Pandeminin küresel ekonomide yarattığı kırılganlıklar, faili ve sınırları belirsiz bir soygun demek olan enflasyon, etrafımızda devam eden jeopolitik çekişmeler, çatışma ve savaşlar�
Halk arasında hep Mecnun’un aşkı dildedir, Fuzuli’nin şu beytine rağmen Leyla’ya bir ilgimiz yok. “Mecnûndan idi cünûnu efzûn/ Leylî diyene der idi Mecnûn” Leyla’nın çılgınl
Gökhan Özcan / Yeni Şafak
Suudi Arabistan'ın ve Bahreyn'in diplomatik ve ticari ilişkilerini kestiği Lübnan'da, mevcut ekonomik kriz koalisyon hükümetindeki çatlakların büyümesinden endişe duyuluyor.
Sibel ERASLAN / STAR Gazetesi
Türk siyasi tarihi üzerine çalışmalar yapan Kutlu Kağan Dalkılıç “Türkiye etkisi giderek artan sosyolojik bir dönüşümün ayak seslerini artık iyiden iyiye duyuyor” değerlendirmesin
Tarihselciliğin anlaşılması için, Türkiye’den bir örnek vermek gerekirse, doksanlı yıllara kadar kapalı yerlerde ve ulaşım araçlarında sigara içmek, “normal” görülüyordu. Ahlak
Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak, bugünkü yazısında Batı’yı Tunus’ta Nahda hareketinin kapatılmaya çalışılmasına karşı sessiz kalmakla suçladı.
Başörtüsü serbestiyeti bugün elbette devlete daha demokratik bir nitelik kazandırmaktadır. Seküler, Aydınlanmacı totalitarizme karşı olması gereken zaten budur. Fakat başörtüsü mücad
Yanlış anlaşılmasın. Yangın, sel ya da Afganistan uzmanı değilim. Müslüm Gürses’i, Ankaragücü’nü ve Büyük Türk Şiiri’ni saymazsak herhangi bir uzmanlık alanım da yok. Yine de
Allah’ın büyük bir nimet olarak verdiği tüm doğal güzelliklerini, sahillerini ve mekânlarını yabancı turistler daha rahat günah işlesin, daha çok içki tüketsin ve daha fazla dolar b�
Allah’ın seslerini, sözlerini, yakarışlarını işiteceği Müslüman hanımlar böyle hanımlardır. Onlar, dertlerini yalnızca Allah’a arz ederler. Hiçbir fayda göremeyecekleri kimselere
15 Temmuz darbe girişiminin 5. yıl dönümünde, 81 ildeki camilerden sela sesleri yükseldi.
Rızık endişesi çeken bir Roman görmedim. Sabah erkenden kalkıp gece yarılarına kadar sokaklarda çalışıp emeklerinin karşılığını alacaklarını biliyorlar.
Bazen tek boyuta kadar indirgiyoruz insanlığımızı. Basit, süflî, yüzeysel anlamlara, anlamlandırmalara kadar geriletiyoruz idrakimizi. Buharlaşıp gidecek gündelik lakırdılarla örtüyor,