akÅŸam yemeÄŸi yiyen Fikriye ertesi gün Ä°stanbul’a döndü; ama nedense ansızın tekrar Ankara’ya dönmeye karar verdi.
Bu kez daha tedbirli davranan Latife Hanım, köÅŸktekileri uyararak Fikriye’nin kendisi bilgilendirilmeden Atatürk’ün huzuruna çıkartılmamasını istedi.
KöÅŸke gelen Fikriye, misafirlerin bekletildiÄŸi salona alınmıştı. PaÅŸa ile görüÅŸtürülmeyeceÄŸini anlayan Fikriye tuvalete gitti; fakat uzun süre çıkmayınca durumdan ÅŸüphelenen Yaver Rusuhi, Fikriye’nin çantasındaki silahı fark ederek kendisini Çankaya’dan çıkartarak bir arabaya bindirdi ve PaÅŸa’nın kendisiyle görüÅŸemeyeceÄŸini bildirdi.
Arabaya çaresizce binmiÅŸti Fikriye, fakat kısa bir süre sonra kurÅŸun sesi Çankaya KöÅŸkü’nden de duyuldu. Fikriye kalbini niÅŸanlayarak intihar etmiÅŸti.
Bu trajedi zaten evlilikleri büyük bir sallantıda olan Mustafa Kemal ve Latife Hanım’ın arasına bir bomba gibi düÅŸmüÅŸtü.
Daha korkunç olanı ise Fikriye soruÅŸturması hakkında Kılıç Ali’nin söyledikleriydi.
EÄŸer PaÅŸa, o gün Fikriye ile görüÅŸtürülseydi önce Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Latife Hanım’ı ardından kendisini vurarak intihar edecekti;
Kendisini vurduÄŸu tabancadan baÅŸka ikinci bir tabanca da Fikriye Hanım’ın belinde, etekliÄŸinin bel kuÅŸağı arasına sokulmuÅŸ bir halde bulunmuÅŸtu. Bu iki tabancayı taşımasından ve birini tuvalette hazırlamasından tahmin edilmiÅŸti ki, maazallah Gazi ile görüÅŸmesi mümkün olsaydı ihtimal Gazi ve Latife Hanım’ı öldürdükten sonra kendisi de intihar edecekti.
(Kılıç Ali’nin Anıları – Hulusi Turgut)
Mustafa Kemal Atatürk bu trajedi ve Latife Hanım ile yaÅŸadığı sorunlardan sonra boÅŸandığını BaÅŸvekil Ä°smet Ä°nönü’ye ÅŸöyle bildirmiÅŸti;
Aziz Ä°smet,
Latife Hanım benden önce Ankara’ya geliyor. Birlikte geziyi sürdürmeyi uygun görmedik. Çünkü iki yıllık deneme, birlikte yaÅŸama olanağı bulunmadığına bizi inandırdı. Kararımı kendisine söyledim. Çok kederli ve üzüntülüdür. Yüce kiÅŸiliÄŸinizin ve belki de Fevzi PaÅŸa hazretlerinin anlaÅŸmamız için aracı olmasını rica edecektir. Kararım kesindir. Sadece kendisinin olsun, ailesinin olsun onur ve haysiyetini örselemek istemiyorum…
Böylece Mustafa Kemal PaÅŸa, Latife Hanım’dan ayrılmıştı. Latife Hanım sonralarını Mustafa Kemal ile tekrar barışma teÅŸebbüsünde bulunmuÅŸsa da Atatürk, Latife Hanım ile barışmaya yanaÅŸmamıştı.
Latife Hanım 1975 yılına kadar uzun bir hayat yaÅŸamışsa da o da Mustafa Kemal Atatürk gibi bir daha evlenmemiÅŸ ve yalnız bir kadın olarak ömrünü tamamlamıştı.
Müellif: Mehmet Mazlum Çelik / Kaynak: The Independent Türkçe
Yararlanılan Kaynaklar
• Latife ve Fikrîye: Ä°ki AÅŸk Arasında Atatürk – Ä°smet BozdoÄŸan
• Kılıç Ali’nin Anıları – Hulusi Turgut
• Atatürk’ün Hayatındaki Kadınlar – Altan Deliorman
• Latife Hanım – Ä°pek Çalışlar
Henüz yorum yapılmamış.