Sosyal medya hesabı sahipleri verinin aslında ne kadar kıymetli olduğunun farkında değilmiş gibi görünüyor. 3.5 milyardan fazla insanın önemsiz bularak cömertçe paylaştığı veriler sa
Hayatın tercihlerle dolu olduğu söylenir. Sonra aşk başa gelir. Filozoflar o hali tercihlerin bire inmesi olarak tarif ederler. Ariflere göre ise o hal, artık tercih diye bir şey kalmaması ha
İnsanımızın ruh dünyasını çökerten, kimlik krizi açmazına sürükleyen, maddi hayat beklentisi uğruna neleri feda etmek durumunda bırakılışına kafa patlatılsa yeridir. Yoksulluk çiz
“Bugün Almanya’da 10 insanı öldüren ve kendisi de geberip giden Tobias’ı yetiştiren zihinle bizim zihnimiz aynı. Son derece tehlikeli bir şey yapıyoruz. İnsanı insandan ayırıyoruz.
Soldan sağa, ideolojik yelpazede devleti eleştirmek moda olsa da entelektüelin devletin açısından da bakabilmesi gerekir. Eğer bir toplumsal hareket insanın temel hak ve özgürlükleriyle ilg
İnsanın içinde bulunduğu genel durum çok da iyimserlik gerektirmiyor. Ülkemiz düzleminde baktığımızda huzursuzlukların sonuçlarını görebiliyoruz. İstanbul Sözleşmesi denen saçmal�
İnancıma göre, dostluk, bir nasip meselesidir ve insanın dışında gelişir. Şununla dost olayım deyip olamazsınız. Dostluk, Lütfi Bergen’in ifadesiyle söylersek, yürürken belirginleşe
Yalanlarla zedelenmiş bir güvenin tamir edilmesi çok zordur. Çünkü daha önce de belirtildiği üzere güven ile birlikte kişinin izzetinefsi de yara alır. Yalan söylenmiş olan insanın özg
İtalyan bilim insanı Galileo Galilei, 387 yıl önce Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü söylemişti. Bu fikirleri kilise tarafından yanlış olarak kabul edildiği için ölümle
İnsan sadece tabiatı değil, kendini de tahrip ediyor. İnsanımızın çektiği ruh ve kültür ızdırabına göz mü yumacağız? Asıl derdimizin “kaybolan insanlığımız” olduğu hakikati
Bugün birileri hâlâ “İstanbul sözleşmesi” ve CEDAW’ı savunuyor ya! Onlar F.Gülen ve dostlarının manevi mirasına sahip çıktıklarının farkındalar mı? Evet “ameller niyetlere g�
Barış Pınarı harekâtı sırasında Ankara’nın terörle mücadele alanında kaygılarını göz ardı eden Tahran, bu kez de büyük bir insani krizi önlemeye çalışan Türkiye’ye karşı
2006 yılında Frankfurt Kitap Fuarı’na katıldığım tarihten sonra ilk kez yurt dışına çıktım. AGD Viyana teşkilatı uzun zamandır davette bulunuyordu. Bu kez göze aldım, gittim iyi de
Çığırtkanlık vakarın, hoyratlık nezaketin, istismar hürmetin üzerini örttüğünde âhir zamanlar gelmiş demektir. Durup ince şeyleri anlayabilmek için, bizim ötemizdeki insanın yaralar
Adorno, her ne kadar “Doğruyla sahici eşitlenemez” dese de ahlaki ve ontolojik tecessüsler arasındaki zımni mütekabiliyeti örseleyecek yahut imkansızlaştıracak insani, makul bir nedensel